Buket Aydın'dan bomba açıklamalar! Kanal D'deki son gününde neler yaşandı? Kanaldan güvenlikler mi çıkardı? İşte Buket Aydın'ın o açıklamaları
Büyük umutlarla transfer olduğu Kanal D'den güvenlik eşliğinde yaka paça kovulduğu iddia edilen Buket Aydın, “35 yaşında çok önemli bir kurumun başına geçtim ve daha önce bir kadın yönetici yoktu. Medyada yemiş, içmiş, semirmiş 60 yaşındaki erkekler bana saldırmaya başladı." dedi.
Kanal D'de çalıştığı dönemde yıldızı parlayan ve sonrasında yaptığı işlerle ve paylaşımlarıyla adından söz ettiren Buket Aydın, tv8 ekranlarında yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu. Yıllar önce Kanal D'den kovulduğu iddia edilen Aydın, o dönem yaşadıklarını anlattı.
Kanal D'de çalıştığı dönem çok mutsuz olduğunu söyleyen Buket Aydın, şunları söyledi:
"Kanal D'de çok mutsuzdum. Hayatımın en mutsuz dönemlerinden bir tanesiydi. O dönem memleket işi gücü bırakmış bana saldırıyordu. Yaşananlar da yüzüme yansımış, çirkinliğe bak. İnsanlar o işi hayatımın fırsatı olarak gördü ama içeriden beni çok mutsuz ettiler. O benim hayatımın hastasıydı. Bilseydim orada çalışmazdım. Sanki Türkiye siyasetinin sorumlusu benmişim gibi gösterildim. En ufak bir sıkıntı yaşayan benim üzerime yıktı.
35 yaşında çok önemli bir kurumun başına geçtim ve daha önce bir kadın yönetici yoktu. Erkek egemen toplumumuz bundan ciddi anlamda rahatsızlık duydu. Medyada yemiş, içmiş, semirmiş 60 yaşındaki erkekler bana saldırmaya başladı. Birlik olarak çok çirkin bir şekilde saldırdılar. Benim için çok kötü bir süreçti. Orada yaşadıklarıma ve bana ödetilen bedeller baktığımda orada olmamalıymışım."
Güvenlik eşliğinde kanaldan kovulduğu yönündeki iddialar hakkında konuşan Buket Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"O gün benim ekrana çıkmamamı ve izin yapmamı istediler. Üst yönetimden böyle bir talep geldi ben de ‘Tamam’ dedim. Ben sadece sunucu değil yönetici de olduğum için işimi bırakmadım. Haber bültenini hazırladık ve sunmak için başka biri geldi. İçerideki arkadaşlar kıyamet kopartarak dışarıdaki insanlara ‘Buket Aydın ekrana çıkmıyor, gönderildi’ dediler. Bana kimse gönderildiğimi söylemedi. Bana 1-2 hafta izin yap dediler ve bu olay cuma günü olduğu için sıkıntı oldu. Ben yayına çıkmak için kendini yerlere atacak bir insan mıyım?
Benim oradaki statümde beni bir güvenlik değil patron dahi talimat verse beni sürükleyerek oradan çıkartamaz. Bir tanesi bile kapımın önüne gelmedi. İçeride o kadar yüzüme gülüp arkamdan nefret edenler vardı. Bu haberler çıkarken ben pazartesi günü ekrana çıkacağımı biliyordum. O olayı çok büyütüp abarttılar. O muhalif haber sitelerinin hiçbirine hakkım helal olmasın. Astım hastası annem haberleri görünce fenalaştı.
Medya sektörünce yönetici olarak güzel bir kadın yok. Ben yönetici olduğum için benden nefret ettiler. İlla vardır ama belki ben tanımıyorumdur. Ben bu kadar dikkat çekiyor olmasaydım bu kadar üstüme gelmeyeceklerdi. Birçok isim var neler neler karıştırıyorlar. Mehmet Ali Birand'ın koltuğunu bana yakıştıramayanlar oldu. Bunu anlayışla karşılarım. Ben o bülteni en iyi şekilde sunarak altlardan üst sıralara yükselttim. Ben istifa ederken biz 2. en iyi haber bülteniydik. Bu benim için başarıdır. Akçakale'de savaş muhabiri yaparken saatimi eleştirdiler. Sınıra giderken kamuflaj pantolon giymem büyük bir hataydı çünkü direkt hedef oluyorsun. Ben kanala transfer olurken çok büyük paralar aldım. Son 15 senede medya sektöründe en çok parayı ben kazandım."