Bir reklamcıdan kadın-erkek ilişkilerine trajikomik bakış!
Kadınlar ve erkeklerin birbirlerini anlamaması yüzlerce yıldır edebiyatın da geyik muhabbetlerinin de ortak temel konusu.
Reklamcı Umut Karacaoğlu, ne birbiriyle ne de birbiri olmadan yapamayan bu iki türü anlattığı ilk kitabıyla karşımızda. Narsist Makinist, kadın erkek ilişkileri başta olmak üzere ‘insan türünün’ iletişim-(siz)lik hallerini erkek dünyasından bakarak yorumladı. Narsist Makinist’i, okurken hem kendinizden pek çok şeyi bulacak, hem de kahkahalara boğulacaksınız. Narsist Makinist Sayfa6 Yayınları’ndan çıktı.
İnternet artık günlük hayatımızın belki bazılarımızın istemeyeceği kadar içinde. Ofiste bilgisayar başındayız. Eve giderken yolda ‘cep’ten sosyalleşiyoruz. ‘Face’ bakıyoruz, kimi zaman ‘poke’ ediliyoruz, kimi zaman ediyoruz. Twitter’da takipleşiyor, kimi zaman takipçi sayımızı arttırmak için tabir-i caizse koskoca insanlar ‘maymun’ oluyoruz.
Şehirli erkeğin komik halleri
Hal böyleyken, mahallenin ‘fırlama çocukları’, ortamlarda ‘çene’siyle en fazla kızı tavlayanlar, ‘lafebeleri’ binlerce takipçiyi peşlerine takıp, kendi dillerini,edebiyatlarını ve haliyle ‘celebrity’lerini oluşturdu. Blogger’lar internetten çıkıp, kağıda taşındı, kitapçıların ‘en çok okunanlar’ listesine edebiyatın yeni starları olarak giriverdiler.
Umut Karacoğlu’da bunlardan biri… Reklamcı, lafazan, hin ve de blog yazarı. Ağırlıklı şehirli kadın erkek ilişkilerindeki komik, kimi zaman traji-komik hallerimizi kaleme alan Karacaoğlu, ilk kitabıyla karşımızda.
One night stand’in püf noktaları!
Narsist Makinist, Karacaoğlu’nun ‘mini serbest’ yazılarından oluşuyor. Derin bir gözlem yeteneğini mizahla birleştiren Karacoğlu, Narsist Makinist’te, kimi zaman Facebook’ta yurtdışı tatilini etiketlerken dikkat etmeniz gereken hususlardan, entelektüel görünmenin ipuçlarına, bar one night stand arayışı sırasında yapılmaması gereken kusurlu hareketlere kadar, gereksiz görünen ama 21. yüzyılda her yetişkinin bilmesi gerekenleri yazdı.
Günde bir saatinizi ayırarak siz de o. çocuğu olabilirsiniz
İnternetin özgürleştiren dilini kitabında da kullanan ve kendinizi en yakın arkadaşınızla sohbet eder gibi hissetmenizi sağlayan Karacoğlu Narsist Makinist’te iş hayatına dair de en sert eleştirilerini, mizahi bir dille anlatıyor. Başımıza geldiğinde sinirden küplere bindiğimiz ‘ayakkaydırmacı’ iş arkadaşlarından, berbat patronlara, başımız sıkıştığında asla yanımızda bulunmayan ve bin bahane uyduran dost görünümlü uyanıklara dair tespitlerini de sıralıyor ve ekliyor: her şeyi annenizden beklemeyin. Günde bir saat ayırarak siz de o. çocuğu olabilirsiniz!
Okurken hem kahkahalara boğulacağınız hem de içindeki tespitleri şaşkınlıkla okuyacağınız Narsist Makinist, Sayfa6 Yayınları’ndan çıktı.
Arka Kapaktan:
83’te o yılın mahsülüne tepki olarak doğdum…
Türkiye, başına 80 darbesinden daha kötü bir şey gelemeyeceğini düşünüyordu; 3 yıl içinde 50 milyonu (şimdinin 70 milyonunu haksız çıkardım. İlkokulumu ilkokulda, gerisini lise ve üniversitede okudum. Üniversitede devam zorunluluğu yoktu, küçükleriyle de idare ediyorduk. Askerliğimi sivil bir cezaevinde, bizzat vatan evlatlarına ceza olarak yaptım, Askerlik dönüşü, rica üzerine motifli el halılarına hikayeler yazdım. Öyle başarılı oldum ki, motifsiz halılar birden yok satmaya başladı. Elimden başka iş gelmiyordu, mecbur, reklam yazarlığına başladım. Hala da cirosundan endişe etmeyen firmalar için reklam yazarlığı yapıyorum. Kimi zaman beni istihdam eden ajansımın, ailemin paravan şirketi olduğunu ve kalbim kırılmasın diye bana para verdiklerini düşünüyorum. Pardon, siz de bu yazdıklarıma para vermek üzeresiniz değil mi? Lütfen, kasaya gidip ödemenizi yaptıktan sonra konuşalım, öyle daha rahat ediyorum.