BİM, fiyatların neden yükseldiğini ifşa etti! 'Fiyatları hükümet arttırdı'
BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç, Ankara'daki yetkililerin "Ne oldu da peynir ve süt fiyatları arttı" diye sorduğunu söyleyerek, "Bilmiyorlar ki çiğ süt fiyatını devlet artırdı" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyon ile ilgili verdiği mesajların ardından Ticaret Bakanlığı hallerde denetim yapılması kararı almıştı.
Son zamanlarda özellikle gıda fiyatları başta olmak üzere tüm sektörlerde yaşanan fiyat artışları vatandaşları zora sokuyor. Konuyla ilgili şikayetler giderek artınca Ticaret Bakanlığı da 81 ilde market denetimlerine başladı. Türkiye'nin en büyük market zincirlerinden olan BİM'in İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç ise denetimler ve fahiş fiyatlarla ilgili bomba açıklamalarda bulundu.
"NE ZAMAN SIKIŞILSA DENETİME BAŞVURULUYOR”
BloombergHT'de yayınlanan "60 Dakika" programına konuk olan Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Galip Aykaç, "Ticaret Bakanlığı ve diğer birimler bizleri çok sık denetliyorlar. Bu denetimlerde de buldukları bir şey varsa gereğini yapıyorlar. Şu anda da birkaç gündür denetimler var. Ne zaman sıkışılsa böyle bir denetime başvuralım diyerek böylece bir çözüm bulabileceklerini düşünüyorlar. Bu böyle olmaz yani..." dedi.
“BU FİYATLARLA BİZİM ALAKAMIZ YOK"
Fahiş fiyatlarla ilgili "Biz töhmet altında bırakmasınlar" diyen Aykaç, "Perakende noktaları aslında enflasyonun düşmesine sebep olan bir rekabet içerisinde çalışıyorlar. Merkez Bankası verilerine göre perakende sektöründe net kar marjı 1.6'dan 1.2'ye düşmüş durumda. Eğer burada bu işler yapılıyorsa bu paralar nerede? Böyle bir dünya yok, lütfen bizi töhmet altında bırakmasınlar... Fahiş fiyatla perakendenin bir alakası yok." ifadelerini kullandı.
"ÇİĞ SÜT FİYATINI DEVLET ARTIRDI"
Artışların sadece sebze ve meyve ile sınırlı olmadığını belirten Aykaç, "Sadece sebze-meyveye bakmayalım. Bu artışlar sadece sebze meyve ile sınırlı değil. Soruyor Ankara'dan bazı yetkililer; 'Ya ne oldu peynir fiyatları, süt fiyatları arttı?' Ama bilmiyorlar ki çiğ süt fiyatını devlet artırdı zaten. Yani bunlarla da mücadele ediyoruz, onlara da izahatta bulunuyoruz anlatabildim mi? Bu sektörün bu kadar töhmet altında bırakılması doğru değil. Bu fiyat artışlarıyla bu sektörün uzaktan yakından alakası yok. Bu tamamen bir algı yönetimi, Bu algıya biz müsaade etmeyeceğiz." açıklamasında bulundu.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamada "Enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz" demişti.
Ticaret Bakanlığı da son günlerde kamuoyuna yansıyan haksız fiyat artış iddialarına karşı harekete geçmişti. Özel ekipler, marketlerde fahiş fiyat ve etiket denetimlerinde bulunarak cezai işlem uygulamaya başlamıştı.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un talimatıyla başlatılan denetimlerde ekipler marketlerde, sebze ve meyve, temel gıda ürünleri ile temizlik ürünleri başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerine yönelik fiyatları inceliyor. Denetimlerde, ürünün etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark olup olmadığına, etiket ve künye bilgileri ile indirimli ürünün indirimden önceki fiyatına bakılıyor.
"Fahiş fiyat artışı yapılamayacağına" vurgu yapan Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Adnan Benli, "Serbest ticareti ve piyasa dengesini bozan veya tüketicilerin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetlerde bulunamazlar" dedi.
Benli ayrıca, "Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında spekülasyonlara ve kötü niyetli uygulamaların yapılmasına müsaade edilmeyecektir" ifadelerini kullandı.
İncelemeler sonucu Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı iş ve işlemeleri tespit edilenler hakkında idari işlem uygulanacak. Adnan Benli, fahiş fiyat tespitinde ürün başına 10 bin 911 lira ila 109 bin 911 lira, etiket mevzuatına aykırı işlem tesisinde de 452 lira cezai işlem uygulandığını belirtti.
Ancak uzmanlara göre fiyatları düşürmenin tek yolu enflasyona neden olan etkenlerin ortadan kaldırılması.
"DENETİMLER İŞE YARAMADIĞI GİBİ PİYASAYI DA TEDİRGİN EDİYOR"
TÜİK’e göre Ağustos 2021'de, endekste kapsanan 415 maddeden, 59 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 49 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 307 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
Denetimlerin işe yaramadığını belirten Dünya Gazetesi yazarı Şeref Oğuz piyasanın da tedirgin olduğuna dikkat çekiyor.
DW Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan Şeref Oğuz, "Marketteki fiyatları, etiketleri döverek terbiye edemezsiniz" ifadelerini kullandı. Marketlerin denetlenmediği zaman "etiketlerin yeniden aynı yerine geleceğini" söyleyen Oğuz, Türkiye'de 100 bine yakın market olduğuna da dikkat çekerek "Her birini denetlemek için bir ordu lazım" dedi.
TÜİK verilerine göre Ağustos ayında yıllık enflasyon içinde en yüksek fiyat artışı gıda ve alkolsüz içecekler ile ev eşyası grubunda oldu. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 29,00 artış yaşanırken ev eşyasında yüzde 22,91 ve ulaştırmada yüzde 21,76 artış oldu.
Özellikle tarımsal faaliyetlerin maliyetlerinde döviz önemli bir yer tutuyor. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle de ürün fiyatlarında artışlar yaşanıyor. Bunun yanında tarım politikasındaki sorunlar, ekonomik problemler ve iklim değişikliğinin getirdiği olumsuzluklar da fiyat artışlarındaki önemli etkenlerden.
Çarşı-pazardaki fiyat artışlarından vatandaşlar da şikayetçi.
DW Türkçe'nin mikrofon uzattığı vatandaşlar çoğunlukla marketler arasındaki fiyat farklarından ve denetimsizlikten şikayet ediyor. "Herkesin kafasına göre fiyat verdiğinden şikayet eden" bir vatandaş, "kontrol edenin de olmadığını" söylüyor.
Bazı marketlerin "fırsatçılık yaptığına" değinen bir başka vatandaş ise "genel pahalılık" olduğuna da dikkat çekiyor.
ENFLASYON GERÇEĞİ...
Türkiye'de Ağustos ayı verilerine göre enflasyon 28 ayın zirvesine ulaştı. Enflasyon oranı Şubat 2017’den bu yana birkaç ay haricinde çift hanelerde seyrediyor.
Enflasyonun artık "yavaş yavaş ekonomik bir unsur olmaktan ziyade sosyolojik bir gerçeklik haline gelmeye başladığını" söyleyen Dünya Gazetesi yazarı Şeref Oğuz, yüzde 20'ye yaklaşan enflasyonu "buradan aşağı inmemek konusunda bir inat gösteren inatçı bir enflasyonumuz var" ifadeleriyle açıkladı.
Enflasyonu düşürmek için "piyasalara güven vermek" gerektiğini vurgulayan Oğuz, bunun yolunun ise "etiketleri dövmekten değil üretimi artırmaktan geçtiğini" söyledi.