Buraya nasıl geldim dememek için sürücülerin dikkatine! Yol hipnozu ölüme götürebilir
İlk kez 1921 yılında bir makalede kullanılan yol hipnozu, sürücünün araba kullanırken yolda bir noktaya kitlenmesi ve transa geçmesi olarak tanımlanmakta. Sürücülerin girdiği trans sebebiyle ciddi kazalar meydana gelebiliyor. Uzmanlar bu duruma karşı oldukça dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
Gözler açık haldeyken yarı uyuma hali olarak ifade edilen yol hipnozunun sürekli kullanılan yollarda daha sık görülebildiğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, “Tamamen sürüş kontrolü sizin dışınızda gelişiyor, böyle olması hasebiyle daha da tehlikeli bir durum. 'Buraya nasıl geldim' diyorsunuz. Geçtiğiniz sokak, kavşakları hatırlamıyorsunuz. Kişi frene bile basamadan kazaya karışıyor, bir anda zincirleme kaza gelişebilir. Ezberlenmiş yollarda daha çok ortaya çıkabiliyor, bu yüzden küçücük çocukların teslim edildiği servis şoförlerinin bu konuda azami dikkat etmeleri gerekiyor. Otobüs, servis, minibüs, taksici arkadaşlarımızın dahi dikkat etmesi gerekiyor" dedi.
Yol hipnozu sürücünün, gözleri açık haldeyken yarı uyku halinde olması durumu olarak ifade edilirken uzmanlar özellikle uzun yol seyahatlerinde meydana gelen birçok sıkıntının yol hipnozundan kaynaklandığını belirtiyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, yol hipnozuna ilişkin bilgi verirken hipnoz durumuna karşı yapılması gerekenleri sıraladı. Dr. Yavuz, ezberlenmiş yolların yol hipnozu riskini arttırdığını söylerken birçok kazanın nedeninin yol hipnozu olabildiğini aktardı.
YOL HİPNOZUNA DİKKAT!
Yol hipnozuna karşı sürücülerin dikkatli olması gerektiğini ifade ederek önerilerde bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, “Oldukça önemli ve çoğu kişinin pek farkında olmadığı bir durum. Yol hipnozu, normal hipnozdan biraz farklı ama çok benzerlikleri var. Özellikle otoyollarda sürüş yapan sürücülerin başına gelen bir durum. Sürüş esnasında tamamen idrakin kaybolmasıyla farklı bir bilinçlilik, farkındalık haliyle sürüş kontrolünden kopma durumu, bir nevi gözleri açık bir şekilde uyuma. Tamamen sürüş kontrolü sizin dışınızda gelişiyor, böyle olması hasebiyle daha da tehlikeli bir durum. Özellikle uzun yola çıkan, bilhassa da gece yolculuğu yapanlara çok önemli bir tavsiyemiz; yardımcı pilot olarak birinin şoförün hemen yanında oturması.
Sürekli şeritleri ayıran çizgilere bakmak, aynı aralıklarla geçen elektrik direklerini takip etmek ya da karşıdan gelen far ışıklarının hemen hemen aynı pozisyonda olması gibi durumlarla kişi yol hipnozuna girebiliyor. Gece yolculuğu yapanların gündüz en azından bir miktar uyumalarını tavsiye ediyorum. Yol hipnozundan kurtulmak için 2 saatte bir mola vermek, kafein almak oldukça yararlı diye düşünüyorum. Mutlaka şoförün yanında yardımcı şoför olmalı, o kişiyi takip etmeli, yol hipnozuna girebilecek bir pozisyon, dikkatin dağıldığı, konsantrasyonun bozulduğu zaman derhal müdahale edilecek birinin olması o da çok önemli. Yol kenarına park etmiş tıra arkadan çarpmalar, şerit dışına çıkıp şarampole yuvarlanmalar hepsinin arka planında büyük bir ihtimalle yol hipnozuna girmek yatıyor. Bu konuda çok bilinçli olmamız gerekiyor, kişi sürüş esnasında vücudunda, göz kapaklarında bir ağırlaşma, hareketlerinde yavaşlama hissediyorsa mutlaka arabasını bir dinleme tesisine çekip, dinlenmesi gerekiyor. Hem kendimiz hem başkalarının hayatları için yol hipnozuna çok dikkat etmemiz gerekiyor" dedi.
SERVİS ŞOFÖRLERİ DAHA DİKKATLİ OLMALI
Sık kullanılan yollarda yol hipnozu durumuna ilişkin konuşan Uzm. Dr. Yavuz, “Sadece otoyol yolcuğunda değil şehir içinde de bazen bir yere gideceksiniz beyin tamamen otomatizmaya alıyor, 'Ben buraya nasıl geldim' diyorsunuz. Geçtiğiniz sokak, kavşakları hatırlamıyorsunuz. Kişi frene bile basamadan kazaya karışıyor, bir anda zincirleme kaza gelişebilir. Ezberlenen yollarda da daha çok ortaya çıkabiliyor, diyelim ki servis şoförleri güzergahları ezbere biliyorlar. Böylece zihinsel anlamda bir otomatizma gelişip kişi idrak dışı bir pozisyonla sürüş yapabiliyor. Bu yüzden küçücük çocukların teslim edildiği servis şoförlerinin bu konuda çok azami dikkat etmeleri gerekiyor. Şehirlerarası yolculuk yapanlar için de aynı durum söz konusu, otobüs şoförleri defalarca aynı yoldan gitmiş gelmiş artık yolu ezberlemiş. Şoför arkadaşlarımızın gece uykusuz kalmaması gerekiyor, çocukların teslim edildiği bu arkadaşlarımızın sorumluluğu çok büyük.
Sabah erken kalkıyorlar bir yandan İstanbul trafiğiyle boğuşuyorlar dolayısıyla bu anlamda çok emniyetli sürüş yapmak zorundalar. İstanbul trafiğinde sıkışık sürekli dur, kalk şeklinde gelişen bir seyir olduğu için bu aslında bir açıdan çok olumsuz bir durum oluşturuyor ama diğer açıdan yol hipnozundan koruyan bir durum. Yol hipnozu özellikle otomatik arabalarda gördüğümüz bir durum. Otobüs, servis, minibüs, taksici arkadaşlarımızın dahi dikkat etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.