Ali Babacan ile ilgili bomba iddia. Seçim Kanunu Taslağı'nı değerlendiren Barış Yarkadaş, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın milletvekili adayı olmayabileceğini iddia etti.

AK Parti ve MHP'nin yeni seçim kanun teklifi TBMM'ye sunuldu. Bu teklifle birlikte seçim barajı yüzde 7'e düşerken, küçük partilerin ittifak içinde aldığı oyla Meclis'e vekil gönderemeyeceği de ortaya çıktı. İşte bununla ilgili bir yazı yazan Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile ilgili ilginç bir değerlendirmeye yer verdi.

İşte Barış Yarkadaş'ın yazısı

AKP ve MHP’nin TBMM’ye sunduğu yeni seçim kanunu, demokrasiye ve seçim güvenliğine adeta tuzak kuruyor. Bu teklif önerilen haliyle meclisten geçtiği takdirde, ‘’güvenli bir seçim’’ yapılabilmesi mümkün değil. Zira; yeni seçim kanunu, daha önce de altını çizdiğimiz üzere, İl Seçim Kurulları’ndaki “Kıdemli Hakim’’ uygulamasını kaldırıyor. Yeni kanun bunun yerine “1. Sınıfa Ayrılan Hakim’’ tanımını getiriyor. Yargıyı yakından takip eden kesimler, “1. Sınıfa Ayrılan Hakim’’lerin neredeyse tamamının AKP döneminde atanan hakimler olduğunu biliyor.

GARİP BİR RAHATLIK HALİ VAR…

Önceki yazılarımda, yeni seçim kanununun sakıncalarını ayrıntılı olarak anlattığım için, bunları yeniden tekrarlamak istemiyorum. Benim bugün dikkat çekmek istediğim tehlike kanun değil, kanun karşısındaki kayıtsızlık…

Aralarında CHP, İYİ Parti, Gelecek, Deva, Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nin de olduğu muhalefet, bu yeni kanuna ilişkin nedense gayet rahat bir tavır içinde… Kanuna ilişkin eleştirilerini dile getiren muhalefet sözcüleri, “Ne yaparlarsa yapsınlar, kazanacağız’’ diyor. Bu söylem gayet haklı ve yerinde… Çıkıp ‘’Kaybedeceğiz’’ diyecek halleri yok. Ancak muhalefetin ‘’nasıl kazanacağı’’nı ve özellikle sandıklarda nasıl bir ‘’Güvenlik Modeli’’ oluşturacağını da bir an önce belirlemesi ve bunu kamuoyuna deklare etmesi şart.

YENİ TUZAKLAR…

Meselenin bir başka boyutu daha var bu arada… AKP ve MHP kanun teklifinin içine komisyonda ya da genel kurulda vereceği önergelerle yeni tuzaklar koyabilir. Muhalefetin bu yüzden görüşmeler sırasında tam kadro genel kurulda olması ve demokratik bir direnişi ortaya koyması gerekiyor.

Kişisel gözlemim, muhalefetin bu meseleyi biraz hafife aldığı yönünde… Umarım ben yanılıyorumdur……

Ali Babacan aday olmayabilir…

AKP ve MHP’nin yeni kanun teklifi, gözleri Deva, Gelecek, Demokrat Parti ve Saadet’e çevirmişti. Bu partilerin kendi oylarıyla TBMM’ye vekil gönderemeyeceği netleşince, ortaya çeşitli senaryolar atıldı. Bu senaryolardan biri, Deva, Gelecek, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Türkiye Değişim Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Saadet ve Yeniden Refah Partisi’nin seçime bir partinin amblemi altında girmesiydi. Bu senaryoya göre, partiler seçim için ittifak kurmalı, seçimden sonra ise herkes kendi partisine dönmeliydi.

TÜRLÜ TÜRLÜ SENARYOLAR

Diğer senaryo ise özellikle Deva ve Gelecek Partisi temsilcilerinin bir kısmının İYİ Parti, bir kısmının ise CHP listelerinden TBMM’ye taşınmasıydı. Kamuoyunun üzerinde en çok durduğu senaryo ise buydu.

Ancak Deva Partisi’nden son günlerde yayılan hava, ikinci ihtimal gerçekleşse bile, Deva’nın Genel Başkanı Ali Babacan’ın herhangi bir partinin listesinden milletvekili adayı olmak istemediği yönünde. Deva Partisi kurmayları, siyaset kulislerinde “Ali Bey, milletvekili değil, bakan olmak istiyor. Bu yüzden milletvekili adayı olmayı düşünmüyor’’ diyor.

BABACAN HANGİ MESAJI VERECEK?

Tabii bu iddia ve senaryoların nereye evrileceğini hep birlikte göreceğiz. Dün konuştuğum bazı kaynaklar da “Ali Babacan muhtemelen milletvekili adayı olmayacak’’ görüşünde birleşiyordu. Bu konu, 27 Mart günü Babacan’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek olan toplantıda da gündeme gelebilir. Babacan buna ilişkin bir mesaj verirse, hesaplar yeniden yapılır.  Zira; Babacan’ın yakın çalışma arkadaşlarının bazıları, genel başkanlarının bu tavrını doğru bulmadıklarını dile getiriyor.

Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Türkiye’deki Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz’’ çıkışı günlerdir tartışılıyor. Bunda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği cevabın etkisi de var kuşkusuz… Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na cevap verirken, “Biz Suriyelileri geri göndermeyeceğiz’’ dedi.

Ülkemizdeki statüleri ‘’Geçici Koruma’’ olarak belirlenen Suriye vatandaşlarını ‘’otobüse bindirip göndermek’’ hukuk açısından mümkün değil. Bunun gerçekleşmesi ise ancak rıza ile olur; zorla değil…

GÖRÜŞME ŞART

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, toplumu bu konuda ikna etmek ve ‘’Evet CHP bunu yapabilir’’ dedirtmek istiyorsa, cesur davranmalı ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmelidir. Kılıçdaroğlu’nun Esad’la yapacağı ve güvence alacağı bir görüşme, CHP’nin bu konudaki çözümü gerçekleştireceğine olan inancı artıracaktır.

Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam ‘’AKP – MHP ve medyası ne der?” kaygısına düşmeden, gider Esad ile görüşür, genel affın uygulanacağına dair bir güvence alır bu mesajı da ülkesine dönmek isteyen ama kaygı taşıyan Suriyelilere iletirdim. Zira; bunu CHP yapmasa bile AKP zaten yapacak. Dış politikadaki gelişmeler, AKP’nin Suriye ile de masaya oturabileceğini gösteriyor.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında