Arınç dijital medyanın önemine değindi, hangi gazeteyi örnek gösterdi?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, internetteki bazı haber sitelerinin yazılı basının 10 misli okunduğunu belirterek, "Elde kağıt yok ama tıkladığınızda kendi gazetesinden daha fazla okunuyor. Örnek, hurriyet.com.tr, Hürriyet Gazetesi'nin 5 misli takip ediliyor. Gazete 400 bin satıyorsa öbürü 2,5 milyon tıklanıyor" dedi.

Arınç, Edremit Körfezi'nde, uydudan yayın yapan Egetürk TV'nin açılışında, körfezin, tabiatıyla, deniziyle, kaplıcasıyla, ulaşım imkanlarıyla, Kazdağları ile suyuyla, güneşiyle dünya cennetlerinden birisi olduğunu söyledi.

Manisalı olduğu için yıllarca bölgeye gelip gittiğini anlatan Arınç, "Körfez tatil beldesi Güre'de, devremülkümüz vardı. Bir hafta, 10 gün fırsat buldukça kalırdık. Harabe halinde, yıkıldı, umarım yenisi yapılır tekrar geliriz. İnşallah Belediye Başkanımız, değerli dostumuz Kamil Saka (Edremit Belediye Başkanı) beyin yardımlarıyla bu işi kısa zamanda bitiririz" dedi.

Bölgenin oksijeni bol havası güzel bir yer olarak dikkati çektiğini vurgulayan Arınç, "Deniz ile kaplıcanın birleştiği başka bir yer var mı bilmiyorum ama neresine bakarsanız bakın her yeri güzellikler içinde muhteşem bir yer" ifadesini kullandı.

Arınç, körfezi, eski başbakan rahmetli Necmettin Erbakan'ın yıllar önce keşfettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Burada istirahat ederken bizleri de davet ederdi. Bizler de bazen otobüsler bazen de taksilerle gelirdik. Bize ders verirdi, anlatırdı konuşurdu, biz de mutlu olurduk. Biz, Altınoluk'u, bu bölgeyi onun yol göstermesiyle, işaret etmesiyle tanıdık. Bu yerleri bütün Türkiye'ye tanıtmıştı. Yaz aylarında gelir istirahat eder, hem eğitim yapar, yaptırırdı. Başımızdaki Akçay, Kadıköy, Altınoluk, Güre, Ayvacık ve diğerleri çok güzel yerler. Buraların her karışından istifade etmemiz lazım. Ediyoruz, daha fazla edeceğiz."

Bir süre önce geldiğinde körfezde Egetürk TV'nin kurulduğunu öğrendiğini dile getiren Arınç, televizyon yayıncılığının çok önemli olduğunu, insanların, yazılı medyadan basından çok görsel medyaya ilgi duyduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcılığı döneminde bir süre TRT, Anadolu Ajansı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan (RTÜK) sorumlu olduğunu anımsatan Arınç, "Ben geldiğimde eskimiş RTÜK Kanunu vardı. 1994'te çıkmıştı. 20 yıla yakın zaman geçmişti, eskimişti, ihtiyaçlara cevap veremiyordu" dedi.

RTÜK Kanunu'nu, AB'ye uygun şekilde 2011 mart ayında yeniden yaptıklarını anlatan Arınç, faydalı ve başarılı olduğunu kaydetti.

Televizyonlardan alınan reklam payları

Arınç, RTÜK'ün, radyo ve televizyonla ilgili yayın esaslarını ortaya koyduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Aykırı hareket edenlere belli müeyyideler uyguluyor. Uydu yayını yapıyor Egetürk. Eskiden uyduda yayına çıkmak isteyenlere Türksat'tan yer bulabilirse biz de uydu yayın lisansı veriyorduk. Bu sadece 5 yıllıktı. Biz kanunu değiştirdik 5 yılı 10 yıl yaptık. Biz geldiğimiz güne kadar reklamlardan yüzde 10 pay alınıyordu. Yüzde 5'i eğitime destek yüzde 5'i RTÜK payıydı. Bunu yüzde 3'e düşürdük. Eğitime destek payını kaldırdık. RTÜK payını yüzde 3'e indirdik. Çünkü televizyon yayıncılığı çok masraflıdır, değirmen gibi para öğütür. Burası küçüklerinden birisi, büyüklerini siz düşünün. Gelirlerin önemli kısmı reklamlardan."

Eskiden uydu yayın lisansının 6 ayda eşit taksitlerle alındığını ifade eden Arınç, torba kanunundaki bir maddeyle 6 aylık ödemeyi 10 yıla yaydıklarını, her yıl bir taksit ödendiğini anlattı.

"Olay TV'nin 750 bin liralık borcu birikmiş"

Televizyonlardan gelen şikayetlere hassas yaklaştıklarını belirten Arınç, şunları kaydetti:

"Eğer eski filmleri oynatıyorsanız, ulusal kanallar, sigara varsa elde buzlarlar, buzlamazsa cezası vardır. Eğer 30-40 yıl önceki filmleri oynatıyorsanız, elemanlarınız sigarayı buzlamamışsa yerel, bölgesel televizyonlara ceza veriyoruz. 2 yıl önce mahkeme kararı çıktı. Eğer bir yerel televizyon, uydudan ayrıca yayın yapıyorsa ulusal kanal gibi ceza vereceksin diyor. Yani 10 bin liralık cezayı, 170 bin liraya çıkarmaya mecbur kaldık. Bir baktık ki, iflaslar arka arkaya gelecek. Bursa'daki Olay TV'nin 750 bin liralık cezası birikmiş. Çay TV'nin o kadar cezası birikmiş. Kanun ne diyor? Kendi ticari son ayın gelirine göre alınır diyor. Mahkeme kararı ne diyor? Uyduda yayın yapıyorsa kapsama alanı daha geniş ulusal kanal cezası vereceksin diyor. Kanun düzenlemesi yaptık. Bu cezaları ortadan kaldıran hüküm getirdik. Beyan edilen ticari gelir üzerinden alınacak. Bin liralık geliri varsa karşılığı demek ki 100 lira olacak."

"İyi sıhhatte olsunlar karıştı"

Frekanslarla ilgili ihale yaptıklarını anlatan Arınç, "Yerel, bölgesel ve ulusalların ihalelerini yaptık. 830 milyon artı yüzde 18 KDV ile hazineye 1,2 milyar liralık gelir temin ettik. 20 yılda yapılamayanı biz yaptık. Ama sonra iyi sıhhatte olsunlar karıştı işin içine. Mahkemeye gittiler. İhale için dosya bile almamış olan bir takım kuruluşlar, bir takım yandaş ilişkiler sebebiyle, bu kelime çok kullanılıyor bunu tekrarlamak istemiyorum paralel gibi, bir takım ilişkilerle önce durdurdular sonra iptal ettirdiler. Yereller ve bölgesellere zarar gelmedi" diye konuştu.

Tematik, HD ve standart kanallardaki ihalelerin durdurulduğunu belirten Arınç, Torba Kanun'daki bir madde getirdiklerini ve yenileyeceklerini söyledi.

Zaman içinde bu iş bittikten sonra radyoların frekans ihalesini yapacaklarını ifade eden Arınç, "Kimsenin korkmasına gerek yok yeteri kadar kanal ve frekans var" dedi.

Arınç, yakında yeni bir uydu fırlatılacağını vurgulayarak, böylece "uyduda yer bulamadım" şikayetinin de ortadan kalkacağını dile getirdi.

"hurriyet.com.tr" örneği

İnternet medyasıyla ilgili bir kanunun bulunmadığını belirten Arınç, şöyle devam etti:

"İnternette öyle haber siteleri var ki, yazılı basının 10 misli okunuyor. Elde kağıt yok ama tıkladığınızda kendi gazetesinden daha fazla okunuyor. Örnek, hurriyet.com.tr, Hürriyet Gazetesi'nin 5 misli takip ediliyor. Gazete 400 bin satıyorsa öbürü 2,5 milyon tıklanıyor. Bunların da gazeteci kapsamına, basın kanunu içine alınması lazım. Onlara da reklam verilmesi lazım. Biz internet haber sitelerini teşvik etmemiz lazım. Orada da gazeteciler, yazarlar var. Dünya dijital medyaya gidiyor. Yazılı basının hiçbir zaman değeri kaybolmayacak. İnsanlar kağıdı eline almadıkça, matbaa mürekkebiyle eli siyah olmadıkça, gazete kağıdının hışırtısını duymadıkça rahat edemez. Benim gibi biraz eski kafalı adamlar 8 gazeteyi hatmetmedikçe rahat etmezler. Bu kadar telaş içinde bunu okuyamadım diye evin bir köşesine yığarsanız hanımla kavgaya başlarsınız. Canım Ipad denen bir şey var. Orada bütün yazarlar var. Sayfaları birer birer veriyor. Benimki eski kafa gazetenin kağıdını elime alacağım, ondan sonra da ıslak mendille elimi sileceğim yüzüne sürersen simsiyah olur çünkü."

Egetürk TV'ye farklı olmalarını öneren Arınç, "Ulusal televizyonlarda haber saatine bakarsanız birbirinin kopyasıdır. Ben kumanda aletini en iyi kullananlardan birisiyim, hanım şikayet ediyor bir şeyi de izletmedin diye. Anında zaplarım. Bir televizyonda kazadan bahsediliyorsa zaplayın, öbüründe 2 dakika sonra, öbüründe 3 dakika sonra aynı haber gelecektir. Birbirlerinin aynı haberleri, bazıları sos katmak suretiyle farklı takdim ederler. Herkesin merak ettiklerini, bilmesi gerekenleri ortaya koymamız gerekir" dedi.

Arınç, daha sonra, Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ve televizyon kanalının sahibi Necati Saruhan ile Egetürk TV'nin açılışını yaptı, stüdyolarını gezip bilgi aldı.

Arınç, açılıştan sonra sinema sanatçısı Tamer Yiğit ile sohbet etti.

Açılışa, Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, Altıeylül Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile çok sayıda davetli katıldı. (AA)