Bulgaristan'dan getirilip tutuklanan Levent Göktaş'tan ilk açıklama
Ankara'da evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının faillerinden olan ve kırmızı bültenle aranırken Bulgaristan'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen Levent Göktaş, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'ndende ilk açıklamasını yaptı.
Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturması kapsamında hakkında kırmızı bülten çıkarılan ve kaçtığı Bulgaristan’da çıkarıldığı mahkemece Türkiye’ye iade kararı verilen Mustafa Levent Göktaş, önceki gün İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen Göktaş, SEGBİS aracılığıyla Ankara 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Hakkında çıkan tutuklama kararı yüzüne okunan Levent Göktaş, sabah saat 04.30 sıralarında Marmara (Silivri) Cezaevi’ne gönderildi.
AVUKATI ARACILIĞIYLA İLK MESAJ
Göktaş'ın Avukatı Hüseyin Ersöz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda müvekkili ile görüştüğünü belirterek Göktaş'ın mesajını paylaştı.
Ersöz gelen mektubu, "Müvekkilim Mustafa Levent Göktaş’la Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bugün bir görüş gerçekleştirdim. Hakkındaki haksız hukuki süreci yakından takip edenlere mesajı, “gerçeklerin er yada geç günyüzüne çıkacağı” oldu." notuyla kamuoyuna duyurdu.
Levent Göktaş'ın avukatı aracılığıyla yaptığı ilk açıklama şu şekilde:
"Ben, Ergenekon Davası'nda 5 yıl 3 ay tutuklu kalmış ve sonrasında beraat etmiş olan; bu süreç sebebiyle ailem ile birlikte büyük sorun ve sıkıntılara göğüs germek durumunda bırakılmış biriyim.
GERÇEKLER ER YA DA GEÇ GÜN YÜZÜNE ÇIKACAK
Merhum Necip Hablemitoğlu ile ilgili bana yöneltilen suçlamaların asılsız ve dayanaksız olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Tıpkı Ergenekon kumpasında olduğu gibi gerçekler er ya da geç gün yüzüne çıkacaktır.
Neden yurt dışına çıktığım konusundaki eleştirilere vereceğim yanıt ise; 5 yıl 3 ay sahte deliller ve uydurma bir örgüt iddiasıyla cezaevinde kalan şahsımla empati yapmaları olacaktır. Bundan sonraki süreçte hakkımdaki haksız ve hukuka aykırı iddialara duruşmalarda gerekli cevabı vereceğim. Şunun bilinmesini istiyorum ki bana inanları ve sevenlerimi bugüne kadar hiç mahçup etmedim. Bundan sonra da asla haksız çıkartmayacağım."
İşte o paylaşılan mektup: