Batı Nil Virüsü Türkiye'de görüldü! Batı Nil virüsü nedir, belirtileri nelerdir? Batı Nil virüsü nasıl bulaşır, insandan insana bulaşır mı?

DHA'ya açıklamalarda bulunan Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Bursa ve İstanbul gibi illerden vakaların bildirildiğine işaret etti. Hastalığın virüsü taşıyan kuşlarla temas eden Culex türü sivrisineklere, onlardan da insanlara bulaştığını söyleyen Yavuz'un açıklamasından sonra,"Batı Nil virüsü nedir, belirtileri nelerdir?" gibi aramalar başladı. Peki, Batı Nil virüsü nasıl bulaşır, insandan insana bulaşır mı? Sizler için araştırdık...

BATI NİL VİRÜSÜ TÜRKİYE'DE GÖRÜLDÜ

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye'de ilk defa 2010'da görülen ve en son 2019 yılında salgın yapan Batı Nil virüsüne bağlı olguların, Marmara bölgesinde özellikle baraj gölleri ve durgun suların çok olduğu yerlerde yeniden ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Yavuz, Bursa ve İstanbul gibi illerden vakaların bildirildiğini belirterek, hastalığın virüsü taşıyan kuşlarla temas eden Culex türü sivrisineklere, onlardan da insanlara bulaştığını söyledi.

Sağlık Bakanlığı da Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Ülkemizde 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu 2024 yılında 6 kişide tespit edilmiştir. Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmekte ve süreç hassasiyetle takip edilmektedir. Güncel gelişmeler kamuoyunun bilgisine sunulacaktır." denildi.

BATI NİL VİRÜSÜ NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bati Nil virüsü (West Nile virus), genellikle sivrisinekler tarafından insanlara bulaşan bir virüstür. Bu virüs, kuşlardan sivrisineklere (Culex türü) ve ardından insanlara geçer. Bati Nil virüsü çoğu insanda belirgin belirtilere neden olmaz; fakat bazı kişilerde ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir.

Batı Nil Virüsü'nün belirtileri şöyledir:

Bati Nil virüsü enfeksiyonu olan çoğu insan (%70-80) herhangi bir belirti göstermez.
Enfekte kişilerin %20'sinde ateş, baş ağrısı, vücut ağrıları, bulantı, kusma, lenf bezlerinde şişlik ve deri döküntüsü gibi hafif belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler genellikle birkaç gün sürer.
Enfekte kişilerin %1'inden azında ciddi bir hastalık gelişir. Bu, nörolojik hastalıkları içerir; örneğin ensefalit (beyin iltihabı) veya menenjit (beyin ve omuriliği çevreleyen zarların iltihabı). Bu tür ciddi belirtiler arasında yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, boyun tutulması, kas zayıflığı, oryantasyon bozukluğu, koma, titreme, kas seğirmeleri ve felç bulunabilir.

BATI NİL VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR, İNSANDAN İNSANA BULAŞIR MI?

Batı Nil virüsü, Culex" türü sivrisinekler aracılığıyla bulaşır. Virüs, enfekte bir kuşu ısıran sivrisineğin virüsü taşıması ve daha sonra bir insanı ısırarak virüsü aktarması yoluyla yayılır.

Bu, virüsün bulaşmasının en yaygın yoludur.

Sivrisinek ısırığı bulaşmanın en yaygın yoludur. Enfekte sivrisinekler virüsü insanlara bulaştırır.

Enfekte bir kişiden alınan kanla yapılan kan nakilleri, virüsün bulaşmasına neden olabilir.

Ancak bu çok nadirdir, çünkü kan bankaları bu tür enfeksiyonları önlemek için kapsamlı taramalar yapar.

Enfekte bir donörden organ nakli de nadir görülen bulaşma yollarından biridir.

Çok nadir durumlarda, virüs anneden fetüse ya da anne sütüyle bebeğe geçebilir.

Virüsle çalışan laboratuvar çalışanları için de nadir bir bulaşma riski vardır.

Batı Nil virüsü, insandan insana doğrudan bulaşmaz. Yani, enfekte bir kişiyle temas etmekle ya da aynı ortamda bulunmakla virüs bulaşmaz. Virüs, sadece yukarıda belirtilen yollarla bulaşabilir.

BATI NİL VİRÜSÜ TEDAVİSİ VAR MI?

Batı Nil virüsü için belirli bir tedavi ya da aşı yoktur. Virüs kaynaklı enfeksiyonların tedavisi genellikle belirtileri hafifletmeye yöneliktir.

Parasetamol gibi ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler kullanılabilir.

Dehidrasyonu önlemek için bol sıvı tüketilmesi önerilir.

Vücudun iyileşmesine yardımcı olmak için yeterli dinlenme önemlidir.

Ciddi vakalarda (örneğin, ensefalit veya menenjit gibi nörolojik komplikasyonlar geliştiğinde) hastanede tedavi gerekebilir. Bu durumlarda, intravenöz sıvılar, solunum desteği ve bazen kortikosteroidler gibi ilaçlar kullanılabilir.

Şiddetli vakalarda, özellikle nörolojik etkilerle mücadele etmek için yoğun bakım tedavisi gerekebilir.