Bahadır Kaleağası AA Finans için yazacak
TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü ve AB Temsilcisi Kaleağası, AA Finans için analizler kaleme alacak.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Uluslararası Koordinatörü ve Avrupa Birliği Temsilcisi Bahadır Kaleağası, AA Finans Haberleri Terminali (aafinans.com) için yazacak.
Kaleağası, AA'nın hayata geçirdiği ve web üzerinden yayın yapan AA Finans Haberleri Terminali'ne kişisel analiz ve yorumlarıyla katkıda bulunacak. Kaleağası ayrıca katıldığı ulusal ve uluslararası toplantılardan son dakika gelişmeleri de terminal kullanıcılarıyla paylaşacak.
AA'nın son dönemdeki atılımlarını beğeniyle takip ettiğini vurgulayan Kaleağası, iletişim ve bilgi toplumu çağında uluslararası gelişmelerin somut veriler temelinde Türkiye'deki ekonomik ve siyasi gündemde yer almasına katkıda bulunmaktan mutluluk duyacağını söyledi.
TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü ve Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu Daimi Temsilcisi olan Kaleağası aynı zamanda "Paris Bosphorus Enstitüsü"ne başkanlık ediyor. Brüksel Enerji Kulübü Onursal Başkanı olan Kaleağası bir çok kurumda yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Kaleağası'nın, uluslararası konularda makale ve kitapları da bulunuyor.
"Dünya Türkiye'ye gelecek"
Bahadır Kaleağası, 2015 yılında Türkiye'nin dönem başkanlığını üstleneceği G20 Zirvesi hakkında da AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
G20'nin, küresel temsil gücü yüksek bir siyasi oluşum olduğunu ifade eden Kaleağası, G20'nin dünya nüfusunun yüzde 75’i, uluslararası ticaretin yüzde 80’i ve dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil ettiğini anımsattı.
G-20 katılımcılarının dünyanın önde gelen 19 ekonomisinin liderleri konumunda bulunan ABD, Almanya, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan ve Türkiye ve AB olduğunu hatırlatan Kaleağası, şunları kaydetti:
"İlk 19 içinde yer alan dört üye ülkesine ek olarak, tüm AB’yi temsilen AB Konseyi ve AB Komisyonu başkanları da bulunuyor. Avrupa için kısmi çifte temsil durumu var. Her yıl olduğu gibi, 2015’de de Türkiye dönem başkanlığında G20’nin devlet veya hükümet başkanlarının bir araya geldiği büyük bir zirve olacak ve bir çok toplantı yapılacak. Bakanlar, diplomatlar, bürokratlar, iş dünyası, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, akademik çevreler katılacak. Dünya Türkiye’ye gelecek. Dünya ekonomisine yön verebilecek konular, politikalar, olası ortak kural ve eylemler Türkiye’de konuşulacak."
Kaleağası, Avrupa’daki gibi gelenek olduğu üzere, G20 liderleri toplanmadan önce uluslararası iş dünyasının da devreye girdiğine işaret eden Kaleağası, dünyanın önde gelen piyasa ekonomilerinin toplandığı G20'de, Türkiye'yi özel sektör ayağında TÜSİAD'ın temsil edeceğini kaydetti.
"G20'nin amacı uluslararası konularda karar alabilmek"
G20'nin oluşum sürecine dikkati çeken Kaleağası, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şey çok eskiden başladı fakat o kadar uzağa gitmeden 20. yüzyıl sonuna gidelim, oradan da geleceğe. Batıda sürekli artan tüketime ucuz mal yetiştirmeye çalışan Çin, Hindistan ve diğer hızla kalkınan ülkeler; bunların hepsine kömür, demir, bakır gibi hammadde yetiştirmeye çalışan üçüncü dünya; bu arada hazinesinde biriken üç trilyonu aşkın doların değer kaybından korkarak içeride toplumsal kalkınmaya yeterince harcayamayan Çin, bu dolarlarla alınan ABD hazine bonoları, bu sayede şişen kredi piyasası ve artan tüketim ve artan üretim... Ve zehirlenen mali piyasalar ve atmosfer...Küresel düzenin çarkları gacırdamaya böyle başladı. Sonrası zincirleme krizler. Ekonomi ve doğa eş zamanlı olarak zor durumda. Dünya ekonomisi bir daralıyor, bir toparlıyor, bazen durur gibi oluyor. Gezegen oksijen solumakta zorlanıyor. Mevcut uluslararası siyasal ağlar inceliyor."
Kaleağası, bu noktada uygarlığın gidişatını belirleyen iki temel sürecin tekrar vurgulanması gerektiğini ifade ederek, bunların bilgi toplumu ve aşırı tüketim toplumu olduğunu dile getirdi.
Bahadır Kaleağası, 21. yüzyıl uygarlığının, I. Dünya Savaşı sonrasındaki içine kapanmacı, korumacı, aşırı milliyetçi politikaların egemen olduğu girdaba bir daha düşmeyecek kadar olgun olduğunu belirterek, şu görüşleri ifade etti:
"Bu yönde önemli bir sınav Londra’da G20 Zirvesi oldu (2 Nisan 2009). Belki de Yeni Batı olarak beliren bir uluslararası siyasal ve ekonomik zeminin ilk kurumsallaşması olarak geçecek tarihe bu dönem. Daha önce 1997’deki Asya krizi sonrasında 1999’da kurulan bu dünyanın en büyük yirmi ekonomisi grubu, 2008 krizi ile dünya sahnesinde en ön plana çıktı. İlk Berlin toplantısından beri ekonomi ve maliye bakanları seviyesinde bir araya gelen yirmi ülke bu sefer hükümet veya devlet başkanları seviyesinde toplandı. Londra zirvesi çıkışında dönemin İngiltere Başbakanı Gordon Brown 'Dünya ekonomik gerilemeyle mücadele için bir araya geldi. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor' dedi. Le Figaro gazetesinin 3 Nisan 2009 manşeti ise biraz daha Fransız bir yorum getirdi; 'Yeni bir kapitalizm için küresel anlaşma' Böyle doğdu G20 gezegeni"
G20'nin amacının uluslararası konularda karar alabilmek olduğunu dile getiren Kaleağası, diğer ülkelerin de G20 yörüngesinde hareket edeceğinin varsayıldığını, "G20 için iyi olan, tüm gezegen için de iyidir" mantığı ile hareket edildiğini söyledi.