Ali Koç elini cebine atarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saygısızlık mı etti? Kübra Par'dan dikkat çeken analiz

tv100.com yazarı Kübra Par son yazısında, Ali Koç'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında elini cebine atmasından, Ebrar Karakurt tartışmalarına, CHP'deki danışman Perinaz Mahpeyker Yaman krizine kadar birçok konuya değindi. Par, Kemal Kılıçdaroğlu'na da yeni parti önerisinde bulundu. İşte Par'ın çok konuşulacak o yazısı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta ciddi bir tekne kazası geçiren Ali Sabancı ve Vuslat Doğan Sabancı’yı hastanede ziyaret etmiş.

Ziyaret esnasında Erdoğan’a Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ da eşlik etmiş.

Hastane çıkışında Ali Koç’un Erdoğan’ı uğurlarken bir cebini eline atarak rahat bir tavırla yürümesi sosyal medyada tartışma yarattı.

Koç’un Erdoğan’a saygısızlık ettiğini iddia edenler oldu.

 Fakat görüntüleri yakından izleyince iki ismin arasında gayet samimi bir hava olduğunu, hatta Erdoğan’ın gülümseyerek Yalçındağ ve Koç’a bir şeyler anlattığını görüyorsunuz.

Ali Koç’un davranışı saygısızlıktan ziyade samimiyet ve rahatlık gibi geldi bana.

Ben asıl o esnada ne konuştuklarını merak ettim.

Bu arada Ali Bey ve Vuslat Hanım’a bir kez daha geçmiş olsun diyelim…

BİRAZ OLSUN UTANMIŞLAR MIDIR?

Kendini bilmez geri kafalı bir grubun saldırılarına rağmen A Milli Kadın Voleybol Takımı’mız Cumhuriyet tarihine geçecek muhteşem bir başarıya imza attı.

Maçın son anına kadar yüreğimiz ağzımızda bekledik.


Melisa Vargas, ‘Vargas havayolları’ lakabına uygun şekilde 40. sayısını attığında artık tek bir sayı kalmıştı.

Ve saniyeler içinde 41. sayısını da atarak milyonları sevince boğdu.

Geceye damga vuran anlardan biri de günler boyu haksız bir saldırıya uğrayan Ebrar Karakurt’un İstiklal marşımızı okurken döktüğü o içten göz yaşlarıydı.

 Gerçek millilik gerçek vatanseverlik tam da budur.

Pek vatanperver geçinen klavye delikanlılarının ülkeye zerre faydası yokken kadın sporcularımız tarih yazdılar.

Maçın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da takım kaptanı Eda Erdem Dündar'ı telefonla aradı ve "Çok çekişmeli bir maçtı. Buna rağmen şampiyonluğu yakalamış olmanız ülkemiz için bir iftihar vesilesi oldu" dedi.

Ayrıca takımı yürekten tebrik eden bir paylaşım yaptı.

Elbette normali budur ama bizimki gibi kutuplaşmış bir ülkede Erdoğan’ın bu sahiplenici tavrının kıymetli olduğunun da altını çizmek lazım.

Erdoğan’ın sözleri, milli sporcularımıza günlerdir saldıran cahilleri bir parça olsun utandırmış mıdır acaba?

Bu arada şunu da sormadan edemeyeceğim…

Şampiyonlar Ligi Finali’ni izlemek için Katar’a giden Cumhurbaşkanı, bu tarihi maçta kadın voleybolcularımızın maçını izlemeye neden gitmedi?

Sadece Erdoğan değil, Kılıçdaroğlu, Akşener ve diğer siyasi parti liderleri de orada değildi.

Söz konusu milli futbol takımımızın final maçı olsaydı uzaktan izlemekle yetinmezlerdi herhalde…

ARAŞTIRMAK ÇOK MU ZORDU?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, danışman krizine dair Fikret Bila’ya bir açıklama yapmış.

Atatürk’e ve kendisine sosyal medyada hakaret eden Perinaz Mahpeyker Yaman’ı danışman olarak atamasına dair “O günlerde araştırma yapacak zamanım yoktu. Bu mesajlarını bilseydim elbette atamazdım. Bir arkadaşım tavsiye etti” demiş.

 

Aslında bu danışman ve tweet krizi ilk kez Kılıçdaroğlu’nun başına gelmiyor. Daha önce de yeni atanan kimi bakanların geçmişte attıkları tweetler kriz yaratmıştı.

Siyasetçilere tavsiyem, geçmişini yakından bilmediğiniz bir ismi önemli bir göreve atamadan önce, kimdir, daha önce ne demiştir bir bakın.

Kaldı ki birinin geçmiş sosyal medya paylaşımlarını günümüz teknolojisinde araştırmak en fazla birkaç dakikanızı alır.

Bunun için artık yerli yazılımlar da var.  İki Türk genç girişimcinin geliştirdiği, kamu kurumları, bakanlıklar, belediyeler ve siyasi partiler tarafından da kullanılan Teleskop’u tavsiye ederim örneğin.

Hakkınızda sadece bugün yazılanları değil, geçmiş yıllarda yazılmış ve hatta silinmiş yorumları, haberleri, video kayıtlarını bu tür programlarla kolayca tarayabilirsiniz.

KILIÇDAROĞLU CHP’Yİ BIRAKIP LİBERAL PARTİ KURMALI

Madem etrafında görmek istediği gazetecilerin çoğu liberaller ve endişeli muhafazakarlardan oluşuyor…

Madem seçimi ulusalcılar yüzünden kaybettiğini düşünüyor…

Madem kararsız muhafazakarların oyunu alamamaktan yakınıyor…

Madem “HDP’yi de Hüda Par’ı da düşmanlaştıramayız” diyor…

Kılıçdaroğlu CHP’den ayrılıp, kendine liberal, neo-muhafazakar bir parti kurmalı!

Böylelikle tüm ‘Yetmez ama Evet’çileri ve endişeli muhafazakarları etrafında rahat rahat toplayabilir…

 

Muhafazakâr kesimle ittifaklar kurabilir, helalleşebilir…

Rahat rahat ulusalcıları şeytanlaştırabilir, “Aşırı milliyetçiler” diyerek Atatürkçü seçmene kızabilir…

Rahat rahat tezkerelere “Hayır” diyebilir…

Kendisine bol bol eski AK Partili danışmanlar atayabilir…

Hatta yeni parti kurmak istemiyorsa doğrudan Deva Partisi’ne de geçebilir.

Kendilerine 15 milletvekili vermişken “Hayır gelme” diyecek halleri yok ya!

Nihayetinde Kılıçdaroğlu’nun savunduğu politikalar ile bugün Deva Partisi’nin parti programı arasında pek de fark yok…

Yanlış anlaşılmasın, bu çizgide olmasının elbette mahsuru yok. Tek problem bunu CHP çatısı altında, tabanın tepkisine aldırmadan yapmaya çalışması…

A101 26 Aralık Perşembe aktüel kataloğu yayımlandı Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında