Bakan Şimşek net tarihi verdi: 2025 yılında ilk rahatlamayı göreceğiz
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonda geçiş dönemini haziran ayında tamamladıklarını belirterek "Enflasyonu düşürmekte çok kararlıyız" açıklamasını yaptı. Bakan Şimşek, 2025 yılının dezenflasyon yılı olacağını söyledi.
A PARA kanalında katıldığı bir yayında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonda geçiş dönemini haziran ayında tamamladıklarını belirterek "Enflasyonu düşürmekte çok kararlıyız" açıklamasını yaptı.
Bakan Şimşek, dezenflasyon sürecinin kolay olmadığını söyledi. Dün piyasalarda yaşanan sert satışları da yorumlayan Bakan Şimşek "Piyasalar Fed'in çok daha fazla ve hızlı faiz indireceğini fiyatlamaya başladı, dolayısıyla küresel finansal koşulların da gelişmeler ışığında gevşemesi yine Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine, çünkü fon akışını etkileyebilir" ifadesini kullandı. Bakan Şimşek "Japonya merkezli çalkantıları yakından takip ettik, çünkü gelişmekte olan bir ülkeyiz ve risk iştahındaki gelişmeler bizi etkiliyor. Bizim hikayemiz var, olumsuz koşullarda daha az etkileniriz" dedi.
Bakan Şimşek'in açıklamaları şöyle;
"Küresel büyümede yavaşlama olursa risk iştahını ve bizi olumsuz etkiler, ancak beraberinde petrol ve emtia fiyatlarında aşağı hareket getirir, dolayısıyla petroldeki düşüş bizi cari açık ve enflasyon kanalı ile olumlu etkiler.
Bizim hikayemiz var, olumsuz koşullarda daha az etkileniriz. Geçen sene Eylül ayı başında paylaştığımız reform ve istikrar programı var, bu programın en büyük önceliği milletimizi hayat pahalılığı belasından kurtarmak. Enflasyonu biz çok kötü bir vergi olarak görüyoruz, özellikle sabit gelirliler açısından gelir dağılımını bozan makroekonomik sorun olarak görüyoruz, bizim programımızın özü dezenflasyon, kalıcı şekilde tek haneye düşürmek. Geçiş dönemini Haziran'da bitirdik, Haziran itibarıyla da yıllık enflasyon düşmeye başladı, Temmuz'daki düşüş oldukça güçlü bir düşüş, bu Ağustos'ta da devam edecek.
Enflasyon dozu aynı olmamakla birlikte önümüzdeki aylarda da devam edecek. Mayıs'ta enflasyon yüzde 75'in biraz üzerinde zirveyi buldu, Temmuz'da yüzde 62 civarına indi, beklentilere değer veriyoruz ancak performansımız ile hedeflerimiz arasındaki fark azaldıkça, hedeflerimize yakınsadıkça beklentilerin de yakınsama ihtimali yüksek.
Enflasyonu düşürmede çok kararlıyız, milletimizin şu anda karşı karşıya olduğu sıkıntıları gidereceğiz, 2025'te ilk rahatlamayı göreceğiz. 2025 dezenflasyon yılı olacak, dolayısıyla milletimiz sonuçlarını görecek, çektiğimiz sıkıntılara değecek. Zorlu geçecek dedik, çünkü dezenflasyon programı kolay değil ve zaman alıyor. Enflasyon düşecek, çünkü para, maliye ve gelirler politikaları ona göre tasarlandı, zamana ve sabra ihtiyacımız var.
TCMB'nin hedef patikası var, bir bant var, öngörülebilirlik çok yüksek olmadığı için nokta tahmin yerine aralık tahminde bulunuluyor. 2024 için hedef bandın üst kısmı yüzde 42, şu an itibarıyla enflasyondaki gidişatın öngörülerimizle uyumlu olduğumuzu, yüzde 40 ile yılı kapatacağımıza inanıyoruz. Ekim'de 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 25'ti bugün yüzde 19 civarında, program çalıştıkça, başarılı oldukça ve sonuç verdikçe kredibilite ve beklentiler iyileşiyor. Orta Doğu'daki kriz büyürse tabii ki bizi olumsuz etkiler, gerçekçi olalım, turizm, petrol fiyatları, risk primi kanallarından olumsuz etkileniriz, gerginlik olmasaydı cari açığımız yüzde 1,5 altında veya yakın olacaktı, bu gelişmeleri önemsiyoruz, yakından takip ediyoruz.
Enerji'deki fiyat artışlarına yıllık bakıldığında 2024'te enflasyon patikası ile uyumlu yaptık, TCMB ile de istişare etmiştik, bizim patikamızı bir yıl önceden biliyorlardı, burada bir sürpriz yok. Yıl sonu enflasyonu hedeflerini tutturmaya ilişkin endişemiz yok.
TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU
İki kademe not artışı normal değil çok istisnadır, Moody's ilk kez Türkiye'yi iki kez yükseltmiştir. 2024 yılı içinde her üç kredi kuruluşu tarafından )(Fitch, S&P ve Moody's) kredi notu artırılan tek ülke Türkiye, görünüm de olumlu. Piyasanın bizim varlıklarımızı fiyatlarken bir takım değerlendirmeler yapıyorlar, mevcut kredi notunun bir kademe üzerinde değerlendirme yapıyorlar, "yatırım yapılabilir ülke" statüsü zaman alıyor. Bütçe disiplini artık DNA'mızda var. Bizde enflasyon çok yüksek, enflasyonu düşürmemiz lazım, cari açık tarihi olarak yüksek, kalıcı bir şekilde sürdürülebilir bir noktaya çekmemiz lazım, bu da yapısal reform gerektiriyor.
Doğrudan yatırımların canlanması biraz zaman alıyor, programı uygulayarak doğrudan yatırımlar için önemli bir cazibe yeri haline geldi, Türkiye büyük bir ekonomi.
Türkiye önemli bir cazibe merkezi, son 100 yılda yıllık reel büyüme ortalama yüzde 4,8 civarı, son 20 yılda ortalama büyüme yüzdew 5,5, gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre büyüme performansımız çok iyi. Ülkeye yatırıma gidildiğinde pazarın büyüklüğüne, büyüme performansına, potansiyeline bakarsınız, altyapıya, enerjiye, ulaşım sorunu, iletişim altyapısına bakarsınız, Türkiye'nin burada da büyük avantajı var. Altyapıda bize benzer 92 ülkeden daha iyiyiz, çünkü Cumhurbaşkanımızın önceliklendirdiği konu altyapı. Geriye makrofinansal öngörülebilirlik kalıyor, makrofinansal istikrar için kararlı program uyguluyoruz, her alanda reform olmazsa olmaz. her alanda reform, hukuk alanında, her alanda iyileştirilebilir çabaya girmek.
ORTA VADELİ PROGRAM
OVP 3 yıllık bir program, her sene yenileniyor, çünkü her sene bizim özel sektör için rehber, kamu için bağlayıcı bir yol haritası hazırlamamız lazım. Makro finansal istikrarı sağlayacak adımlar içeriyor."