Bakan Koca'dan flaş Coronavirus aşısı açıklaması!
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığının 2021 bütçesi üzerindeki görüşmelerde, milletvekillerinin sorularını yanıtladı...
Bakan Fahrettin Koca grip aşısında her ülkenin 1 sene önceden siparişlerini verdiğini belirterek, "Türkiye'nin geçen yıl tedarik ettiği aşı bir milyon 300 bin ama yapılan aşı bir milyon 100 bin. Geçen yıl eczanelerde parayla satışına izin verildiği halde 200 bin aşı arttı. 'Parası olanlara veriliyor' dediniz, 'Parası olanlar almasın' diye, eczanelerden satmadım ben. 'Bununla ilgili hakkı olan kimse ona vermeliyiz' diye. Dünyanın oranlarını söylüyorsunuz haklısınız. Küresel dünyada aşı arzı yüzde 20 oranında arttı, kapasite belli. İngiltere 25 milyon yapıyordu 30 milyon yaptı, Almanya 21 milyon yapıyordu 26 milyona çıktı. Biz de 1,3 milyon daha önce yapılan oran olduğu için artırabilecek rakam sınırlı. Peki biz ne yaptık? Bu süreçte 2,3 milyona çıkardık aşıyı. Şu ana kadar 600 bin kişiye yapıldı. Peki kime yapıldı? Bilim Kurulu oturup hazırladı en riskliden başlayarak bu gruplara tanımlandı. Bu gruplar dışında burada olmayan 80 yaş üstünü de koyduk. Elimizdeki aşı devam ederse şu an 4 milyon kişiye açık. Eğer bu noktada böyle devam ederse 75, 70, 65 gibi aşağı doğru indirmeyi hızla planlıyoruz. 2 gün içinde sağlık çalışanlarımıza da başlıyoruz" ifadelerini kullandı.
'İNFLUENZA GÖRÜLMEDİ, BU DÖNEMİN MEVSİMSEL GRİBİ ARTIK COVİD'
Bakan Koca, Sağlık Bakanlığı'nın her yılın 42'nci haftasında influenza (grip) taraması yaptığını belirterek, 47'nci hafta olduğu halde influenzanın görülmediğini kaydetti. Koca, "5 haftadır tarıyoruz bu dönemde daha yok. Her yıl şu dönemde çocuk poliklinikleri üst solunum yolu enfeksiyonundan geçmez biliyorsunuz. Şu an çocuk poliklinikleri çok sakindir ve yoğun olan erişkin, dahili polikilinkleri daha fazla. Çünkü Covid daha fazla. Bu dönemin mevsimsel gribi artık Covid" dedi.
'FİRMA 1,5 MİLYON AŞI İÇİN TEB'E 12, BİZE 11 DOLAR DEDİ'
Bakan Fahrettin Koca, Türk Eczacıları Birliği'nin (TEB) 1,5 milyon aşı temin ettiği ancak Bakanlığın izin vermediği iddialarına yönelik şunları söyledi:
"TEB'in 1,5 milyon aşı dediği, normalde ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir. Ruhsatlı olmayan için Halk Sağlılığı'nın Bankalıktan izin alınması gerek. Bununla ilgili elimde belgeler var. TEB diyor ki; 'Ben Hollanda menşeili bir firmadan 1,5 milyon aşı budum. Bunun fiyatı 12 dolar.' Bir ay önce söylüyor. Yani bizlerle irtibat halinde olan firmadan bahsediyor. Firma bize '11 dolar' diyor, TEB '12 dolar' diyor. Ayrıca yüzde 4 komisyon alınacak burada. Tedarikçi depolardan üretici yetki belgesi, aşının orijinal olup, olmadığını kanıtlayan analiz sertifikası gibi belgeler sağlanamadığı için ürününün gerçekten olup olmadığı teyit edilememiş. Ayrıca mevcutsa bile sahte veya bozulmuş olabileceği kaygısıyla tedariğinden vazgeçilmiştir. Nerede aşı? Bu kadar söylüyorum. Firma ile zaten biz bir ay önce irtibattayız. Teklif resmi 11 dolar. Bize teklif edilen 12 dolar."
'PFİZER ARALIK'TA RUHSAT ALIRSA TÜRKİYE'YE 1 MİLYON AŞI VERECEK'
Pfizer ve Sinovac aşılarının faz- 3 deneylerine üniversitelerde devam edildiğini kaydeden Bakan Koca, "Şu ana kadar herhangi bir sorun yaşanmadı. Rus aşısının teknik olarak yetersizliğini, Dünya Sağlık Örgütü'nün standartları var, onu tamamlamak üzere çalışmalara başlandı. Eğer o tamamlanırsa, Rus aşısı da devreye girecek. Burada bu aşılarla ilgili bizim irtibatımız devam ediyor. Pfizer ile ilgili Aralık ayında olma ihtimali Sayın Uğur Hoca'nın söylemiyle zayıf görünüyor. Ruhsatın Aralık'ta olmama ihtimali yüksek. Olursa Türkiye'ye verebileceği rakam 1 milyon. Ocak ayından itibaren de yıl içinde de 25 milyon olabilir şeklinde görüşmelerimiz var."
'ÇİN AŞISINI ALMAK İÇİN 2 GÜN İÇİNDE SÖZLEŞMELER İMZALANACAK'
Bakan Koca, Çin'den getirilen Sinovac firmasının aşısına ilişkin "Diğer aşı içinse orada aralık ayında en az 10 milyon gibi bir aşıyı alabilir olacağız. Bu sayıyı artırmak istiyoruz. Ocak ayında da en az bu kadar olacak. Bu sayı 2 katına kadar çok rahat çıkabilir. Bununla ilgili de 1- 2 gün içinde sözleşmeler imzalanır olacak. Bu aşılarda bizim için karşılıklı sözleşmenin içeriği dahil olmak üzere teyitleşildi. İmza 1- 2 gün içinde" dedi.
YERLİ AŞI İÇİN TARİH VERDİ
Bakan Koca Türkiye'deki yerel aşı çalışmalarına ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"16 aşı çalışmamız var. En erken faz- 1 aşamasına geçen aşımız var, inkatif aşı. Bu ilk 44 kişiye yapılacaktı ve bu hafta itibarıyla tamamlanmış olacak 44 kişi. Bizim aşımız, yerli aşımızın devreye girmesi nisan ayı şeklinde olur. Dolayısıyla aralık ayında aşı çıkar çıkmaz erken dönemde güvenilir olanı ki Türkiye'de biz uyguluyoruz hem Pfizer hem Sinovac. Bu anlamda herhangi bir sorun yaşamadık ve antikor oluşuyor.
'GÜVENEBİLİR AŞIYI, ÖNCE KENDİMDEN BAŞLAYARAK VATANDAŞLARA YAPMAK İSTİYORUZ'
"İkisiyle ilgili girişimlerimiz ciddi. En erken dönemde vatandaşımıza temin ederek yoğun bir şekilde yaptırmak istiyoruz aralık ayında. Biz dünyada erken dönemde güvenebilir olan aşıyı vatandaşımıza önce kendimden başlamak üzere yapmak istiyoruz. Aralık ayında başlayabilirliğimizin çok yüksek olduğunu bilmiş olalım. Sayı çok söylemek istemiyorum ama 10 milyonlarla ifade edilen sayı olduğuna emin olun."
'12 BİN SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONEL ALIYORUZ'
Bakan Koca, sağlık çalışanlarının önemini vurgulayarak, "Önümüzdeki günlerde KPSS puanına göre ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile 12 bin sözleşmeli personel alıyoruz. 7 bini hemşire, 1700'ü ebe, 2 bin 864'ü sağlık teknisyeni gibi devam ediyor. Sağlık hizmeti insan odaklı bir hizmettir. Doktorundan hasta bakıcısına kadar yoğun mesai ve özveri ister. Yine bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Bir salgın hastalıktan kurtulma savaşı. Yine ulusal bir seferberlik halinde her vatandaşımız üzerine düşeni yapmaktadır. Ancak bu sefer cephede olan ordumuz askeriye değil, tıbbiye ordusu sağlık ordusudur" ifadelerini kullandı.
'29 TEMMUZ'DAN BU YANA AĞIR HASTA SAYISI 8 KAT ARTTI'
Koca, Kovid-19 vaka ve hasta konusuna da değinerek, dünyada ülkeler arasında test politikası birliği olmadığını söyledi.
Bazı ülkelerin sadece solunum güçlüğü çekenlere bazılarının ise hastanelerde yatanlara test yaptığını, açık test politikaları uygulayanların da bulunduğunu dile getiren Bakan Koca, uluslararası bildirimlerde Türkiye'nin sadece semptomlu hastalara test yapan ülkeler arasında sayıldığını bildirdi.
Vaka sayılarının da bu açıdan kıyaslandığını, DSÖ'nün de böyle bildiğini aktaran Koca, Bakanlık rehberinde de "semptomu olanlara test yapılır" şeklinde yazıldığını belirtti.
Uyumsuzluğa yol açmamak ve normalleşmeyle birlikte dünyanın test politikasından vazgeçtiğini, sadece solunum sıkıntısı olan hastalara test yapılmaya başlandığını o dönemde Türkiye'nin kesitsel taramalar, havaalanları ve sporcular gibi pek çok tarama yapıldığını dile getiren Fahrettin Koca, şöyle devam etti:
"Bu aradaki farkı ayırmak üzere semptomlu olan kişileri göstermek üzere hasta olarak tanımladık. Semptomu olmayan ama pozitif olanlar değildi. Semptomlulara test yapan bir ülke olarak kabul edildiğimiz bir dönemde semptomlu olup testi pozitif çıkanların bildirilmesi daha doğru bir hareketti. Daha önce sonuçlarını kamuoyu ile paylaştığımız saha çalışmalarına da devam edeceğiz. Bilim Kurulumuzla önümüzdeki günlerde bu konuları tartışarak, toplam vaka, yatan hasta, hasta başlığı altında ne varsa bunun hepsini kamuoyu ile paylaşacağımızı ve tabloda nasıl göstereceğimizi de tartışıp göstermiş olacağız.
Hasta olarak tanımladığımız konuda dünyanın politikası değişti. Dünya, kendisine solunum sıkıntısı olarak gelen hastaya test yapıyordu. Benim tarama olarak evde takip ettiğim hastaya yapılmasıyla eş değer miydi?
29 Temmuz'dan bu yana ağır hasta sayımız 8 kat arttı. Bu, vatandaşımızı ve sizleri uyarmıyor mu? Ağır hastamız 8 kat artıyor. Evde semptomu olmayan, hastaneye yük olmayanın sayısı mı sizin için önemli? Bu dönemde şundan emin olun. Pozitif olup semptomu olmasa bile bütün vatandaşlarımız takibe alındı. Filyasyon yapıldı. Bütün vatandaşlarımız telefonla arandı. Bütün vatandaşlarımız HES koduna işlendi. HES kodunda gördüğünüz bütün vatandaşlarımız, herkes orada."