Bahçeli'den dikkat çeken Suriye çıkışı. "Kürt kardeşlerimizle kaderimiz bir" dedi ve PKK/YPG'ye dikkat çekti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye'deki son gelişmelerle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. "Türkiye ve Suriye'de hayat mücadelesi veren Kürt kardeşlerimizin bölücü terör örgütüyle anılması diye bir şey yoktur, Kürt kardeşlerimizle kaderimiz bir" dedi ve PKK/YPG'nin Suriye topraklarından sökülüp atılması gerektiğini kaydetti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli Suriye'deki gelişmelerle ilgili açıklama yaptı.
Bahçeli, "Nitekim baskıcı ve totaliter Esad rejiminin zulüm ve zilletle iç içe geçen karanlık devri kapanmış, Baas ilkelliği zora ve geniş bir ittifaka dayalı şekilde tasfiye edilmiştir. Terör örgütlerinin Suriye'den sökülüp atılmasından başka seçenek kalmamıştır. PKK/YPG'nin Suriye'de tutunması geldiğimiz bu aşamada muhal bir hayaldir.Türkiye ve Suriye'de hayat mücadelesi veren Kürt kardeşlerimizin bölücü terör örgütüyle anılması diye bir şey yoktur, Kürt kardeşlerimizle kaderimiz bir" dedi.
"SURİYE'DE BAHAR HAVASI DOĞMUŞTUR"
Bahçeli açıklamasında şunları kaydett: Suriye halkı pas tutmuş esaret zincirlerini kırarak özgürlüğe kavuşmuş ve yeni bir döneme kucak açmıştır. Kanlı, kaotik, karmaşık ve uzun süreli istikrarsızlık yıllarının ardından Suriye’de yeşeren birlik ve dirlik iradesinin bölgesel barış ve istikrarın destekleyici unsurlarından birisi olarak sivrilmesi hiç kuşku yok ki samimi beklentimizdir.
Özellikle Türkiye’nin diyalog ve işbirliği telkinlerine sırt çeviren, halkıyla düşman kamplarda mevzilenip ihtilafa düşen zalim Esad’ın ülkeden kaçışıyla birlikte tarih sahnesine çıkan yeni Suriye’nin demokrasiye geçiş süreci inanıyorum ki hızlanacaktır. Muhalif grupların yönetimi devralmasıyla Suriye’de ihtiyatlı ve zamanla daha da somutlaşacak bir bahar havası doğmuştur.
Üç ay süreyle görev yapacak geçiş hükümetinin şu ana kadar verdiği mesajlar, yaptığı açıklamalar, gösterdiği olgun yaklaşımlar sevindirici olduğu kadar ülkede yaşayan her kesim için makul, dengeli, dengeleyici ve rahatlatıcıdır. Bu kapsamda dost ve kardeş Suriye halkının memnuniyeti, yeni yönetimi sahiplenmesi ayrıca şayan-ı dikkatimizi celp etmektedir.
Türkiye 13 yıllık Suriye krizinde doğru yerde durmuş, esasen komşuluk hukukunun ahlak ve ilkelerini titizlikle savunmuş, bununla da kalmayıp her zaman bağlı kalmıştır. Masum insanları katleden, bu minvalde en acımasız işkence metotlarını kullanan, milyonlarca Suriyeliyi yurdundan ve yuvasından koparan Esad’ın akıl, şuur, vicdan ve basiret kaybı Türkiye’ye ters bakışına yol açmış, elbette makus sonunu hazırlamıştır.
İSRAİL’E TEPKİ
Suriye’de vasat bulan yeni normalin geçmişten ders çıkarması huzur ve sükûnetle perçinlenmiş bir gelecek için kaçınılmaz gerekliliktir. Diğer yandan Siyonist barbarlığın Suriye topraklarında yayılma politikası kabul edilemez bir istila girişimidir.
İsrail’in, Golan Tepelerinde tesis edilen tampon bölge sınırını aşarak Şam’a doğru ilerleyiş kaydetmesi, farklı zamanlarda hava saldırıları düzenleyerek güç gösteri yapması, ısrarla ve sistematik ölçekte nüfuz alanları oluşturarak Suriye topraklarında hak iddiasında bulunması alçak bir fırsatçılıktır.
"TÜRKİYE SURİYE HALKININ YANINDADIR"
Türkiye Suriye halkının yanındadır. Bu meşru ve dostane tutum hiç değişmeyecektir. Aynı fırsatçılığa bölücü terör örgütünün de teşne olması sonuçsuz kalmaya mahkumdur. İsrail’in sabır ve sinir eşiklerini tahrip ve taciz eden müdahalelerine karşı direniş hattı kurulmalıdır. Suriye, Suriyelilerindir; Türkiye’de misafir olan geçici koruma statüsündeki kardeşlerimizin geri dönüşleri ise başlamıştır.
Bu ülkenin siyasi ve toprak birliği tartışmaya kapalı bir konudur. Aynı zamanda Türkiye için kırmızıçizgidir. İsrail’in yayılmacı emellerini mütehakkim ve mütecaviz politikalarla devam ettirmesi halinde Türkiye’yle karşı karşıya gelmesi, temas hattının sıfıra inmesi kaçınılmaz hale gelebilecektir.
Şam’a göz dikenlerin Tel Aviv ile Kudüs’te sıkışıp bozgunla yüzleşme ihtimali yabana atılmamalıdır. Suriye’de barış, huzur ve kardeşlik ikliminin filizlenmesine tahammül edemeyen mihrakların sürekli savaş ve çatışma ortamı için ikmal yapmasına, tehlikeli senaryoları devreye sokma arayışlarına Türkiye’nin yanında ümit ederim ki, bölge halkları da müsaade etmeyecektir.
Terör örgütlerinin Suriye topraklarından sökülüp atılmasından başka seçenek de kalmamıştır. PKK/YPG’nin Suriye’de tutunması geldiğimiz bu aşamada muhal bir hayaldir. Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin güvenliğine, geleceğine, insan ve toprak bütünlüğüne azami tehdit saçan terör örgütlerinin yuvalandığı alanlardan çıkarılarak ya imha ya da teslim alınması muhakkak sağlanmalıdır.
Güney sınırlarımızın sıfır noktasından başlamak suretiyle derinlemesine veya koridor biçimiyle bir terör devleti kurma hedefini gündeminde tutanlar hayal kırıklığı yaşamaya mecburdur.
Ne Türkiye’nin ne de Suriye’nin geleceğinde terör örgütleri olamayacaktır. Suriye’deki yeni yönetimin PKK/YPG ile Kürt kardeşlerimizi tefrik etmesi, ayrı ayrı değerlendirmesi, dahası terör örgütlerinin varlığını reddetmesi takdirle karşıladığımız müspet bir adımdır.