Bu okuldan kimse mezun olmak istemiyor: Bizi sınıfta bırakın

AÜ'de 2016 yılında kurulan 60+ Tazelenme Üniversitesi, ilk mezunlarını geçen dönem verdi. Kentte önemli bir ihtiyaca cevap veren üniversiteye gelen yaşlılar eğitimlerini tamamladıktan sonra, fakülteden ayrılmak istemedi.

"BİZİ SINIFTA BIRAKIN"

Yaşlı öğrenciler AÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan'dan, hocam, “Bizi sınıfta bırak, biz kalalım, devam edelim” sözleri üzerine, yapılan toplantıların ardından yüksek lisans programının açılmasın karar verildi. Aktif bir yaşlılığı hedef alan 60+ Tazelenme Üniversitesi'nde, yüksek lisans düzeyinde 65 yaşından 90 yaşına kadar toplam 120 öğrenci eğitim almaya başladı. Küçük gruplar halinde her gün belirlenen saatlerde fakülteye gelen yaşlı öğrenciler, kendileri için ayarlanan sınıflarda gönüllü öğretim üyelerinden eğitimler alıyor. Teorik eğitimin yanında yaşlılar, staj ve fakülte bahçesine kurulan serada yaz ve kış olmak üzere çeşitli bitkilerin ekimini ve bakımını yapıyor.

"İLK MEZUNLARIMIZI VERDİK"

AÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, 2016-2017 yılında 60+ Tazelenme Üniversitesi'nin, AÜ bünyesinde kurulduğunu belirtti.

60+ Tazelenme Üniversitesi'nin Türkiye’nin kültürüne, eğitim durumuna ve aile yaşantısına uygun şekilde tasarlanan bir sosyal sorumluluk projesi olduğunun altını çizen Tufan, “İsmi de bize aitti. Çünkü doğada her şey yeniden tazeleniyor.

Dolayısıyla insan yaşamında her an tazelemeye açık bir imkana sahip. Bunun farkında olması gerekiyor. 1907’li yıllarda 3. Yaş olarak adlandırılan bu eğitim programının Avrupa’daki uygulanış biçimime baktık. Ülkemizde 60+ Tazelenme Üniversitesi’ni özellikle yetişkin eğitim modeli olarak hayata geçirdik. Son derece de mutluyuz. 2016 yılında başlayan ve pandemi sonrasında ilk mezunlarımızı verdik. Bir mezunumuzun olduğunu söyleyebileceğimiz bir sosyal sorumluluk projesidir. Ülkemizin ciddi güvenilir ve gerçekten ücretsiz bir eğitim hizmetidir” dedi.

"MEZUN OLMAK İSTEMİYORLAR"

Tazelenme Üniversitesi’nin toplumda çok büyük bir beklentiye cevap olduğunu vurgulayan Tufan, “İhtiyaçlardan, kendi içinden icraata dönüşen bir model oldu. Dolayısıyla bugün vatandaşlarımız özellikle büyüklerimiz altmış yaşından sonra böyle bir eğitim modeline ihtiyaç duyduklarına bize müracaat ettiler. Müracaatların sayesinde olabildiğince yüksek. Onlara cevap vermeye çalıştık. AÜ Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan ve dekanlarımızın desteğiyle bugün, başarılı şekilde sürdürülebilir bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Öğrencilerimizin mezun olmama gibi bir gayretleri olduğunu gördük. Hocam, “Bizi sınıfta bırak, biz kalalım, devam edelim” dediler. Bizde öğrencilerimiz için destek olmak amacıyla gönüllü öğretim üyelerimizle oturup konuştuk ve yüksek lisans programını açtık” dedi.

"ÖĞRENMENİN YAŞI YOK"

Değişik konulardaki Yüksek Lisans programı uzman hocalarımızca bir eğitim modeli gerçekleştirdiklerini ifade eden İsmail Tufan, “ Bu eğitime katılan, dışarıda staj yapan aynı zamanda teorik alanda Tazelenme Üniversitesi’nin öğrencileri küçük gruplar halinde Yüksek Lisans programını sürdürüyorlar. Bu bize öğrenmenin yaşının olmadığını gösterdi. Üniversitemizin imkanlarını şehrimizdeki bütün 60 yaş üstü vatandaşlarımıza açılmasıyla gerçekleşen bu proje, geleceğin projesidir. Yüksek Öğretim Kurumunu’nda bu projeyi daha da güçlendirerek Türkiye’deki bütün üniversitelerin bünyesinde hayata geçireceklerine inanıyorum. Çünkü sonucu, topluma, kuşaklar arası diyaloğa çok etkiler yapan sonuçlar veriyor. Katılımcı ve gönüllü eğitmenlerle karşılıklı öğrenmenin gerçekleştirildiği önemli bir proje” diye konuştu.

YÜKSEK LİSANS BAŞLADI

77 yaşındaki Makine Mühendisi Erdal Türker, 9 yıl önce Antalya’ya taşındıklarını ve tesadüf sonucu Akdeniz Üniversitesi Gereontoloji Bölümünde 60+ Tazelenme Üniversitesi’ni öğrendiklerini söyledi.

4 sene okuduktan sonra yüksek lisansın açılması için talepte bulunduklarını dile getiren Türker, “ Oraya devam ediyoruz. Ömür boyu öğrenmeyi tercih ettik. İnsan vücudunda bütün organlar zamanla yıpranıyor, bir tek yaşlanmayan beyin. Onu ne kadar beslersek o kadar verim alıyoruz. Balık tutmak, gezmek hobi sınıfına giriyor. Eşimle beraber 6 senedir, Tazelenme Üniversitesi’ne gelip gidiyoruz. İkimizin müşterek uğraşı ve bizim için çok değerli” dedi.

"HİÇ OF DEMEDİM"

Yüksek lisans kapsamında 85 yaşındaki Hamdi Oktay Tutçuoğlu ve 76 yaşındaki Ahmet Akcan isimli 2 öğrenci sera kurdu ve bakla, tere, marul, soğan, roka, maydanoz, sarımsak gibi ürünler yetiştiriyor.

Askeriyeden emekli olan 85 yaşındaki Hamdi Oktay Tutçuoğlu, "28 yıl önce Antalya’ya geldim. 8 yıl önce televizyonun karşısında ölümü bekliyordum. O arada Tazelenme Üniversitesi’nin kurulduğunu öğrendim. Değil evde ölümü beklemek 20 yaşındakiler gibi koşa koşa buraya gelmeye başladım. 4 yıllık eğitimimiz başladı. Güzeloba Mahallesi’nden otobüsle 1.5 saatte gelmeme rağmen hiçbir zaman of demeden geldim. Pandemi dönemi bizim mezuniyeti geriye attı. Yüksek lisans bölümünde eğitime başladık. Allah sağlık verdiği sürece bu eğitimi de tamamlayıp mezun olmak istiyorum. Tüm arkadaşlarıma ve hoclarıma başarılar” dedi.

"HAYATA SARILDIK"

Fakülte bahçesine kurulan seranın arkadaşlarıyla bakımını üstlenen 76 yaşındaki Ahmet Akcan, “ Emekli olup bir kenara çekilmeyi düşünürken, ismi gibi bana bir uyanma, tazelenme geldi. Daha çok hayata sarıldık, yaşamı sevdik, spor yaptık, eğitim gördük. Şimdi yüksek lisans eğitiminde serada görevliyim. Orayı ekip dikip yazlık ve kışlık sebzeler dikiyoruz. Tezimi toprakla yaparak tamamlayacağım” diye konuştu.

"DEMANSI ÖNLEDİK"

19 yıl önce emekli olan 71 yaşındaki Nuray Türker, “ Antalya’ya geldikten sonra da hemen Tazelenme Üniversitesi’ne eşimle kayıt yaptırdık. Mesleki olarak bir çok tecrübemiz vardı, bunun üzerine burada katbe kat bilgi kattık. Aklımızı şaşırtarak demansı önlemiş olduk. Biz tekrar aldığımzı bilgilerle şaşırır hale geldik. Bilmediğimiz çok şey öğrendik. Şimdi yüksek lisansta bu yeni bilgileri almaya devam ediyoruz. Buraya gelip gitmekten çokmutluyuz” değerlendirmesini yaptı.