AYM'den BİK'in ilan ve reklam kesme cezası hakkında karar! AYM kararı sonrası BİK'ten açıklama

Anayasa Mahkemesi (AYM), gazetemiz Cumhuriyet ile beraber Evrensel, Sözcü ve Birgün gazetelerine verilen Basın İlan Kurumu’nun (BİK) ilan kesme cezalarına ilişkin pilot karar verdi. BİK'in cezaları hakkında basın ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmeden AYM, bu konuda düzenleme yapılması için kararının bir örneğini TBMM’ye gönderdi. AYM kararı sonrası BİK'ten de açıklama geldi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), gazetemiz Cumhuriyet başta olmak üzere Evrensel, Sözcü ve Birgün gazetelerine Basın İlan Kurumu’nun (BİK) verdiği ilan kesme cezalarına ilişkin pilot karar vererek, cezaların basın ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti. AYM, bu konuda düzenleme yapılması için kararının bir örneğini TBMM’ye gönderdi.

"KURUMUN CEZALANDIRMA ARACINA DÖNÜŞTÜĞÜ..."

AYM kararında, “Kuruma verilen yetkinin basının etik değerlerini düzenleme amacından öteye giderek artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğü ve bu durumun sistematik bir soruna neden olduğu gözlemlenmiştir” denildi.

Cumhuriyet gazetesi (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.), Evrensel gazetesi (Bülten Basın Yayın Reklamcılık Ticaret Limitet Şirketi), Sözcü gazetesi (Estetik Yayıncılık A.Ş.) ve Birgün gazetesi (Birgün Yayıncılık ve İletişim Ticaret A.Ş.), BİK’in çeşitli tarihlerde yayımlanan haberler nedeniyle birden çok kez verdiği ilan kesme cezasını AYM’ye taşımıştı. Gazeteler, haberler nedeniyle verilen cezaların ifade ve basın özgürlüğünün ihlali olduğunu ileri sürmüştü.

'İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ'
AYM, bugün Resmi Gazete’de yayımlanan pilot kararında gazetelerin basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine oyçokluğu ile karar verdi. AYM Başkanvekili Kadir Özkaya, üyeler Recai Akyel, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş ve İrfan Fidan bu karara katılmayarak muhalefet şerhi yazdılar.

AYM’nin oyçokluğu ile aldığı kararında, Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 49’uncu maddesinde kesmeyi gerektiren kriterlerin anlatıldığı ve derece mahkemelerinin bu kriterlerde dengeleme yapması için daha önceki kararlarında yol göstermeye çalıştığı kaydedildi. AYM, bu dengelemenin başkalarının şöhret veya haklarının korunmasına yönelik önlemler ve basın, ifade özgürlüğü arasında olduğuna dikkat çekti.

AYM, mahkemelerin BİK’in kararlarının kanunda belirtilen kriterleri uygun olup olmadığının değerlendirilmesi ve mahkemelerin verdiği ceza ile haber arasında orantılılık ilişkisi kurulması gerektiğini belirtti.

"ADİL BİR DENGE TESPİT EDİLMEMİŞTİR"
AYM tarafından, mahkemelerde BİK’in kararlarının doğrudan uygulandığı şöyle anlatıldı:

“Somut olaya konu olan başvurularda BİK tarafından çatışan haklar arasında bir dengeleme yapılarak adil bir dengenin gözetildiği tespit edilememiştir. BİK kararlarına itirazı inceleyen asliye hukuk hakimliklerinin gerekçeli kararlarına bakıldığında kimi zaman BİK’in değerlendirmelerinin doğrudan esas alındığı ancak bu değerlendirmelerin yukarıda paragrafta belirtilen dengeleme kriterlerini karşılayıp karşılamadığının denetlenmediği, çoğunlukla BİK kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirtmesiyle yetinildiği ve daha ileri bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.”

AYM, mahkemelerin daha önceki kararlarını dikkate almada karar vermeye devam ettiğini kaydederek, şunları belirtti:

“Başvuru konusu olaylarda asliye hukuk hakimliklerince Anayasa Mahkemesi’nin işaret ettiği şekilde bir değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’nin önündeki mevcut başvurulara bakıldığında birbirini tekrarlayan bu tür kararların sistematik bir soruna işaret ettiği değerlendirilmiştir. Sistematik sorun derece mahkemelerinin Anayasa’ya uygun yorum yapmalarına imkan vermeyecek açıklıktaki bir kanun hükmünü uygulamalarının yanı sıra bu uygulama doğrultusunda gerçekleştirilen müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklandığının da gösterilmemesi ile ilgilidir.

Diğer bir anlatımla başvurucuların basın özgürlüğüne yönelik müdahalede kullanılan araç kanuni güvenceden yoksun olduğu gibi bu aracın kullanılmasının nedenleri de ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya konulmamıştır. Bunun yanı sıra ilgili ve yeterli gerekçe olmadan cezalandırma konusu olan bu tür kararların caydırıcı etki göstermesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerine yapılan müdahale orantılı olarak da değerlendirilemez.”

YIL YIL İLAN CEZALARI ARTTI
AYM, BİK’in kendisine sunduğu ilan kesme cezalarına ilişkin istatistikleri de kararında açıklayarak, “BİK’in 2018 yılı istatistiklerinde gazetelerin basın ahlak esaslarını ihlal ettiği gerekçesiyle 39 gün, 2019 yılı istatistiklerinde 143 gün, 2020 yılı istatistiklerinde 572 gün resmi ilan ve reklam kesme cezası verdiği görülmüştür” denildi.

BİK'TEN AÇIKLAMA GELDİ

Basın İlan Kurumu, AYM'nin ilan kesme cezalarını hak ihlali sayması üzerine, Basın Ahlak Esasları kapsamında yapılan başvuruları toplantı gündemine almamaya karar verdiğini duyurdu.

Anayasa Mahkemesi (AYM); Evrensel, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin BİK'in ilan kesme cezalarına dair verdiği ihlal kararının gerekçelerinde basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini, bunun yapısal sorunlardan kaynaklandığını ve bunun için Meclis’e bilgi verilmesine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi kararında “ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir” derken, Anayasa’nın 29. maddesindeki “… Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir; kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz.” bölümü hatırlattı ve “gazetelerin yayım yapmasını zorlaştıran ekonomik koşulların konulması da yasaklanmıştır” dedi.

Ayrıca AYM kararında, BİK'in 195 sayılı Kanun'un 49. maddesi kapsamında basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerinin Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olması ve Anayasa'nın 26. maddesinin ihlaline yol açmaması için yapılacak yeni kanuni düzenlemelere ilişkin bazı öneri ve standartların dikkate alınması istendi.

Karar üzerine açıklama yayımlayan BİK ise "Yönetim Kurulumuz, TBMM tarafından 195 sayılı Kanunun 49. maddesinde değişiklik yapılana kadar Basın Ahlak Esasları kapsamında yapılan başvuruları toplantı gündemine almamaya karar vermiştir," dedi.

BİK tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 10 Mart 2022 tarihinde oy çokluğu ile aldığı 2016/5903 başvuru numaralı kararı, Resmi Gazete’nin 10 Ağustos 2022 tarih ve 31919 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. Kurumumuzca, gerekçesiyle birlikte bugün öğrenilen AYM kararına ilişkin; kamuoyunun bilgilendirilmesi adına aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

En başta vurgulamak isteriz ki, 02 Ocak 1961 tarih ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 'Müeyyide' başlıklı 49. maddesi, bugüne kadar hiç değişmemiştir. Genel Kurulumuz, söz konusu maddeye dayanarak 1961, 1964, 1994 ve 2022 yıllarında Basın Ahlak Esaslarını belirlemiştir."

A101 26 Aralık Perşembe aktüel kataloğu yayımlandı Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında