Baba Zula Müzikleri Eşliğinde “Eli Kulağında” ve Godard Anısına “Cuma Görüşürüz, Robinson” 27. Gezici Festival’de!
Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği 27. Gezici Festival yolculuğuna 2 Aralık’ta Ankara’dan başlıyor. 8 Aralık’ta Ankara izleyicisine veda edecek festival 9-11 Aralık tarihleri arasında Sinoplu sinemaseverlerle buluşacak. 12 Aralık’ta ise son durağı Kastamonu’ya ulaşacak ve 14 Aralık’ta sona erecek.
Programında birbirinden farklı bölümlerde hem yılın en iyilerine hem de sinema tarihinde önemli yer edinmiş filmlere yer veren 27. Gezici Festival’de Kadın Öncüler bölümünde 100 yıllık bir yapım olan Eli Kulağında / Just Around The Corner gösterimi Baba Zula müzikleri eşliğinde gerçekleşecek.
Godard: Aşk ve Ölüm Üzerine bölümünde gösterilecek Cuma Görüşürüz, Robinson / See You Friday, Robinson ise, Batı’da aynı ölçüde tanınmayan iki büyük sanatçının, Ebrahim Golestan ile Jean-Luc Godard’ın sinemasal karşılaşmasına tanıklık ediyor.
Kadın Öncüler – Baba Zula Müzikleri Eşliğinde Film Gösterimi
27. Gezici Festival, 1921 yılında çekilen, film arşivlerinde sadece iki tane eksik kopyası bulunabilen 100 yıllık Eli Kulağında / Just Around The Corner filminin uzun uğraşlar sonucu 2021 yılında tamamlanan 79 dakikalık halini Sinemanın Kadın Öncüleri bölümünde Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği’nin katkılarıyla izleyicilerle buluşturacak.
Eli Kulağında / Just Around The Corner filminin gösterimine Baba Zula müzikleriyle eşlik edecek. Ankara Sinema Derneği ile dünyanın değişik kentlerinde etkinlikler yapan Baba Zula, 27. Gezici Festival kapsamında yeniden unutulmaz bir sinema deneyimi yaşatacak.
Godard: Aşk ve Ölüm Üzerine
Bu yıl aramızdan ayrılan, sinema dünyasının usta ismi Jean-Luc Godard’ı, aynı kuşaktan olmalarına rağmen hiç tanışmadığı 100 yaşındaki yazar ve yönetmen Ebrahim Golestan’la buluşturan belgesel Cuma Görüşürüz, Robinson / See You Friday, Robinson, 27. Gezici Festival kapsamında izleyiciyle buluşacak.
Berlin Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanan filmin yönetmeni Mitra Farahani, Jean-Luc Godard ve Ebrahim Golestan’ı sekiz ay sürecek bir e-posta yazışmasında bir araya getirdi. Anlaşmaya göre her Cuma birbirlerine mektup yazmaya başladılar ve ortaya sanat, ölüm, aşk ve şiir üzerine düşünen iki ustanın, ortak ya da farklı maceralarını öğrendiğimiz mizahi yanı da kuvvetli bir belgesel ortaya çıktı. Ebrahim Golestan ile Jean-Luc Godard’ın sinemasal karşılaşmasını anlatan belgeselde, biri büyük bir İngiliz kalesinde, diğeri Rolle’deki minik bir evde barınan iki yalnızlık birbiriyle yüzleşiyor, birbirine karşılık veriyor: Jean-Luc Godard’ın isyan ve melankoli arasında salınan yalnızlığıyla Ebrahim Golestan’ın yalnızlığı, insan kaderinin mecburiyetinin karşısına sağduyulu bir bilgeliği yerleştiriyor.
.