'Bu atlas bildiğiniz atlaslardan değil!'
Sayım Çınar, Yazar Ela Uysal ile Mutluluk Atlası kitabını, MedyaTava okurları için konuştu. Uysal, hem kitabını hem de yazarlık serüvenine nasıl başladığını anlattı.
Sayım ÇINAR /
Bu atlas bildiğiniz atlaslardan değil!
Mutluluk yolculuğunda pek çok insanla içtenlikle kol kola girmiş bir koç, ikinci baskısını yapan ‘Mutluluk Atlası’ kitabının yazarı ve yakında yeni kitabı ‘Bulut Olmak’la bizlerle buluşacak olan Ela Uysal ile mutluluk, mindfulness ve yazıları hakkında söyleştik. Beynimiz aynı anda birden fazla işi yapmaya uygun mudur? Olumlu düşünmek isteklerimizin gerçekleşmesi konusunda bize yardımcı olur mu? Mutluluk Atlası, yaşama ve insana dair buna benzer sorulara cevaplar ararken bazen de verilmiş genel geçer cevaplara sorular soruyor. Mutluluğu bir araştırma, bir çalışma konusu olarak ele alıp insana dair temel meselelere felsefenin, psikolojinin, insanı konu alan bilimsel yaklaşımların ve tarihteki bilgelik ustalarının perspektifinden ışık tutmayı amaçlıyor. Söz, yazarda...
Bu Atlas Bildiğiniz Atlaslardan Değil!
Sevgili Ela, mutluluk hakkında yazan bir yaşam koçu olarak mutluluğumuzu nasıl ele alıyorsun?
Bugüne kadar yaşam alışkanlıklarına, acısına, sevincine, hüznüne dokunma şansı bulduğum güzel insanlardan öğrendiğim bir şey var. Mutluluk gelip omzumuza konduğunda bir kelebek kadar hafif ve fark edilmez, terk edip gittiğinde zücaciye dükkanına girmiş bir fil kadar ağır ve hoyrat. İşte bizim işimiz bu kelebek ve fil ile. Kelebek bir omza konduğunda onun tüm güzelliklerinin fark edilmesini, yaşanmasını sağlamak. Uçup gittiğinde ise dönüştüğü filin kırıp dökmesine engel olmak ve vereceği zararı en aza indirmek.
‘Koçluk’ sanılanın aksine bir ‘bilgiçlik taslama’ işi değil, insanı anlama, ona yoldaşlık etme sanatını, davranış bilimlerinin evrensel ilkeleriyle ve tüm insanlık hallerinin duygularıyla aynı potada yoğurmak. Bilmekten yapabilmeye geçişe destek olmak.
Peki senin öykün nasıl başladı ve neler yaptın?
Öğretmen bir anne babanın çocuğuyum. Babam felsefeciydi. Çocukluğum babamın psikoloji, felsefe kitaplarıyla geçti. İnsan, anlam, mutluluk gibi konulara merakım çocukluğuma dayanıyor. Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü’nden mezunum. Kurumsal yaşamda önde gelen ve çok uluslu firmalarda çeşitli pozisyonlarda çalıştım. 2007 yılında davranış bilimleri yolculuğum başladı. Davranış Bilimleri Enstitüsü’nün temel direklerinden Erol Coşkuner ile tanışmam ve yıllarca süren bir usta çırak ilişkisi...
Felsefi danışmanlık, duygu ve davranış değişimi odaklı uygulamaları temelde ondan öğrendim. Beraberinde yurt içi ve yurt dışından pek çok eğitimi de (yaşam becerileri koçluğu, nefes koçluğu, mindfulness, duygu ve alışkanlık değiştirme gibi) alarak bilimsel altyapısı sağlam bir koç olma gayretim sürdü. Koçluk mesleğini bireyin ve toplumun yaşam kalitesi açısından çok önemsiyorum ve itibarını korumak için elimden gelen çabayı veriyorum.
Mindfulness, çalışmalarımın temelindeki bir kavram ve onu daha yaygın bir şekilde aktarabilmek için de Mindfulness Academy’nin uluslararası eğitmenlerinden oldum. Mutluluk Atlası projesi ile bilgi, deneyim ve pratiklerimi paylaşmayı sürdürüyorum.
Yazmaya nasıl başladın, yazmak sana ne ifade ediyor?
Yazmak bir konuda organize düşünmeyi sağladığı kadar başkalarıyla paylaşmanın hazzını da veriyor. Yazarken, danışanlarımdan gelen başlıklara veya kendi yaşamımda dikkatimi çekenlere öncelik veriyorum. Koçluk, grup çalışmaları, atölye ve seminerlerle beraber mutluluk ve yaşama dair bilgi ve pratiği yazılarımla da aktarmayı yaşamımın en önemli amaçlarından biri sayıyorum.
'Yaşama bir kullanma kılavuzumuz olmadan geliyoruz'
Mindfulness kavramı çok gündemde. Nedir mindfulness ve neden şimdi bu kadar gündeme geldi?
Mindfulness (farkındalık) anda kalmak, yargısızlık, şefkat ve kabul gibi unsurlar barındıran bir yaşam becerisini ifade ediyor. İnsan zihninin onu diğer türlerden ayıran bir özelliği var. Geçmişe ve geleceğe gidebilmek. Bu, birçok açıdan bizim avantajımız. Kültürü, teknolojiyi geçmişten getirdiğimiz bilgi ve geleceği hayal edebilmek sayesinde var ediyoruz. Geçmişten dersler alabiliyoruz veya gelecek için planlar yapabiliyoruz. Fakat madalyonun bir diğer yüzünde de gezinen zihnimizin şu ana dikkatini vermekte zorlanması var. Odaklanamamak ve düşüncelerle savrulmak yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen bir durum.
Bir başka olumsuzluk da zihnimizi yoran dış etkenler ve alışkanlıklar. Modern yaşam bundan hepi topu elli, altmış yıl önce hiçbir şekilde maruz kalmadığımız, bugün bizi adeta tüketen problem ve alışkanlıklarla dolu. Bu yüzden kendimize iyi bakmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Son 20 yılda yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki mindfulness uygulamaları beynimizde kalıcı olumlu değişiklikler yapıyor, duygu ve davranışlarımızın kontrolünü ele almamızı sağlıyor.
Ela Uysal ile Mutluluk Atlası neyi hedefliyor?
Yaşama bir kullanma kılavuzumuz olmadan geliyoruz. Bu kılavuzu oluşturmaya “mutluluğu” bir araştırma ve çalışma konusu olarak ele almakla başlamalıyız. Bunu yapmazsak işimiz tesadüflere, dış etkenlere bağlı kalıyor. Kendimizi ve insanı tanımak, insan davranışı ile ilgili doğru bilgi çok önemli. Bir yandan da bilgiyi yaşam pratiklerine dönüştürebilmeliyiz. Duygu ve davranışlarımıza hâkim olmanın yollarını öğrenmeli, düşlediğimiz yaşama uygun alışkanlıklar edinmeli, engel olan alışkanlıklardan kurtulabilmeliyiz.
Mutluluk Atlası önce kendimize uygun iklimde kendimize uygun haritayı belirlemeyi hedefliyor. Sonra da bu yolda gerekli teknikleri yaşamımıza sokmak için kişilere yoldaşlık ediyor, engelleri kaldırmanıza destek oluyor. Mutluluk, zihnimizde olduğu kadar bedenimizle de dile gelen bir olgu olduğu için mindfulness, nefes, rahatlama tekniklerini ve “iyi yaşam” stratejilerini sizlerle paylaşıyor. Hayatınızda kalıcı hale getirmenize rehberlik ediyor. Son olarak okurlar için sitemizi ve sosyal medya hesabımı da paylaşmak isterim. www.mutlulukatlasi.com - Instagram: elauysal_mutlulukatlasi