Bilirkişi raporları bir kez daha Saros gönüllülerinin lehine geldi!
Edirne’nin Keşan İlçesi Sazlıdere ve Gökçetepe köylerinde yapılması planlanan Saros FSRU Limanı projesine ilişkin yeni bilirkişi raporunda da sonuç aynı çıktı, “Proje bilime ve hukuka aykırı” dendi.
BOTAŞ tarafından bölgede çalışmaları devam eden Saros FSRU Liman ve Kara Boru Hattı inşaatına karşı Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması tarafından açılan 2. ÇED İptal ve Nazım İmar Planları İptali davalarına ilişkin bilirkişi raporları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu.
Dava konusu alanın deniz yönünde herhangi bir şekilde iskele inşaatına olanak sağlayacak bir kullanıma yer verilmediğini ve alandan veri için toprak örneği alınmadan 1970’li yıllarda üretilmiş bir harita verisinin kullanıldığını belirten çevreciler, daha önceden verilen ÇED olumlu kararlarının kamu görevini kötüye kullanmak olduğuna dikkat çekti.
Konuyla ilgili basın açıklaması, Keşan Cumhuriyet Medyanı’nda düzenlendi. Toplantıda Kent Konseyi ve Saros Gönülllüleri Dayanışması üyelerine CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan ve partili üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. İptal davalarına ilişkin basın açıklaması Trakya Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Av. Bülent Kaçar tarafından yapıldı. Sözlerine, ‘Saros için acilen adalet istiyoruz’ diyerek başlayan Kaçar, şu ifadeleri kaydetti:
'SAROS’A YAPILAN KÖTÜLÜK BİR KEZ DAHA TESCİLLENDİ'
“BOTAŞ ticaret şirketinin Saros FSRU Liman ve Kara Boru Hattı inşaatına karşı açtığımız 2.Çed İptal Davamıza ve Nazım İmar Planları İptal Davamıza sunulan iki ayrı bilirkişi raporuyla Saros körfezine yapılan kötülük bilimsel olarak bir kez daha tescillenmiştir. Edirne İdare Mahkemesinde açtığımız üç ayrı iptal davasında verilen tüm bilirkişi raporlarında ‘Bilime ve Hukuka aykırılık’ kesin olarak ispatlanmıştır.
'BAKANLIĞIN HALK İRADESİNE SAYGISI VAR, İNŞAAT DURDURULMALI'
Edirne İdare Mahkemesinin 1.Çed İptal davasında verdiği iptal kararı ve üç ayrı davanın tüm bilirkişi raporları T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca görmezden gelinmektedir. Her iki Bakanlığa tebliğ edilen mahkeme bilirkişi raporlarına göre Saros FSRU projesinin ÇED Olumlu Kararları derhal iptal edilmelidir. Devlet ciddiyeti, bilime saygı ve hukukun üstünlüğü ilkesine uymayı emreder.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, eğer halkın iradesine saygısı varsa, Saros Gönüllülerinin, Keşan Kent Konseyinin Bakanlığa sundukları yüzbinlerce itiraza saygıları varsa Saros FSRU inşaatını durdurmak zorundadırlar. Halka rağmen on binlerce Saros Gönüllüsünün haklarını hiçe sayarak inşaata devam etmek doğaya, denize, insana zulümden başka bir şey değildir. Bilime ve hukuka karşı gelmek kamusal vicdansızlıktır.
'İSKELE İNŞAATINA OLANAK SAĞLAYACAK BİR KULLANIMA YER VERİLMEDİ'
Saros Körfezi’ne, orman ve tarım alanlarımıza, bölge turizmine yıkım getiren BOTAŞ’ın dış ticaret projesi olan Saros FSRU Liman ve Boru Hattı projesinin Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesinde kurulması için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının İmar Planlarının planlama ilkelerine ve üst ölçekli planlara aykırı olduğu Edirne İdare Mahkemesinde açtığımız iptal davasına sunulan bilirkişi heyet ek raporu ile bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Saros Gönüllüleri’nin ve Keşan Kent Konseyi’nin bu planlara yaptıkları itirazların haklılığı ve bu projenin ne kadar yanlış olduğu iki kez daha ortaya çıkmıştır. Üst ölçekli planlarımız olan Trakya Bölge ÇDP ve Edirne İl ÇDP’de dava konusu alanın deniz yönünde herhangi bir şekilde iskele inşaatına olanak sağlayacak bir kullanıma yer verilmemiştir.
'İLGİLİ ALAN İÇİN ‘TURİZM ÖNCELİKLİ’ OLARAK BELİRLENMİŞ'
Saros FSRU’nun Hukuksuz Nazım İmar Planlarının İptali davasında Bilirkişi Heyeti Oybirliğiyle düzenlediği raporunda bakınız ne diyor bilimi görmezden gelenlere; Bölge ve İl Planında arazinin Tarım Arazisi niteliği gösterdiği, alanın 2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak Saros Körfezi Kültür ve Turizm Geliştirme Bölgesi olarak işaretlendiği görülmektedir.
Her iki üst kademe plan ile dava konusu alandaki tarımsal ve çevresindeki orman varlığı göz önünde bulundurulduğunda alan temel olarak doğal nitelikleri korunması gereken bir alan olarak belirlenmiş, ancak Saros Körfezi Kültür ve Turizm Geliştirme Bölgesi kararıyla alanın turizm öncelikli olarak gelişmesi öngörülmüştür.
Dava konusu planlar ile Saros FSRU İskelesi ve yardımcı tesisler bölgede bağlantısız ve ilişkisi bir şekilde tepeden inme karar ile bölgeye konumlanmış bir varlık haline gelmektedir.
'1970’Lİ YILLARDAKİ HARİTANIN VERİSİ KULLANILMIŞ'
2. ÇED iptal davamızda verilen bilirkişi raporunda Ziraat Mühendisliği yönünden de şöyle denilmiştir; ‘ÇED raporunda toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerinin proje kapsamında analiz edilmediği… anlaşılmaktadır…bu yatırımın etki edeceği topraklara ait analitik veri için toprak örneği alınmadan 1970’li yıllarda üretilmiş bir harita verisinin kullanılması…uygun bulunmamıştır. İnşaat sahası ve boru hattının geçeceği güzergahta herhangi bir toprak örneği almadan, örneklerde fiziksel ve kimyasal analiz yapmadan ve toprak izleme çukuru(profili) açmadan genel bir ifade kullanılması eksik bir yaklaşımdır.’
'KAMU GÖREVİ KÖTÜYE KULLANILDI'
Sayın Bilirkişi nezaket gösterip eksiklik demiş olsa da Saros FSRU ÇED sürecinde Toprak örneği almadan, toprak analizi yapmadan ÇED Raporu düzenlemek görevi ihmal, bu kadar eksik, hatalı ve bilime aykırı bir rapora ÇED Olumlu Kararı vermekte herhalde kamu görevini kötüye kullanmak olarak nitelendirilebilir.
'ARAZİ SAHİPLERİNİN ZARARLARI DERHAL GİDERİLMELİ'
Mahkemeye şimdi sunulan iki ayrı rapor ve daha önce sunulan Bilimsel Bilirkişi Raporlarına saygı gösterilerek bir kamu kurumu olan BOTAŞ şirketi ve bu hukuksuz planları onaylayan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu planları derhal iptal etmeli ve arazilerimizdeki ve denizimizdeki tüm inşaat ve hafriyat çalışmalarını hukukun ve bilimin üstünlüğü ilkesi çerçevesinde derhal durdurmalı ve arazilerimizi eski haline getirmeli, tüm arazi sahiplerinin zararlarını derhal gidermelidirler.
Hukuksal süreç tamamlanmadan ve arazi sahiplerine bilgi verilmeden, ata topraklarına Acele Kamulaştırma ve el koyma yoluyla girilerek inşaata başlanması nedeniyle Edirne İdare Mahkemesine yapılan yürütmeyi durdurma başvurularımıza uzun süreler geçmesine rağmen Yürütmeyi Durdurma Kararı verilmemesi ve her geçen gün inşaatın hızla devam ettirilerek Saros’un daha fazla zarar görmesi bölge halkında endişe yaratmaktadır.
'SADECE RANT VE KÂR VAR'
Botaş A.Ş.nin bilime ve hukuka rağmen ısrarla kurmaya devam ettiği bu projenin gerçekleşmesi sonucunda güzel Saros’umuzun, Marmara Atık Denizine, Aliağa körfezine dönüşmesi kaçınılmazdır. Çünkü bu proje sadece başka ülkelerin doğalgazının Avrupa pazarına sevkiyatı amacıyla yani sadece dış ticaret için yapılmaktadır. Bu projede halkın iradesi yok sayılıyorsa bilimsel raporlara saygı yoksa biliniz ki geriye sadece rant ve kar kalmaktadır.
BOTAŞ derhal Saros’dan çıkmak zorundadır. Bilim, körfezimizde Botaş’ı istemiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Saros turizmini ve Saros Körfezini koruma görevini çerçevesinde hukuka aykırı olduğu ortaya çıkan imar planlarını derhal iptal etmelidir. Çevreyi korumakla görevli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verdiği bilime aykırı ÇED Olumlu kararlarını derhal iptal etmek zorundadır. Saros halkının iradesine her kurumun saygı göstermesi, bilime uyulması kamu görevlileri açısından zorunluluktur.”