'Black Mirror, yeni dünya düzeni mi?'
Milliyet yazarı, dünyanın konuştuğu diziyi kaleme aldı.
Geçtiğimiz günlerde 4. sezonu yayınlanan Black Mirror, hayran kitlesini arttırmaya devam ettirdiği gibi, sorular sordurmaya da aynı hızla devam ediyor. Milliyet yazarı Sina Koloğlu da bu sorulardan yola çıkaran Black Mirror'u kaleme aldı.
Sina KOLOĞLU / MİLLİYET
Black Mirror, yeni dünya düzeni mi?
Ev ahalisi olarak, ‘Black Mirror’ izliyoruz. Proje, şimdiden televizyon dizi tarihinde müstesna olarak yerini almış gibi görünüyor. Onun için, “Geleceği bilen dizi” diyorlar. Hayranlarının arasında, “Black Mirror zamanında büyümek istiyorum” sözünün yaygın olması insana, dizinin yeni dünya düzeniyle ilgili ciddi öngörüleri olduğunu düşündürüyor. Nouvel Observateur dergisinin internet sitesinde, ‘Geleceği bilen dizinin yaratıcılarıyla buluşma’ başlıklı yazıda yer alan bir bölüm, bu durumu doğruluyor.
Cameron’un başına gelmiş
Dizinin ilk bölümünde, İngiltere Başbakanı’na şantaj yapılıyordu. Channel 4 kanalında, 2011 yılında yayınlandığında olay olmuştu. Dizide, domuzla ‘zina’ yapması ve bunu videoya çekmesi isteniyordu. Dört yıl sonra öğreniliyordu ki, James Cameron’un öğrencilik yıllarında böyle bir iş başına gelmişti. Üçüncü bölümde, insanların geçmişteki hatıralarını bir implant sayesinde yeniden yaşayabilecekleri konu alınıyordu. Gazetedeki yazıda ise şöyle denilmişti: ”Akıllı telefonlardaki yaşanmış bir anı, belleğe yerleştirmeye olanak sağlayan, iliştirilmiş mercek projesinin neredeyse aynısı.”
Bir toplumu ‘like’ ile yönetmek
Üçüncü sezonun birinci bölümünde, ‘like’ sayısıyla yönetilen bir toplum tasvir ediliyordu. Bireyi aldığı ‘like’ sayısı var ediyor bir yerde... Yazıda, “Çin hükümetinin ‘sosyal kredi’ üzerine kurulu bir sistemi hayata geçirmeyi düşündüğünü biliyoruz. Buna göre, kişisel verilerden hareketle vatandaşın güvenirliliğini değerlendirmek amaçlanıyor” deniliyor. Bunun 2020’de başlayacağı da belirtilmiş. Bir nevi ‘like’ düzeni...
Arıları kullanmak
Aynı sezonun üçüncü bölümünde, erkek arı sürüsü, internet ortamının sevilmeyen ve nefret edilen sörfçülerini öldürüyordu. Boston’daki Wyss Enstitüsü (Harvard Üniversitesi’ne bağlı) böceğin yok olmasını örtbas eden robot arı örnekleri üzerine çalışıyormuş. Yazıda, Pentagon’un bağımsız küçük drone’ları, şimdiden bulundurduğu belirtiliyor.
Teknoloji ve ideoloji
Yapımcı Annabel Jones, “Teknolojik gelişmeyle ilgili önceliği korumak ve kilidi bir adım öteye taşımak” diyor ve “Bizim hayalimiz ve gerçekle örtüşürse, bu dersimizi iyi çalıştığımız anlamına gelir” diye de ekliyor. Bir de yaşananlar var. Orta Doğu yeniden ‘emperyal çekidüzen’ içinde. Dini ve etnik savaşlar, yeni dünyanın savaş hali... Ormanlar kesiliyor, hava kirliliği ve gelir paylaşımındaki adaletsizlik... ‘Black Mirror’ izlerken, bize sunulan ‘teknolojik demokrasi’yle yaşadığımız gerçekleri örtüştürme telaşı, atbaşı gidiyor. ‘Black Mirror’, emperyal bir dünyanın teknolojik oyunlarını mı sergiliyor?
Yazının devamını okumak için TIKLAYIN