Avni Yıldırım boksör olmaya nasıl karar verdiğini anlattı. Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti'ne dünyaca ünlü boksör Avni Yıldırım konuk oldu. Çok samimi açıklamalar

Dünyaca ünlü boksör Avni Yıldırım, 2005 yılında boks yapmaya başladı. 2015’de Miami’de Glen Johnson’ı yenip Dünya Boks Federasyonu’nun Gümüş Büyükler Kıtalararası Kemeri’ni kazandı. Yıldırım şimdiye kadar yaptığı 23 maçta 21 galibiyet, 2 yenilgi aldı. Lakabı Bay Robot anlamına gelen “Mr. Robot”tur.

Avni Yıldırım programda samimi açıklamalarda bulundu, ayrıca Şükrü Dudu ile de bir 'unvan maçı'na çıktı.

BOKSÖR OLMAYA NASIL KARAR VERDİ?

İşte Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti'nde Avni Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları...
12 yaşında mahallemizdeki bakkalın boks antrenmanına gittiğini gördüm. Mahalleden biz de özenip 8-10 çocuk beraber boksa başladık. Sonra tek başıma kaldım tabi. Hocalar da bende cevheri görüp eğitmeye başladılar. 13 yaşında ilk maçıma çıkıp İstanbul şampiyonu oldum. Ufak bir haberim çıktı gazetede. Hiç unutmuyorum babam gazete haberimi alıp ‘benim oğlan’ diye dolaşıyordu.

Sonra boksa devam ettim, Türkiye şampiyonasına gittim. Okulda da sporcu kimliğinden dolayı farklı bir konuma geldim.

Önce Beşiktaş’la anlaştım sonra ise Fenerbahçe’ye geçtim. Türkiye şampiyonu oldum Fenerbahçe’ye geçtim. Ülkemi temsil ettim çeşitli müsabakalarda.

Kazakistan’a 2013’te Dünya Şampiyonası’na katıldım. Orada çeyrek finalde bir hakkım yendi. Gelip artık milli takımda dövüşmeme kararı aldım ve profesyonel boksa geçtim. Beni olimpiyatlara hazırlarken ben bir anda böyle bir karar verdim ve bir risk aldım ve olimpiyatlara gitmedim.

KARİYERİNDEKİ DÖNÜM NOKTASI NE OLDU?

Dönüm noktam Miami’de Glen Johnson maçıydı. Herkes dedi ki Glen beni öldürecek. Orada kazanınca herkes beni tanımaya başladı.

"RAKİBİN ELİ KALKTIĞINDA ŞOKE OLDUM"

Meksikalı dünya şampiyonu bir sporcu vardı o 1 numaraydı. 2 numara Anthony Dirrell ve 3 numara da benim. O zaman Meksikalı sporcuda doping çıktı. Federasyon sonra onun kemerini aldı ve biz Anthony Dirrel ve ben dövüşecektim. Maç Amerika’da olacak. Hazırlandım gittim maça. O sıra antrenör değişikliği yaptım. ABD’deki her maç deplasman anlamına geliyor. Bana verdikleri kazanma oranı bile 6.8’di, rakip 1.2 idi. Yani favoriyi karşı taraf olarak gördüler. Beni maç öncesinde de demoralize etmeye çalıştılar. Benim hocam, karşı tarafın maça çalışmadığını ve karşılaşmayı almak için bana taktikler verdi. Bütün roundlarda taktik çalıştı. Maç en son 96-94 ve 3 round kalmış. Rakibin de kaşı açıldı ve maç bitti. Ben seviniyorum. Bir baktım rakibin eli kalktı. O anda ben şoke oldum.

Maçtan sonra açıklama yaptım. Bahis sistemlerini çökerttiğim için mi hakkım yendi bilmiyorum, dedim. Sonra gittik federasyona falan… Ama havalimanına bir geldim halkımız beni bağrına bir bastı. O anda şampiyon olamadık ama halkımızın sevgisini bir kez daha kazandık.