Akşam'ın yeni genel yayın yönetmeni için 'hayırlı olsun' yazısı!
TürkMedya İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özdemir'den Murat Kelkitlioğlu'na tebrik!
TürkMedya'da Kasım ayında yaşanan büyük operasyonun ardından Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevine son verilen Mehmet Ocaktan'dan boşalan koltuğa oturan isim belli oldu.
Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ne, Güneş Gazetesi'nde Yayın Yönetmeni olarak görev alan Murat Kelkitlioğlu getirildi.
Gazeteciliğe 1994 yılında Yeni Şafak'ta başlayan Kelkitlioğlu, Akşam gazetesinde daha önce yayın koordinatörü olarak da görev yapmıştı. Kelkitlioğlu, son olarak Güneş gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürütüyordu.
Yeni görevini ilk Medyatava'nın duyurduğu Kelkitlioğlu için TürkMedya İcra Kurulu Başkanı ve Akşam yazarı Cengiz Özdemir 'hayırlı olsun' yazısı kaleme aldı.
Kelkitlioğlu'nun gazetedeki yeni görevini "Hedeflerimize çok daha güçlü adımlarla yürürken, bugünden itibaren AKŞAM gazetesinin genel yayın yönetmenliği bayrağını Murat Kelkitlioğlu'na emanet ediyoruz. Tecrübesine, mesleki sezgilerine güveniyoruz" ifadeleriyle duyuran Özdemir, 2015 yılının TürkMedya Grubu için de, Star Medya Grubu için de önemli bir yıl olacağı bilgisini okuyucuyla paylaştı.
İşte, Cengiz Özdemir'in bugünkü yazısı:
Hayırlı olsun Murat Kelkitlioğlu
Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı Devleti'nden sonra üstlendiği son derece önemli bir misyon ve elbette aynı derecede önemli bir de miras var.
Elinizdeki AKŞAM gazetesi de, esasen bu misyon ile mirasın küçük bir parçasını oluşturuyor dersek, abartmamış sadece bir gerçeğin altını çizmiş oluruz.
Milletlerin ve kurumların tarihleri çerçevesinde düşündüğümüz zaman, 1918 yılında 750 lira sermayeyle kurulan AKŞAM gazetesinin koca bir asrı devirmesine ramak kaldı diyebiliriz.
AKŞAM, Türk basınında her zaman en etkili gazeteler arasında yer aldı.
İçinde bulunduğumuz 2015 yılı, Türkiye Cumhuriyeti açısından da son derece önemli bir yıl.
Bundan tam 100 yıl önce bir önceki devletimiz Osmanlı İmparatorluğu'nun en uzun yılını, 1915'i yaşadık.
Tarih şahittir ki, o yılın içinde yaşadıklarımız öylesine izler bıraktı ki, "İmparatorluğun En Uzun Yılı" tanımlamasını doğruladı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.