Beyoğlu'nda otobüs durağına girmişti; Savcı 22 yıl 6 aya kadar hapis istedi

Beyoğlu'nda 3 Eylül 2021 tarihinde, sanık Ergün Gürdal'ın sevk ve idaresinde bulunan 42 GD 748 plakalı kamyonetin hakimiyetini kaybettiği ve otobüs durağına dalarak Suzan Metin ve İlhan Metin'in ölümüne, 4 kişinin de yaralanmasına neden olmuştu. Hakkında dava açılan sanık Ergün Gürdal ilk duruşmada verdiği ifadesinde, olay sırasında yoldayken baygınlık geçirdiğini iddia ederek, "Ben kendime geldiğim zaman ambulans, polis, hepsi oradaydı. Böyle birşey olmasını istemezdim, benim de ailem var. Kazanın olduğu gün yemin ederim uyuşturucu madde kullanmadım. Arabada da sadece boş bir bira kutusu vardı ama ben onu günlerdir çöpe atmak için bekletiyordum. Baygınlık geçirmemin sebebi, hastalığım" demişti. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ergün Gürdal ile tarafların avukatları katıldı.

RAPORA GÖRE UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİ ALTINDAYMIŞ

Mahkeme Başkanı Oğuzhan Gül, Adli Tıp Kurumu'nun 19 Nisan 2023 tarihli raporunun geldiğini, raporda "Kanında saptanan uyuşturucu madde etkisi altındaki Ergün Gürdal'ın emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği" yönünde görüş bildirildiğini belirtti.

"EPİLEPSİ HASTALIĞI İDDİASI SUÇTAN KURTULMAYA YÖNELİK"

Şikayetçi Alpaslan Metin'in avukatı Şeyma Nur Kul, "Raporda belirtildiği gibi sanığın uyuşturucu etkisi altında emniyetli şekilde araç idare edemeyeceği ortadadır. Ayrıca epilepsi hastası olduğu yönündeki iddialar suçtan kurtulmaya yöneliktir. Bu hastalığa sahip olduğuna dair kesin bir teşhis bulunmamaktadır. Sanığın daha önce defalarca nöroloji randevuya sevk edildiği buna rağmen gitmediği, ayrıca herhangi bir ilaç kullanımı olmadığı da belirtilmiştir. Olası kasıtla ölüme neden olmaktan cezalandırılmasını talep ederiz" dedi. Şikayetçi Özlem Karataş ve Nuriye Karataş'ın avukatı Mustafa Zorbozan ise sanık hakkında epilepsi hastalığına dair kesin tanı konulsa bile kusurunu ortadan kaldırmayacağını belirterek "Sanığın Aralık 2020 ve Ocak 2021 dönemlerinde bilinç kaybı neticesinde hastaneye başvurduğu, yani epilepsi hastası olsa dahi sonucu kabullenerek araç kullandığı ortadadır. Ayrıca araçta boş alkol şişesi bulunmuştur, uyuşurucu kullanması da sanığın sonucu kabullendiğini göstermektedir" dedi. Diğer şikayetçi avukatları da sanık hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini, tutukluluk halinin devamını talep etti.

SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI

Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Ergün Gürdal'ın idaresindeki kamyonetle seyir halindeyken aracın hakimiyetini kaybederek otobüs durağında bekleyen şikayetçilere çarptığını, iki kişinin kaldırıldıkları hastanede vefat ettiğini belirtti. Dört kişinin de yaralandıklarını belirten savcı, sanığın kanında esrar tespit edildiğini, alınan trafik raporunda sanığın yüzde 100 kusurlu olduğunun anlaşıldığını ifade etti. Savcı, sanık Gürdal'ın "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

"PİŞMANIM"

Mütalaaya karşı söz verilen sanık Ergün Gürdal, "50 yaşından sonra bu hastalığa yakalandım. Birisi beni uyarsaydı bu şekilde araba kullanmazdım. Uyuşturucuyla ilgili olan değerlendirmeye de kader, alın yazısı diyorum. Ayda yılda bir olan bir şeydi. Pişmanım. İçeri girdikten sonra 5-6 ay kendimi toparlayamadım. Tahliyemi talep ederim" dedi. Sanık avukatı da mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre talep ederek müvekkilinin tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı son savunmalar için erteledi.