Benzerlik Türk dizileri sayesinde anlaşıldı
Türkoloji öğrencileri, Uluslararası Gençlik Zirvesi’nde buluştu.
Yunus Emre Enstitüsü ve Genç Birlik tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Gençlik Zirvesine bu yıl 29 ülkeden 200'ü aşkın davetli katıldı.
Yunus Emre Enstitüsü’nün bu yıl 6. kez düzenlediği Türkçe Yaz Okulu programıyla Türkiye'ye gelen yabancı öğrenciler zirvede konuşmacı olarak yer aldı. Öğrenciler, Türk dizileriyle birbirlerine ne kadar çok benzediklerini, Türkçe öğrenme hikâyelerini, Türkiye deneyimlerini ve Türkçeye olan sevgilerini anlattı.
Genç Birlik Genel Merkezi’nde gerçekleşten zirve, Başkanı Ahmet Öznaneci’nin açılış konuşması ile başladı. "Türkiye'de Kültür, Sanat, Ekonomi ve İletişim Alanlarında Gençlik" isimli oturumun yöneticiliğini gazeteci Süleyman Dinçer yaptı. Oturumda Millî Türk Talebe Birliği Genel Başkanı İsmail Emrah Karayel, Genç MÜSİAD Genel Başkanı Yavuz Fettahoğlu ve İBB Gençlik Meclisi Başkanı Samet Ağırbaş, gençlik politikaları konusundaki çalışmalarını öğrencilerle paylaştı.
Programın ikinci oturumunu ise gazeteci Büşra Akın Dinçer yönetti. 'Dünyadaki Gençlik Politikaları ve Bölgelerindeki Türkiye Algısı' isimli oturumda Macaristan'dan Marton Batisz, Hindistan'dan Nadeem Javed, Hollanda'dan Panagiwtoula van Tswtsou, Kazakistan'dan Rauşan Setmuhanbetova ve Zulfera Imasheva, Mısır’dan Ahmed Basem ve Mahmud Ahmed ülkelerindeki gençlik politikaları ve Türkçe ile tanışma hikâyelerini dinleyicilerle paylaştı.
Türkçe, Türk kültürü gibi çok zengin bir dil
Daha önce Erasmus programıyla Hollanda'dan Türkiye'ye gelen Panagiwtoula van Tswtsou, Yunus Emre Enstitüsü’nün Türkçe Yaz Okulu programıyla tekrar ülkemize gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
Aslen Yunanistanlı olan Tswtsou “Türkiye ile Yunanistan komşu ülkeler. Türk dizileri sayesinde birbirimize ne kadar benzediğimizi fark ettim ve birbirimizi daha çok tanıdık. Tanıdıkça Türkçenin Türk kültürü gibi çok zengin olduğunu keşfettim” dedi.
Hollandalı öğrenci ayrıca Türkçede en sevdiği kelimelerin baba ve baklava kelimelerini olduğunu söyledi. Rauşan Setmuhanbetova ve Zulfera Imasheva ise yaptıkları konuşmalarda üniversitelerindeki gençlik birliklerinden, gençlere ve yaşlılara yönelik çalışmalardan söz etti. Kazakistanlı öğrenciler, “İki kardeş ülke olarak kardeş dilimizi öğrenmekten çok mutluyuz” dedi.
İstanbul’daki medeniyet çeşitliliğini görünce çok şaşırdım
Mısırlı öğrenci Ahmed Basem hayatı boyunca Türkiye’yi çok merak ettiğini bunun sebebinin de tarih öğretmeni olan babası olduğunu söyledi. Basem; “Yabancı Diller Fakültesi’nde 15 dil öğretiliyor. Ben Türkçeyi seçtim. İlk başta Türkçe bana çok zor geldi, çok uğraştım, gayret gösterdim. Seneye mezun olacağım. İstanbul’a geldiğimde dikkatimi çeken çok şey oldu, en fazla dikkatimi çeken çeşitli medeniyetleri içinde toplamasıydı buna çok şaşırdım” dedi.
Hindistan'dan Nadeem Javed ise, “Türkiye’de çok güzel vakit geçirdim. Ülkeme döndüğümde Hint- Türk kardeşliğinin sürmesi için çaba göstereceğim. Yunus Emre Enstitüsü’ne çok teşekkür ederim. Beni Türkiye’ye getirdi. İstanbul’u çok beğendim. Mezun olduğumda tekrar gelmeyi ve burada eğitim almayı çok istiyorum” şeklinde konuştu. Program dünya müzikleri dinletisi ve tekne turunun ardından sona erdi.
Bu yıl, 31 ülkeden yaklaşık 200 kişinin katıldığı Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Yaz Okulu 22 Ağustos'ta sona erecek.