'Borç, mesajını doğallığıyla veren bir film'

Serdar Orçin farklı tarzlarda, ses getiren filmlerde rol almış, güçlü bir oyuncu. En son karşımıza Borç adlı filmde çıktı. Ödüllerle karşılanan, izleyici nezdinde ilk günden karşılığını bulan Borç ekseninde Sayım Çınar, aktörle bir söyleşi gerçekleştirdi.

SAYIM ÇINAR

sayimcinar@gmail.com

Uzun süredir takip ettiğim bir oyuncusun. Farklı rollere bürünüyorsun ve her defasında farklı bir Serdar görüyoruz. Bu rol değiştirmeleri dinlemek isterim senden.

Teşekkür ederim. Bir oyuncunun en çok duymak isteyeceği şeylerden biridir farklı karakterleri canlandırırken her karakterde yeni bir şekil almak. Sinema adına konuşursak evet birkaç rolü deneyimledim. Elimden geldiğince canlandırmaya çalıştım. Borç da son zamanlarda en keyif aldığım işlerden biri oldu. Çünkü doğal, gündelik bir konusu var. Göze sokmadan mesajını veriyor.

Eskişehir’de çekildi Borç, festivalde de gösterildi. İzleyicinin yoğun ilgisi vardı.

Ben zaten Eskişehir’i çok seven biriyim. Okumayı da çok istemiştim orada. Filmin orada çekilmesi de bence film için büyük bir şans. Eskişehir gerçekten İstanbul’dan sonra yaşanacak bir şehir. Gerilim yok, sakinlik var. Herkes istediği gibi yaşayabiliyor. Filme de çok faydalı oldu bu atmosfer.

“Tufan hepimiz kadar kafası karışık, hepimiz kadar doğal bir karakter.”

Tufan’a baktığımızda edebi bir karakter. Çok yaklaştığın anlar oldu mu ona?

Hepimiz kadar kafası karışık, hepimiz kadar doğal bir karakter. Doğalında giden bir senaryo vardı elimde. Bir minik olayla birlikte bildikleri bilmedikleri her şey değişiyor. Karşımıza çıkan bir durumda vereceğimiz tepki her şeyi baştan sona değiştirebiliyor. Tufan da bu sınavı veriyor.

Sahnelere baktığımızda ev çok ağırlıklı. O evden ayrılmak nasıl bir duyguydu?

Karakterin kullanacağı en küçük ayrıntıya kadar birlikte karar verdik. Her filmden bir hatıra alırım mutlaka. Birkaç ceketim, birkaç montum vardır. Evin imgesi de uzun süre çıkmayacak aklımdan.

Komedi dersem?

Komedi apayrı bir alan ve çok seviyorum. Ama her karakter oynanır ve tamamlanır. Bu yönüyle başka bir şehre gittiğinizde bir kamp gibi oluyor, motivasyon yükseliyor, ama o karakterin içinde kalmak filan gibi şeyler olmaz. Role hazırlanmak, hayata geçirmek ve sonra yeni adımı atmak gerekiyor.

Genç yaşta önemli bir film ve oyun listen var.

Oyunculuk oyunculuktur. Biraz tecrübe etmek gerekiyor özellikle kamera önünü. Çok iyi oyuncular var. Tiyatronun da buna büyük katkısı var. Tiyatro oyuncuya müthiş bir antrenman verir. Film belki yılda bir olur. Tiyatro ise süreklidir. Her anlamda kendinize iyi bakmak zorundasınız.

Bir aile filmi Borç. Koşulların getirdiği geçekliklerle değişen bir karakter Tufan da.

İzlemeyenler için anlatmak zor. Hayatta koşullar insanı nereye getirebiliri gösteriyor film, en çarpıcı yönü bu. Beklenmedik bir sonla bitiyor. Çok soru sorduruyor, çok düşündürüyor. Bu da çok güzel.

Vuslat seni nasıl seçmiş?

Bu karakteri yazarken çok uğraşmış, kim oynayacak diye soruşturuyormuş. Daha önce oynadıklarımdan dolayı bu rolü yapar mı diye düşünüyormuş. Buluştuk senaryoyu okuduktan sonra, birçok ortak noktada birleştik.

Borç başka hani festivallerde gösterildi ve gösterilecek?

Tunus’ta gösterildi, önümüzdeki ay Hindistan’da olacak, Makedonya’da gösterildi. İstanbul’da, Malatya’da gösterildi ve ödüllerle döndü.

Balkonda yaşayan bir karga var filmde. Önemli alt metinler taşıyor film aslında birçok yönüyle.

O onu temsil ediyor, bu bunu temsil ediyor değil bu film. İlginç detaylar var filmde. Çok tuhaf şeyler de yaşıyoruz aslında. Ev kadının yaptığı işler kimsenin ilgisini çekmez ama aslında dikkat etseniz çok şey vardır orada. Filmdeki karımdan bahsediyorum. Bu film de öyle. Dört haftada Tufanlaşmak gibi bir tabir oluştu aramızda. Bir şeyi temsil ediyor. Öğrenilmiş davranışlarla dolu olmak.

Çok yönetmenle çalıştın. Her deneyim de yeni bir şeyler katıyor olmalı.

Her macera sonunda bir şey ediniyorsunuz. Süreci çok iyiydi. Vuslat’la çok güzel bir ön hazırlık geçirdik. Güzel hazırlandık. Bana kattığı çok güzel şeyler oldu. Savaş Dinçel “Oyunculuğun ilk 20 yılı zordur,” der. Ben de o senelere geldim artık. Artık çok iyi anlıyorum demek istediğini.

2018 filmlerin nelerdir son olarak?

Bu sene güzel işler gördüm. Anons, Güvercin ve Halef. Üçü de etkileyici işlerdi.