Ali Koç yine Galatasaray'ı hedef aldı ve gönderme yapmaya devam etti: Şampiyonlukları üç gün konuşuldu

Fenerbahçe'nin 8-9 Haziran tarihlerinde yapılan Seçimli Olağan Genel Kurulu’nda yeni dönem için göreve gelen kurullar, Koç Topluluğu Spor Kulübü’nde düzenlenen törenle mazbatalarını alarak göreve başladı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Ben öncelikle bir önceki dönemde Fenerbahçemize hizmet eden, samimi ve yoğun bir şekilde çalışan, kurullarının vazifelerini Kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda heyecanla, gönülden arzu ve istekle yerine getiren tüm Kurul Üyelerine hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi ve şükranlarımızı iletmek istiyorum. Her ne kadar bazı arkadaşlarımızın resmi hizmet süreci bitmiş olsa da resmiyeti kaldırıyorum. Sizlerin, tanıdığım kadarıyla -bazılarınızı çok iyi tanıyorum, bazılarınızı iyi, bazılarınızı da daha az tanıyorum- resmi göreviniz olsun ya da olmasın Fenerbahçe aşkınızdan dolayı sonuna kadar Fenerbahçe için mücadele etmeye, hizmet etmeye devam edeceğinizden zerre kadar şüphemiz yok."

"Renkli, heyecanlı bir seçim bıraktık geride. Seçimden bir gece önce bir Kongre Üyemizin nikâh şahitliğini yapmaya giderken telefon çaldı. Ben genelde tanımadığım telefonları açmam. Bunu açtım. Karşımda Sayın Aziz Yıldırım vardı. ‘Ben teklifini kabul ediyorum.’ dedi. ‘Tamam Başkanım’ dedim. ‘Bir şartım var, ulusal kanalda olacak ve moderatörsüz olacak.’ dedi. ‘Başkanım saat 20.00, birkaç saat içinde nasıl ulusal kanal bulacağız? Moderatörsüz kabul ederler mi onu da bilmiyorum. İsterseniz Fenerbahçe TV’de yapalım.’ dedim. ‘Fenerbahçe TV olmasın, ulusal bir kanal olsun, herkes izlesin istiyorum.’ dedi. Ben nikâha gittim. Sonra yurt dışı derneklerimizin 500 küsur kişilik bir tekne gezisi vardı. Ona katıldım. O arada Erol Bey ve ekibimiz, Aziz Bey’in ekibiyle beraber bir kanal tespit ettiler. Tabii bu haber çıkınca kanallar sıraya girdiler. Bu, Fenerbahçe’nin büyüklüğünün göstergelerinden bir tanesi. Sonra Habertürk televizyonu seçildi. Neredeyse hiç reklam yapmadan, spontane bir şekilde gerçekleşen, Fenerbahçe Spor Kulübü’nde başkanlık yapmış iki kişinin cumartesi akşamı saat 11.00’da televizyona çıkıp neredeyse televizyon izleyenlerin yarısının izlediği bir program olması bir kez daha Fenerbahçe’nin ne kadar büyük olduğunu bizlere gösterdi."

"Bir rakibimiz şampiyon oldu, üç gün ya konuşuldu, konuşulmadı. Fenerbahçe’nin yeni hocası, Fenerbahçe’nin seçimleri konuşuldu. Bu kulübün ne kadar güçlü, kudretli, kuvvetli olduğunu iyi anımsamalıyız ve bu camianın gücünü, enerjisini birbirimize değil, dışarıya vermesi gerektiği zamanlar da çoktan gelip geçmiştir."

"İki aday sahneye çıktılar, birbirlerini kutladılar, Kongre Üyelerimize hitap ettiler ve artık Fenerbahçe’de normalleşme sürecinin işaret fişeğini ateşlediler. İnşallah bu samimi bir gelişmedir. İnşallah herkes sözünün arkasında durur ve biz Fenerbahçeliler bundan sonra enerjimizi birbirimizle uğraşmakla değil, bizle uğraşanlara veririz. Biz camia olarak bir şeye odaklandığımız zaman kimse bizim önümüze geçemez. Bunu bütün tarihimiz boyunca gösterdik, yakın tarihte de en son 3 Temmuz’da göstermiş olduk. Ben bu konuda ‘Bir adım atana on adım atarım’ dedim. Ben ve arkadaşlarım aynı noktadayız.”