AK Partili Tuğrul Türkeş'ten dikkat çeken Osman Kavala çıkışı

Bir süredir Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'nin gündeme getirdiği Gezi Parkı tutuklularıyla ilgili çok dikkat çeken bir açıklama da AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'ten geldi. 

Tuğrul Türkeş sosyal medya üzerinden bir paylaşım yaptı ve "Osman Kavala’nın yeniden yargılanmasına kim neden karşı çıkıyor?" sordu.

Türkeş'in paylaşımı şöyle:

"Osman Kavala'nın Yeniden Yargılanma Süreci:

Türkiye'nin hem uluslararası alanda hem de iç hukuk açısından önemli bir davası olan "Osman Kavala" davasının Avukatları Yargılamanın yenilenmesi dilekçesi vermişler. Malumunuz Osman Kavala 7 yıldır yargılanıyor ve tutuklu. Konu medyada yer aldı. Bir sürü (hukukçu) ve hukukçu sıfatı taşımayan kişiler davaya vakıf değilken ve en önemlisi dilekçenin tümünü görmeden konunun aleyhine fikir beyan etmeye başladılar. Ben şahsen merak ediyorum bu kişiler neye dayanarak ve neye karşı çıktılar.

A- Abdülkadir Selvinin meseleyi yazmış olmasına mı?

B- Osman Kavala'nın nihayet tahliye olma ihtimalinin yüksek olmasına mı?

C- Türkiye'nin uluslararası arenada haksız ithamlardan kurtulmasına mı?

D- Kendilerinin bunu akıl edememesine mi?

E- Onların oluşturmaya çalıştıkları gri ortamdan sislerin dağılıyor olmasına mı?

F- Düşünmek bile istemiyorum ama; acaba konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali mi bazı çevreleri rahatsız ediyor?"

Abdulkadir Selvi 17 Nisan'da yazdığı bir yazıda Kavala'nın serbest bırakılmasını istemişti.

Selvi, "Bu, Türkiye’yi de rahatlatacak bir adım olur. Osman Kavala’nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye’ye ne yararı var? AK Parti’ye ne fayda sağlıyor? Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor. Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar. AK Parti’yi, AK Parti yapan bu oldu. Formül net; ekonomiyi büyüt, özgürlükleri genişlet." ifadelerini kullanmıştı.

ABDULKADİR SELVİ NE DEMİŞTİ?

Selvi 2 Mayıs'ta yazdığı yazıda ise şu ifadeleri kullanmıştı:

Gezi sanıkları TCK’nın 312. maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçundan dolayı hapis cezasına çarptırıldılar. Bu darbe suçu. Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, diğer sanıklar ise 18’er yıl hapis cezası aldılar.

Erdoğan-Özel görüşmesinde gündeme gelmesi beklenen ve Gezi davasını esastan etkileyecek olan hukuki itirazı ise maddeler halinde aktarmak istiyorum.

Gezi davasında ceza verilmesine esas teşkil eden ve ortadan kaldırılmak istendiği iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden kastedilen “Başbakan” ve “Bakanlar Kurulu”dur.

Eğer bu itiraz reddedilirse Gezi sanıkları, karşı çıktıkları anayasa değişikliği ile getirilen sistemden yararlanmış olacaklar. Hayat böyle çelişkilerle dolu.

16 Nisan 2017 tarihli referandumla “Başbakan”lık müessesesi ve “Bakanlar Kurulu” ortadan kaldırılmıştır.

Bu suçun mağdurları olarak dosyada bulunan Ali Babacan, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, Binali Yıldırım, Bülent Arınç, Cevdet Yılmaz, Egemen Bağış, Emrullah İşler, Erdoğan Bayraktar, Faruk Çelik, Fatma Şahin, Hayati Yazıcı, İsmet Yılmaz, Mehmet Müezzinoğlu, Mehmet Şimşek, Mehmet Mehdi Eker, Mehmet Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Nabi Avcı, Nihat Ergün, Ömer Çelik, Recep Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin, Suat Kılıç, Taner Yıldız, Veysel Eroğlu’nun yer aldığı Başbakan ve Bakanlar Kurulu anayasa değişikliği ile ortadan kaldırılmıştır. Ama mahkeme mağduru lağvedilmiş, ilga edilmiş hükümeti ortadan kaldırma suçundan dolayı mahkûmiyet vermiştir.

5 Yeni sistemde yürütme gücü Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmaktadır. Yeni hükümet sisteminde yürütme gücü Bakanlar Kurulu tarafından değil, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından kullanılmaktadır. Başbakan ve Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde yaşatılmamaktadır.