Bakan Süleyman Soylu'dan tv100'de kritik açıklamalar. Bakan Soylu'dan 14 Mayıs değerlendirmesi. Bakan Soylu terörle mücadeyi tv100'de anlattı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tv100 Özel Yayını'na konuk oldu. Bakan Soylu; Pınar Işık Ardor ve Cansu Canan Özgen'in sorularını yanıtladı. Bakan Soylu 14 Mayıs seçim değerlendirmesinde bulundu. Bakan Soylu, "Vatandaş sistem değişikliği istemediğini ortaya koydu. Dedi ki, ben artık sistem değişikliği istemiyorum. Ben bu sistemden memnunum. Parlamenter Hükümet Sistemi'ni reddetti." dedi. Soylu, terörle mücadele son durumu anlattı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tv100'e konuk oldu. 14 Mayıs'ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Seçimi ikinci tura kaldı. İkinci tur seçimleri 28 Mayıs'ta gerçekleşecek. tv100 Özel yayınına konuk olan Bakan Soylu, hem 14 Mayıs seçim sonuçlarını hem de 28 Mayıs seçimlerini değerlendirdi.

tv100'ün deneyimli programcıları; Pınar Işık Ardor ve Cansu Canan Özgen soruyor Bakan Soylu yanıtladı.

Bakan Soylu 14 Mayıs seçimleriyle ilgili, "Bu ülkede yaşanan en huzurlu, en güvenli ve yaşanan en güzel seçim oldu. Vatandaş sistem değişikliği istemediğini ortaya koydu. Dedi ki, ben artık sistem değişikliği istemiyorum. Ben bu sistemden memnunum. Parlamenter Hükümet Sistemi'ni reddetti. Meclis hiç olmadığı kadar etkin ve yetkilidir." dedi.

Manipülasyon iddiaları için Bakan Soylu, "2 milyon 500 bin oy farkı var. 275 bin oya ihtiyaç var. Peki bu 275 bin oy; bu ülke antidemokratik bir ülke olsaydı, söyledikleri gibi İçişleri Bakanı, x birisi bu seçimlere müdahale ediyor olsaydı, birinci tur, ikinci tura gitmezdi. 2 milyon 500 bin oy farkı var. 275 bin oya ihtiyaç var. Peki bu 275 bin oy; bu ülke antidemokratik bir ülke olsaydı, söyledikleri gibi İçişleri Bakanı, x birisi bu seçimlere müdahale ediyor olsaydı, birinci tur, ikinci tura gitmezdi. İlk belirlenen sandıklarla ilgili yine kırsaldan akmalar başladı. Kırsalda bizim oyumuz oran olarak yüksektir. Seçmen sayılarının az olduğu yerlerden de oylar akar. Gelişine göre de böyle akıtırsınız. Anadolu Ajansı çok doğru bir iş yapmıştır. Yukarıdan aşağı da inişi de göstermiştir zaten. ANKA Haber Ajansı'nın kurduğu ne sistem var? Kaç kişiyi çalıştırmışlar? Kimden bu verileri almışlar? Bu veriler nasıl ve nereden girmiş? (Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun seçim gecesi yaptıkları açıklamalar): Ben onların vesayet amiriyim. Onların disiplin, soruşturma gibi bu tip amirleri İçişleri Bakanlığı olarak amirleri benim. Ya bu kardeşlerim anladığım kadarıyla özür dilemiyorlar, ben onların adına halktan özür diliyorum." ifadelerini kullandı.

Seçim sürecinde yaşananlar hakkında Soylu, "Saha bana 50.5-51 veriyor. Ben bunu gördüm, ben bunu da söyledim. Ama araştırmalar öyle vermiyor. Gördünüz; ittifakın oyu 50.5-51 zaten. Yani ittifakın oyu daha yüksek. Muharrem İnce çekildi, bizim son araştırmamaız 49.1 çıktı, 0.4'te buna yurt dışı dahil oldu 49.5... Meclis çoğunluğunda hiçbir problemi olmadı Cumhur İttifakı'nın." dedi.

Bakan Soylu, Deprem bölgesindeki çalışmalarla ilgili "108 bin konteyner kurduk şimdiye kadar. İki ayın içinde 200 bin konteynera tamamlamış olacağız. Yaklaşık 860 binin üzerinde de çadır var. 3 milyon insan sadece çadırda yaşıyor." ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları:

Bu ülkede yaşanan en huzurlu, en güvenli, en güzel seçim oldu. 2018'in yaklaşık yüzde 20 altında olaylar oldu. Bu yaşananları kıyasladığımızda bu yılki olaylar daha az etkisi olabilecek olaylar. Türkiye çok güzel bir seçim geçirdi. Türkiye, İstiklal Mücadelesi'nde seçim yapmış bir ülkedir. Kendi meclisi savaşı yöneten bir meclistir. Bu seçime giderken Cumhur İttifakı'na karşı oluşan Millet İttifakı'nın ana yörüngesi 'biz Türkiye'de sistemi değiştireceğiz' oldu. Sonuç ne oldu? Sonuç, Cumhur İttifakı 323 milletvekili aldı. Vatandaş sistem değişikliği istemediğini ortaya koydu. Vatandaşımız bu sistemi onayladı. Vatandaş, parlamanter hükümet sistemini reddetti. Şuanki sistem milletvekilliğini güçlendiren bir sistemdir. Önceki sistemde bütün yasaların geçmesini bakan yürütürdü. Burada bakanın eli eteği meclisten çekilmiştir. Meclis hiç olmadığı kadar etkin ve yetkilidir. TBMM tarihinde hiç olmadığı kadar en güçlü noktasındadır. 

"TÜRKİYE BÜTÜN DÜNYAYA MESAJ VERDİ"

Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,5 oy aldı, Kııçdaroğlu yüzde 44,9 oy aldı. Arada 2 milyon 500 bin oy var. Erdoğan'ın seçilmesi için 275 bin oya ihtiyacı var. Bu ülke antidemokratik bir ülke olsaydı, İçişleri Bakanı veya x birisi seçimlere müdahale etseydi bu seçim ikinci tura gitmezdi. Türkiye bütün dünyaya bir demokrasi şöleni içerisinde bir seçimle birlikte mesaj verdi: Benim demokrasimi, milli irademi, hukukun üstünlüğünü tartışma mesajı verdi. 

"DEMOKRASİ TAM MANASIYLA İŞLİYOR"

Türkiye’de demokrasi tam manasıyla işliyor ama Batı, Türkiye’yi elemine edebilmek için her türlü dezenformasyonu gerçekleştiriyor. Gezi olaylarından sonra Türkiye’nin dış yatırımla ilgili iştahını kesmek için bir adımdır. 

"YEŞİL SOL PARTİ BİLEŞENLERİYLE BİRLİKTE YAKLAŞIK YÜZDE 20 OY KAYBETMİŞTİR"

Bu seçimin en sonuçlarından birisi yaklaşık yüzde 20 civarında Yeşil Sol Parti bileşenleriyle birlikte oy kaybetmiştir. Millet bir tercihte bulundu. Halkımız 'üniversiteler var, huzurumuz var, huzuru terör örgütünün bozmasına izin vermiyoruz' dediler. Halk "siyasetinizi beğenmiyoruz, terör örgütüyle, Kandil'le bağlantılı siyaset yapıyorsunuz, bu yaptığınız siyaset şiddete yönelik bir siyasettir, CHP altında meşrutiyet arama girişimlerinize katılmıyorum" mesajını verdi. Kürt kardeşlerimiz, bu seçimde en temel mesajı verdi. 'Şiddete, teröre, huzuru bozmaya dayalı bir siyaset tarzı istemiyorum' mesajı verildi. Deprem bölgesiyle ilgili afetzedelerimiz 'yaptığınız çalışmalar için teşekkür ediyorum, bu çalışmalarla ilgili sizi onaylıyorum ve gelecekle ilgili verdiğiniz umutla alakalı size güveniyorum, yolunuza devam edin' dedi. Seçmen, PKK'nın Türk siyasetine ağırlık koymasını, Türk siyasetini zehirlemesini istemiyor. 

"TÜRKİYE, SEÇİM SİSTEMİNİ DÜNYADA EN İYİ BECEREN ÜLKEDİR"

(Seçim gecesi yaşananlar) İlk belirlenen sandıklarla ilgili veri kırsaldan akmaya başladı. Kırsalda bizim oy sayımız yüksektir, bu yıllardan beri hep yaşanır. Kimse ‘Ben sandığı hızlı gireceğim’ diye suçlanmamalıdır. Herhalde bu ilk kez Türkiye’de oluyor. AA çok doğru bir iş yapmıştır ve yukarıdan aşağıya inişi göstermiştir. YSK’ya online sistem üzerinden aktarılan ve onların da partiye aktardıkları sistem çok şeffaf ve kontrol edilebilir bir sistemdir. Oylar herkesin huzurunda sayılıyor. Türkiye, seçim sistemini dünyada en iyi beceren ülkedir. 

"TOPLUMU YANILTMAYA YÖNELİK VE TAHRİK EDİCİ AÇIKLAMALARDIR"

(Seçim gecesi Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ın açıklamaları) 2 belediye başkanı akşamının bir saatinde ellerine tutuşturulan kağıtlarla açıklama yapma gereği hissettiler. Biz kazandık dediler. Bunu neye göre söylediler? İki belediye başkanının yaptığı açıklamalar, toplumu yanıltmaya yönelik ve tahrik edici açıklamalardır. İlk gelen oylar merkezden gelse tam tersi olacak aşağıdan yukarı çıkacak AK Parti veya Cumhurbaşkanı’mız. Bunun üzerinden insanları tahrik etmenin ne anlamı olabilir? Çıkıp özür dilemeliler ama dilemiyorlar. Siyasette söylenenin maliyeti olmaz sanıyorlar ama halk yazıyor. Bu kardeşlerimiz özür dilemiyor, onların adına halktan özür diliyorum.

"BEKİR AĞIRDIR TÜRKİYE’YE OPERASYON ÇEKİYOR"

Anketlerde yarım puanlık, 1 puanlık sapmalar normaldir. Türkiye’de bir anket mafyası var ve Bekir Ağırdır Türkiye’ye operasyon çekiyor. Bu adam uluslararası sistemin Türkiye’deki etki ajanıdır. Bu adamlardan Türkiye yakasını kurtarmalıdır. Araştırma bilimsel bir iştir. Bölge örneklemi oluşturduysanız yanılma ihtimaliniz yoktur.  Türkiye bu seçimde sosyal medya anarşizmine bayrak salladı, itibar suikastlerine bayrak salladı. Biz kendi kendimizi kandıran bir anlayışın sahibi değiliz. İstanbul seçimine 7 buçuk 8 puan önde girdik, son haftaya 1 puanda girdik, geri çeviremedik. Burada da belli bir noktaya kadar geldik, aşamıyoruz. Çünkü bütün taraflar oturmuş. Ekstra bir şey yapmak lazım, zamana ihtiyaç vardı. İttifak oyu daha yüksek ama onun tamamını cumhurbaşkanlığına aktaramadık. Seçmen bir takım sorulara cevap arar. O kısma denk geldik. Ona cevap verebilecek zaman dilimimiz olmadı. 

Bütün hepsi bir araya gelmişler, ABD seçime müdahale ediyor. Almanya, (Gazetecilerle ilgili attığı adımla) seçimde karşı karşıya kaldığı durumun hayal kırıklığıyla ne yapacağını şaşırmış durumda.

"TÜRKİYE'DE TERÖRİST SAYISI 77'YE DÜŞTÜ"

(İkinci tur çalışmaları) Siyaset bir stratejidir. Cumhur İttifakı olarak ortaya koyduğumuz değerlendirmeler milletimiz tarafından kabul edilmiştir. Togg, Altay tankı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, İHA/SİHA'lar, Hürkuş millet tarafından kabul edildi. Bize oy verenlere meselemizi anlatabilmişizdir. CHP'li hangi seçmen terör örgütünün Türkiye'de güçlenmesini ister? Türkiye'de terörist sayısı 77'ye düştü. Dün yapışan operasyonla 5 terörist sarı torbaya girdi. Toplumun büyük kısmıyla mutabıkız. Mutabık olmadığımız olanlar olabilir. Mutabık olmamız gerekenler var, olmamamız gerekenler var. Siyaset böyle bir zemine oturuyor. Bizim yapacağımız iş çok açık, herkese gidip anlatıyoruz. Biz şuanda bize oy veren, vermeyenlere kendimizi hatırlatmaya yönelik bir strateji belirledik.

"TAYYİP ERDOĞAN ŞU ANDA TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜCÜDÜR"

Tayyip Erdoğan, bizim zihnimize dökülen betonları kaldırdı, zihniyet devrimleri gerçekleştirdi. Tayyip Erdoğan kafamıza dökülen bu beton bloklarının tamamını ucu iyi olan bir deliciyle deldi geçti, hepimiz oradan nefes alıyoruz şimdi ve Türkiye bunu istikrarla sağladı, istikrar olmasaydı bunu sağlayamazdı. Tayyip Erdoğan şu anda Türkiye'nin milli gücüdür. Rusya-Ukrayna savaşında Tayyip Erdoğan'ın önüne geliyorlarsa bu milli güçtür. Dünyada bundan büyük bir prestij yoktur. Bu ülkenin itibarını yükseltiyor.
Vatandaş, Tayyip Erdoğan'a oy vermeyeceğim diyor ama 'Tayyip Erdoğan yapar' diyor. Deprem evlerini kim yapar diyorsun 'Tayyip Erdoğan yapar' diyorlar. Samandağ, Defne bize oy vermediler ama oraya gittiğimizde Erdoğan'ı güllerle karşıladılar.

 553 bin 335 Suriyeli kardeşimiz güvenli alanlara geri döndüler. Suriyeli göçmenlerin büyük bir bölümü Halep’ten geliyor. Halep, bizim misakı milli sınırımız, bunlar bizim insanımız. Suriye ve Irak Türkmenleri'nin vatandaş yapılmasına Türkiye Cumhuriyeti devlet politikası olarak hep karşı çıktı. Süreç öyle bir sıkıntılı hale döndü kü artık onları vatandaş yapıyoruz. Onlar bizim kardeşimiz.

Şu anda ‘Acaba buradan kendime bir yol açabilir miyim?’ diye düşünüyorlar. PKK’dan ve LGBT’den yol açamadı. LGBT, toplum üzerindeki itibarlarını alt üst eden bir politikadır. CHP, LGBT taraflısı olamaz. Kılıçdaroğlu, CHP’yi öyle bir konuma getirdi ki içlerinde başka partiler var.

"DÜNYADA EN ÇOK TAKDİR EDİLEN POLİTİKALARIMIZDAN BİR TANESİDİR BU"

Herkes Avrupa’ya geçmek istiyor ve biz de geçiş güzergahıyız. Türkiye, dünyada 2016’dan bugüne kadar 486 bin 131 kaçak göçmeni yakalamış ve sınır dışı etmiş. Dünyada hiçbir ülke 6 yıl içerisinde yapamadı bunu. Avrupa’da da bu kadar var, hadi göndersinler. Dünyada en çok takdir edilen politikalarımızdan bir tanesidir bu.

Engelleme faaliyetleri 2 milyon 834 bin 687 kişinin Türkiye’ye girmesini engelledik. Bu yıl sonunda Doğu sınırımızı da Güney sınırımızı da tamamen kapatmış olacağız. 1315 kilometre duvar ve yol planladık, bunu 1100 kilometresi bitti. Yaklaşık 325’in üzerinde optik kuleler var. Bunlar kilometrelerce öteyi görüyor. Bunlar 3 yıl önce Türkiye'de yoktu. Türkiye bütün bunları yapabilme kabiliyeti olan bir ülke oldu.

O bölgeyi güvenli hale getirmeseydik, orası PKK’nın ve rejimin bölgesi olsaydı oradaki 6 milyon insan ne yapacaktı? Orada 105 bin briket evimiz var ve sürekli artıyor, bunu da vatandaş yardımlarıyla yapıyoruz. 2 milyon İranlı ve Afganlıyı durduruyoruz. Türkiye burada büyük işler gerçekleştirmeye devam ediyor. Türkiye burada kendi adına bir politika uyguluyor ve devam ettiriyor. Türkiye’yi göçmen deposu yapmayız ama Suriyeliler bizim kardeşlerimiz, biz onları ölüme gönderemeyiz ama biz güvenli bölgede, onlarla bunu gerçekleştirebilme imkanına sahibiz.

3 ana merkezde yaklaşık 240 bin konuta başlanıyor, bunu 6-7 ay önce anons ettik. Deprem ve savaşın olması frene basmamıza sebep oldu, yoksa şu ana kadar temelleri atılmış olacaktı. Oranın kendi gelirleriyle organize sanayi siteleri yaptık.

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İKİ ANA BÖLGESİ VAR"

İlkbahar-Yaz operasyonlarımızı o bölgede başlattık. Terör örgütünün iki ana bölgesi var. Biri Diyarbakır-Lice dediğimiz bölge, diğeri de Bestler-Dereler dediğimiz bölge. ‘Tertemiz’ denilen bölgelerin her birinde şehit kanlarımız var. Karadeniz’de terörist vardı ama bugün yok. İBB’ye terörist alanlar Karadeniz’de, Karadenizlilik taslamaya çalışıyor. Eren Bülbül’ü şehit edenleri İBB’ye almaya çalışanlara söylüyorum. 15 Temmuz’un hemen akabinde Iğdır’da terörist vardı, şu anda Iğdır’da terörist yok. Ardahan’da terörist vardı, şu anda yok. Erzurum’da terörist vardı, şu anda yok, tertemiz.

"TÜRKİYE’DE YÜZDE 95 TERÖR OLAYLARI AZALDI"

Türkiye’de toplam 77 terörist kaldı ve mücadele hala devam ediyor. Bu 77 tanenin de 20 tanesinin kolu yok, bacağı yok. Türkiye’de yüzde 95 terör olayları azaldı. Terör devleti kurmak istiyorlar, kavgamız bu.

Kılıçdaroğlu’nun iktidarı pahasına vermek istediği yer de burası. Şu anda ABD’li generaller burada at koşturmak istiyor, mücadelemiz bu. Türkiye, bu mücadeleyi verirken Togg arabasını yaptı, Sakarya gaz sahasında gaz çıkardı, Gabar Dağı’nda petrol buldu.

"İNCE, TÜRKİYE'NİN EN KİRLİ OYUNUYLA KARŞI KARŞIYA KALDI"

Muharrem İnce'yi oyundan düşürmek isteyenler CHP'nin tepesindeki insanlardır. İktidara gelince FETÖ'yü devlete getireceğim diyen insanlar aynı insanlardır. CHP- FETÖ ortaklığının sonucunda Türki siyasetinin ayıplı tablosu ortaya çıkmıştır. Kendi milletvekili arkadaşının Kıbrıs’ta kasetlerini bulduk ve imha ettik. Ben bunu açıklasam bu ayıp olmaz mı? Bu şantajları yapanları aldık, içeri tıktık. Devletin görevi bu. Siz çıkıyorsunuz, aracı gönderiyorsunuz ‘Adaylıktan çekil’ diye, sonra dönüp bu kaseti FETÖ üzerinden piyasaya servis etmek istiyorsunuz. Bu kaset montaj, arkadaşlarımız tespit ettiler. CHP'nin bütün araştırmalarını yapan adamı, bilmem ne kuşu denilen adamı bu operasyonun içerisinde. İnce, Türkiye'nin en kirli oyunuyla karşı karşıya kaldı. 

"28 MAYIS, BU ÜLKENİN 100 YILLIK RÜYASININ KAPISININ AÇILMASI OLUR"

28 Mayıs, bu ülkenin 100 yıllık rüyasının kapısının açılması olur. Türkiye 14 Mayıs 1950’de bir yolculuğa çıktı, ona tarihimizde ‘Beyaz ihtilal’ denir, bunu halk oyuyla sağlamıştır. Onu 10 yılda kapattılar ve bunun intikamını aldılar yıllarca. Türkiye, 14 Mayıs’ta bu dosyayı yeniden açtı ve bunu 10 yılda kapatamayacaklar. 28 Mayıs’a gidiyoruz, bu tarihin bir tecellisidir.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında