Bardak bardak içiyoruz ama... İftar sonrası bunu içenler risk altında

İftar sonrası bu içeceklerden muhakkak uzak durulması gerekiyor. Vücuda olan zararları çok çok büyük. Uzmanından önemli açıklamalar geldi...

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, asitli içeceklerin vücuda zarar veren maddelerle dolu olduğunu söyleyerek, doğal meyve sularının daha sağlıklı olduğunu belirtti.

GAZLI İÇECEKLERİN DÜZENLİ TÜKETİMİ, DİYABET RİSKİNİN ARTIRIR

Uzun süre açlıktan sonra gazlı ve diyet içecek tüketiminin zararlı olduğunu aktaran Prof. Dr. Vedat Göral, şunları söyledi:

“Gazlı içeceklerin düzenli tüketimi, diyabet riskinin artırır. Çünkü bunlara eklenen yapay tatlandırıcılar ve renklendiriciler insülin duyarlılığını azaltır, glikoz seviyesini yükseltir ve diyabet riski oluşur.

Haftada iki litre veya daha fazla yapay tatlandırılmış içecek (günde orta boy bir fast-food diyet sodasına eşdeğer) içmek, hiç içmeyen insanlarla karşılaştırıldığında atriyal fibrilasyon adı verilen kalp ritm bozukluğu riskini yüzde 20 artırır.

Atriyal fibrilasyon, birçok kişinin sıklıkla kalp bölgesinde, titreme, çarpınma olarak tanımladığı düzensiz bir kalp atışı sorunu oluşturur.

Benzer şekilde, ilave şekerli içecek içmek bu durumun riskini yüzde 10 artırırken, portakal veya sebze suyu gibi yaklaşık 100 gram saf, şekersiz meyve suları içmek ise yüzde 8 daha düşük atriyal fibrilasyon riskine sebep verir. Asitli içeceklerde kalp ritme bozukluğu riski daha fazla.”

İFTARDA EN SAĞLIKLISI SU TÜKETİMİ

İftarda yeterli miktarda su içmenin daha sağlıklı olduğunu belirten Prof. Dr. Göral, “Kalorisiz ve düşük kalorili şekerli içecekleri sınırlandırın. Zaten iftarda aşırı ve hızlı yemek yemenin yanı sıra asitli içecekler tüketimi bazı kişilerde kalp ritmini bozabilir” ifadelerini kullandı.

Atriyal fibrilasyonun kanda pıhtılaşmaya, kalp yetmezliğine, kalp krizi, demans ve böbrek hastalığı riskini artırdığını da belirten Prof. Dr. Göral, uzun süre tüketilen asitli içeceklerin yüksek tansiyon, diyabet, kronik böbrek hastalığı, sigara ve alkol tüketimi gibi diğer risk faktörlerinin yanı sıra, obezite vaka sayılarında da artışa neden olduğunu bildirdi.