AK Partili 11 grup başkanvekili İzmir'de buluştu: İzmir üçüncü sınıf belediyecilikle yönetiliyor
CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilen 11 büyükşehrin AK Partili Belediye Meclis Grup Başkanvekili İzmir'de basın toplantısı düzenledi. AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Seçim döneminde verdikleri sözleri yerine getiremeyen CHP'li büyükşehir belediye başkanları, her seferinde bu beceriksizliklerini örtecek bir başka mazeret örtüsünün altına saklanmaktadır" ifadelerini kullandı.
CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilen 11 büyükşehir belediyesinin AK Parti’li meclis grup başkanvekili AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda ortak basın toplantısı düzenledi. Ortak açıklamayı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Grup Başkanvekili Özgür Hızal okudu. Hızal, "Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki, CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilen 11 büyükşehrimiz, her geçen gün geriye gitmektedir. Seçim döneminde verdikleri sözleri yerine getiremeyen CHP'li büyükşehir belediye başkanları, her seferinde bu beceriksizliklerini örtecek bir başka mazeret örtüsünün altına saklanmaktadır. CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının bir araya gelerek, belediyecilik adına bir tane somut projelerini kamuoyuna duyuramamış olmaları, hizmette birlik değil, algı, mazeret ve yalanda birlik motivasyonuyla hareket ettiklerini ortaya koymaktadır" dedi.
'MALİYET ARTIŞI YALANLARI ÇÜRÜMEKTEDİR'
Hükümetin dünyada yaşanan enerji fiyat artışları, tedarik zinciri sorunu, tahıl krizi gibi pek çok konuda yaşanan sorunlar karşısında, tüm imkanlarıyla tedbirler aldığını ifade eden Hızal, "Bununla birlikte yerel yönetimlerimizin de halka hizmet noktasında sıkıntı yaşamaması için, hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm belediyelerimizin gelirlerini de çok ciddi oranda artırmıştır. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne 2020 yılında merkezi idareden ortalama aylık 1,4 milyar TL gelmişken, 2022 yılının haziran ayında 7,2 milyar TL para gönderilmiştir. Yani belediyelerimizin merkezi idareden aldıkları pay, ortalama yüzde 500 artmıştır. Bu durum İzmir, Ankara başta olmak üzere diğer büyükşehirlerde de böyledir. Bu rakamlar bile tek başına CHP'li belediye başkanlarının ardına sığındıkları ve bahane ettikleri 'maliyet artışı' yalanlarını çürütmektedir. Gerçek böyleyken, CHP'li belediye başkanları, vatandaşın yükünü almak yerine ya da bu konudaki çözüm önerilerini sunmak yerine, yapacakları zamların mazeretini bildiri haline getirmektedirler. CHP'li büyükşehirlerin temel yaklaşımları, zor günde vatandaşın yanında olmak değil, olan biteni seyredip, üstüne bir de bunu siyasi ve ekonomik fırsata çevirmekten öteye geçmemektedir" diye konuştu.
'ÜÇÜNCÜ SINIF BELEDİYECİLİKLE YÖNETİLEN İZMİR'
CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının bugüne kadar defalarca bir araya geldiğini, hatırlatan Hızal, "Yayınladıkları acziyet deklarasyonlarının hiçbirinde kendi yapabildikleri tek bir projeden bahsedemediler. Kamuoyunun önüne, yönettikleri şehirlerde uygulamaya koydukları tek bir özgün projeyle çıkamadılar. İşte bunun içindir ki, söz konusu başkanlar, yerel siyasetin gerçeklerinden kaçarak ülke siyasetinin üstlerine vazife olmayan konuları arasında boğulup kalmaktadırlar. Bugün Ege'nin incisi ülkemizin güzel İzmir'indeyiz. Maalesef ve üzülerek ifade etmekteyiz ki üçüncü sınıf belediyecilik anlayışıyla yönetilen İzmir'de, şehrin gerçek ihtiyaç ve beklentilerinden uzak, idari ve mali disiplinden yoksun, liyakat ve ehliyetten nasibini almamış, partizanlığın ve adam kayırmacılığın zirve yaptığı, şeffaflığın olmadığı bir yönetimle karşı karşıyayız. Meclis çoğunluğunun kendilerinde olmasına rağmen, diğer tüm büyükşehirlerde söyledikleri yalan gibi İzmir halkına da 'engelleniyoruz' yalanı söylenmektedir. Belediyecilik öncelikle niyet ve kabiliyet işidir. İzmir bugün hem niyet hem de kabiliyet yoksunlarının kurbanı olmaktadır. Diğer büyükşehirlerde olduğu gibi, İzmir'de de tartışmaların ülke siyasetine dair yapılıyor olması, kamuoyunun ilgisini yerelden genel siyasete çekerek, yerel performans sorgulamasından kaçma amacı taşımaktadır. AK Parti meclis gruplarının temel misyonu, işte bu noktada dikkatleri yerele çekmek, seçmen adına hesap sormak, vaatlerin takipçisi olmak, algı-manipülasyon oyunlarına karşı uyanık olmak, kamuoyunu uyarmak ve halkımızın menfaatine olan projelerin ivedilikle halkımıza ulaşmasıdır" ifadelerini kullandı.
'ENGELLENİYORUZ YALANI BAYATLAMIŞTIR'
CHP'li belediye başkanlarının 'engelleniyoruz' ifadelerini değerlendiren Hızal, "CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının bir araya geldikleri ve her seferinde, temcit pilavı gibi ortaya koydukları "engelleniyoruz" yalanı artık bayatlamıştır. Şehirlerimizde yaşayan insanlarımız gördükleri hizmetsizlik ve beceriksizlikleri not etmektedir. Ve zamanı gelince değerlendirmesini yapacaklardır. Bu beceriksizliklerin en bariz örneklerini şu an içinde bulunduğumuz İzmir'imizden vermek isteriz; Buca Metrosu'nun onayının alınmasının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala bir arpa boyu yol alınmamış olması 'engellenme' değil, 'yönetim beceriksizliğidir.' ‘Engelleniyoruz' diye algı oluşturulan Çiğli Tramvayı'nın hükümetimiz tarafından yatırım planlarına alınmış olması, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin algısının çöktüğünün ispatıdır. Diğer tüm CHP'li büyükşehirlerde olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi de kolay olanı yani beceriksizliği tercih etmiştir. Aynı beceriksizlik ve hizmetsizlik İstanbul ve Ankara ve diğer CHP'li belediyelerde de kendini göstermektedir. Tatilden kalan zamanlarında, reklam filmi çekmekten başka hiçbir icraat yapmayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının, üç yıl boyunca kapısına kilit vurup çürümeye terk ettiği Anka Park'ta sıkılmadan basın toplantısı yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanından farkı yoktur" dedi.