Cem Yılmaz'ın oğlu Kemal: 'Baba, Aleyna Tilki’nin telefonu var mı?'
Ünlü komedyen, Brand Week İstanbul'a konuk oldu.
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, Türkiye pazarlama ve iletişim endüstrisini dünyanın en yaratıcı isimleriyle buluşturmayı hedefleyen Brand Week İstanbul’da sahneye çıktı, esprileriyle katılımcıları kahkahaya boğdu.
Cem Yılmaz, Brand Week İstanbul etkinliğinde, 5 Ocak 2018’de vizyona girecek yeni filmi “Arif v 216”nın sponsoru Arçelik’in konuğu olarak sahneye çıktı. Arçelik Marka Grup Yöneticisi Özlem Akbayır’la beraber işbirliklerini anlatan ünlü komedyen, “başarılı bir marka olmak” hakkında da konuştu.
OZAN’IN MARKASINI ZEDELEDİM JAKUZİDE TOPARLAMAYA ÇALIŞIYOR
Sahneye hologramı yansıtılan markanın ikonu Çelik’le şakalaşan ve “Ben de daha önce bir robotla” çalıştım diyen Yılmaz, konuşmasının başında yakın arkadaşı Ozan Güven’e laf attı:
“2002 yılında GORA hikayesine başlarken Ozan Güven’le ilk defa çalışıyordum. O zamanlar bir drama oyuncusuydu, komediyle pek bir ilgisi yoktu. Hatırlıyorum, o senelerde bir erkek dergisinin ‘seksi erkekler ilk 20’ listesinde o 19’uncu sıradaydı, ben son kontenjandan 20’ye girmiştim.
Ve filmde çok cinsiyetsiz bir robotu oynatarak, bir daha o listeye girmemek üzerine onun markasını zedeledim. Şimdi Ozan, ‘Fi’ dizisinde devamlı jakuzide bulunarak geçen 20 senelik macerasını toparlamaya çalışıyor.”
“BABA BEN OKUYACAĞIM” DEDİM “SEN KOMEDİYE YÜKLEN” DEDİ
Cem Yılmaz, markayla olan bağını şöyle anlattı: “Babam 60’lı yıllarda tel dolap üretiyordu. Arçelik’in piyasaya girmesiyle bizim bütün işler mahvoldu. Çok büyük yoksulluklar çektik ve o zamandan bir yokluk başladı hayatımızda!
‘Baba ben okuyacağım’ dedim. ‘Hayır oğlum sen komediye yüklen’ dedi; ‘Ağabeyini edebiyata yönlendiririm, kız kardeşini de ileride bir komedyene veririz.’
Koç Grubu bizim hayatımızı çok değiştirdi yani. Ve yıllarca uzak durmaya çalıştım, şu sıralarda da Koç Köprüsü’nün orada oturuyorum.
Benim babam bir Arçelik bayiinde çalışıyordu. Oradan emekli oldu. Hayatımızı değiştiren ev aygıtlarını biz hep orada tanıdık.”
RAKİPSİZ OLMAK LEZZETLİ DEĞİL
Ünlü komedyen, “rakipsizlik” konusu hakkında konuşurken şöyle dedi: “Piyasada daha parlak birinin olmaması benim şansım olabilir. Benim işim zor değil, bir tek zor kısmı var; benim motivasyonumu kaybetmemem. Rakipsizlik meselesi aslında hiç lezzetli değil. Hiç güzel bir şey değil. Elbette rakipsiz hissettiğim alanlar var ama...”
“BABA SENİN HAFIZANDA ALEYNA’NIN TELEFONU VAR MI?”
Yılmaz, televizyon ekranında markaların blur’lanması hakkında da konuştu ve oğlu Kemal’i örnek gösterdi: “Dünyada pek bir örneğini görmediğim bir şey bu benim. Tehlikeli şeylerde herkesin o blur’un altında ne olduğunu merak ettiğine eminim. Benim hayatım bununla geçti. Benim 5 yaşında oğlum var, televizyon izlemiyor ama bir blur’a rastlarsa, soracağına eminim. Aleyna Tilki’nin telefonunu beş kere soran adam, blur’u da soracaktır. Boyu bu kadar ama diyor ki ‘Baba senin hafızanda Aleyna Tilki’nin telefonu var mı?’ Dedim ‘Oğlum bu kadar erken başlamaya gerek yok. Aleyna Tilki orada ve o daha çok küçük, seninle beraber büyüyecek.”
KASADA HEP BEN DURUYORUM SANIYORLAR
Filmlerine aldığı reklamlar nedeniyle eleştirildiğini anlatan Cem Yılmaz, yaptığı espriyle seyirciyi güldürdü: “Diyorlar ki ‘Filmlere gidiyoruz, önünde çok reklam oynuyor!’ Onu da aktöre bağlıyorlar. ‘Gözü doymamış, oraya da reklam almış’ diyorlar. Ne alakası var? O sinema işletmesinin operasyonu. Hep kasada ben duruyorum zannediyorlar!”
3 MiLYON GiŞE KOLAY
Cem Yılmaz, “Yeni filme, sponsorların dışında siz ne kadar yatırım yaptınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hiç! Benim cebimden henüz bir şey çıkmadı ama kimse gelmezse çıkacak.” Gişe beklentisi sorusunu ise “3 milyonu kolaylıkla yapabileceğini düşünüyorum” diye yanıtladı.
BUZDOLABI SERiSiNi OKTAY KAYNARCA’YLA DÜŞÜNÜYORLAR!
Cem Yılmaz, dinleyiciler arasındaki bir pazarlamacının Özlem Akbayır’a yönelttiği “Arçelik’in ‘Cem Yılmaz’ serisi bir buzdolabı olmaz mı?” sorusu üzerine şöyle dedi: “Bir komedyen için buzdolabı biraz... Kettle de bari. Oktay Kaynarca’yla düşünüyorlar.” Ünlü komedyen, aynı kişinin “Ben mobilya sektöründe çalışıyorum, isterim ki bir koltuk takımının adı ‘Cem Yılmaz’ olsun” sözlerine de şöyle karşılık verdi: “Sloganı bile var; Oturmaz mısınız!” (Hürriyet)