Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olan ünlü gazeteci yarın adaylığını resmen ilan ediyor

Temmuz ayında 'Vatan Gazatesi'ndeki işine son verilen gazeteci Can Ataklı CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için aday adayı olduğunu açıklamıştı. Ataklı yarın Beşiktaş medyanında adaylığını açıklayacak.

Adaylığnı açıkalmadan önce Aydınlık Gazetesi'nden Seda Akyüz'e konuşan Ataklı temiz siyaset için yola çıktığını belirtti ve 'siyasetçi kirli olur' algısını değiştirmeyi hedeflediğini ifade etti.

Röportajın bir bölümü şu şekilde:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adaylığa nasıl karar verdiniz?

AKP iktidarının zora düştüğünü, can çekiştiğini ve ilk seçimlerde de kaybedeceğine inanıyorum. Tabi, bunun olması için bazı başka koşulların yerine gelmesi gerekiyor. Bunlardan biri de yerel seçim.

Ben dışarıda çok rahat gezen bir insanım. Toplu taşıma araçlarını kullanırım. Kalabalık içinde gezerim. Hiç sakınmam da yok. Şimdiye kadar bir zararını da göredim. Televizyon ve gazeteden bilinen bir insan olduğum için sokakta iletişim kurmak daha kolay oluyor. İnsanlar benimle karşılaştıklarında doğal olarak siyaset üzerine konuşuyorlar. Sıkıntılarını söylüyorlar. 'Kimi ne olacak memleketin hali?' diye soruyor kimi 'Gayet iyiyiz' diyor. İnsanlara soruyorum; son seçimlerde nereye oy verdiniz diye. 'AKP' diyorlar. Ben bir daha soruyorum; 'Bu seçimlerde verecek misin?' Vatandaş 'Vermek istemiyorum ama kimi seçeceğimi bilmiyorum' diyor.

Halk adaylığınızı nasıl karşılıyor?

Bu benim için çok önemli. Belli ki vatandaş AKP iktidarından hoşnut değil. Ama gidecek bir adres göremiyor karşısında. 'Ben aday olursam?' diyorum. 'Sana oy veririz. Seni izliyoruz. Bazı düşüncelerine katılmıyoruz ama çok dürüst konuşuyorsun' gibi tepkilerle karşılaşıyorum. Yani 'İstanbul'da vatandaş AKP'den ayrılmak istiyor. Ama gidecek yer bulamıyor. Bunlardan biri ben olabilirim' dedim. Fikir buradan çıktı.

 AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin çalışmalarını nasıl görüyorsunuz?

İstanbul'da belediye diye yapılan işe aslında merkezi hükümet karar veriyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Türkiye'yi bibirine katan, iktidarın korkulu rüyası haline gelen Gezi Parkı'dır. Topçu Kışlası yapılması belediyenin projesi değil Başbakan'ın şahsi projesidir. Başbakan belediye başkanıymış gibi İstanbul'da meydan düzenlemesi yaptı. Belediye de bunu emir kabul etti. Çünkü Belediye başkanı yok İstanbul'un, bir Belediye Şube Müdürü var. Esas Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan.

İstanbul'un ulaşım sorununa çözümünüz nedir?

İstanbul'un temel sorunlarının başında insanları çileden çıkaran trafik gelmektedir. Hükümetin hiç sevmediği bilimsel çalışmaralara göre İstanbul'da 240'ın üzerinde sıkışan yol vardır. Bu yollar yüzünden İstanbul'daki bütün yollar sıkışıyor. İşte siz bilime, bilim adamına, fiziğe, kimyaya değer vermezseniz o daralan, sıkışan yolların yanına yan yol açarsınız. Halbuki geçiş açmak, kavşak açmak, yan yol açmak, üst geçit yapmak trafiği çözmek değil bir süre sonra daha da beter hala getirmektir.

Trafiğin makul ölçülerde akışını sağlamak elimizde. Ben diyorumki 2 ay ya da 3 ay içinde yüzde 25'lik bir ferahlama sağlayabiliriz. Ben insanların eve giderken yarım saat erken götürürsem çocuklarıyla, sevdikleriyle, arkadaşlarıyla, dostlarıyla, annesiyle, babasıyla beraber olacak.

Kitle ulaşımı demek insanları oradan buraya taşımak değildir. Bu ilkelliktir. İnsanlar otobüste ezilmek istemiyor. Medeni bir şekilde o kişiyi gideceği yere götürüp oradan da eziyetsiz bir şekilde geri getirmen gerekir.

Röportajın tamamını okumak için TIKLAYINIZ