AK Parti döneminde bir ilk! Devlet Denetleme Kurumu, Tarım Bakanlığına canlı hayvan alımı için 'rüşvet' soruşturması başlattı
Daha önce AK Parti döneminde yaşanmamış bir olay yaşandı. Devlet Denetleme Kurumu, Tarım Bakanlığına 'rüşvet' soruşturması başlattı. Gerekçe olarak da Uruguay'dan alınan canlı hayvanların alımında yaşanan olaylar gösterdi.
T24 yazarı Tolga Şardan, Devlet Denetleme Kurulu'nun Tarım ve Orman Bakanlığı hakkında soruşturma başlattığını yazdı.
"Tarım ve Orman Bakanlığı merkezindeki yeni bir gelişmeyi aktaracağım" diye yazan Şardan, "Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak faaliyet yürüten Devlet Denetleme Kurulu (DDK), geçtiğimiz günlerde - öğrendiğim kadarıyla – AKP iktidarında ilk kez bir bakanlık hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın asıl konusu, Türkiye’ye canlı hayvan ithalatında yaşanan aksaklığın “maddi çıkar” karşılığında giderilmesi. Yani daha bilinen şekliyle; rüşvet alınması karşılığında bürokratik sorun giderilmesi." ifadelerine yer verdi.
Şardan'ın bugünkü yazısı şöyle:
Siyaset sıcak günlerden geçiyor. İktidardaki Cumhur İttifakı ile muhalefetteki Millet İttifakı arasındaki mücadele her geçen gün farklı boyutlara evriliyor.
Siyasetteki mücadele böyleyken, peki bürokraside durum nasıl?
Bakanlıklarda durum pek parlak değil. Bürokratlar sanki seçim havası varmış gibi işleri “rolantide götürmeye” gayret ediyorlar. Zorunlu olmadıkça ülkenin günlük yaşamını etkileyecek evraka imza atılmıyor.
“Yukarı”nın işaretine göre hareket etmek, Ankara bürokrasisinin de işine geliyor haliyle.
Zaten bakanlıkları çalışmasıyla ilgili gündemi Cumhurbaşkanlığı ilk elden belirleyip kontrol altında tutunca aslına bakarsanız bürokratın işi de kolaylaşıveriyor.
İşlerin rolantide girmesine karşın arada ilginç gelişmeler de yaşanmıyor değil elbette.
Bunlardan birisi bugünkü Büyüteç’in konusu olacak.
Olayın geçtiği yer, son dönemde kamuoyunda fazlasıyla konu edilen Tarım ve Orman Bakanlığı.
Hatırlarsınız, ağustosta başlayan orman yangınları sırasında Bakan Bekir Pakdemirli ve bakanlık, ağır eleştirilerin hedefindeydi.
Bu dönemde muhalefetin dışında AKP içinde de cılız da olsa eleştiriler yapılmıştı Pakdemirli ve bakanlığı hakkında.
Rüşvet iddiasının merkezindeki olay
Büyüteç’i takip edenler, daha önce yangın uçağı kiralama konusu ile Bakan Beyin makam odalarıyla ilgili yazıları hatırlayacaktır.
Yanı sıra yine Bakan Beyin danışmanları ve Ankara – Çeşme yumurta sevkiyatı konusundaki gelişmeleri yansıtan haberler Bakan Pakdemirli’nin hoşuna gitmeyecek şekildeydi maalesef.
Bugün çıtayı biraz daha yukarı taşıyarak Tarım ve Orman Bakanlığı merkezindeki yeni bir gelişmeyi aktaracağım:
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak faaliyet yürüten Devlet Denetleme Kurulu (DDK), geçtiğimiz günlerde - öğrendiğim kadarıyla – AKP iktidarında ilk kez bir bakanlık hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturmanın asıl konusu, Türkiye’ye canlı hayvan ithalatında yaşanan aksaklığın “maddi çıkar” karşılığında giderilmesi. Yani daha bilinen şekliyle; rüşvet alınması karşılığında bürokratik sorun giderilmesi.
Uruguay’dan canlı hayvan sevkiyatı
Şimdi edindiğim bilgiler ışığında olayın detaylarına girelim:
Canlı hayvan ticaretiyle uğraşan bir grup besici, hükûmetin ithalat rejimi çerçevesinde Uruguay’dan canlı sığır getirmek için yerel makamlarla anlaşma yapar.
Ardından 2021’in ilk aylarında sevkiyat hazırlığına başlanır. Uruguay hükûmeti üzerinden satın alımı tamamlanan yaklaşık 8 bin 800 canlı sığır gemiye yüklenir.
Ancak bu arada Uruguay hükûmetinin Covid – 19 pandemisi ve bazı sevkiyat sorunları nedeniyle Türkiye’ye doğru yolculuk üç gün gecikmeli başlar. Bu noktada kota sahibi ithalatçı firmanın herhangi bir sorumluluğu bulunmazken, Uruguay hükûmeti gecikmenin kendilerinden kaynaklandığını bildiren resmi yazıyı ithalatçıya verir.
İçinde Türkiye’de faaliyet gösteren ondan fazla besicilik firmasının malı olan canlı hayvanları taşıyan gemi Mersin’e gelir.
Tabii, yükleme noktasında yaşanan gecikme nedeniyle geminin Mersin’e varışı da gecikmeli olur.
Mevzuat gereğince Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yürütülen işlemlere başlandığında, bakanlık bürokrasisi, gecikmeyi gerekçe gösterip gemide bekleyen canlı hayvanların indirilmesine onay vermez.
Bu arada ithalat işlemlerinden sorumlu olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “mücbir sebep” halini uygulamaya koyarak ithalatta sakınca olmadığını yazı ile bildirilir.
Fakat tüm resmi işlemlerin yolunda olmasına karşın, Tarım ve Orman Bakanlığı yönetimi izin vermez. Gemi, içinde canlı hayvan yüklü olarak Mersin açıklarında beklemeye başlar. Ayrıca bu bekleme karşılığında gerekli sağlık sertifikası ve kotaya sahip olan firma para cezası ödemeye başlar.
İki AKP’li milletvekili devrede
Mersin – Ankara hattında bu gelişmeler yaşanırken, AKP’li iki milletvekili Fevzi Berdibek ile Metin Gündoğdu, Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde girişimde bulunarak firmanın sorunun çözümünde yardımcı olunmasını ister.
İki AKP’linin girişimi yine bakanlık üst yönetimince geri çevrilir.
Ardından ithalatçı firma bakanlığa, sağlık, denetim ve kontrol belgeleri bulunan canlı hayvanlar için “gemiden indirelim, 15 gün kontrolde kalsınlar” teklifinde bulunur. Ancak bu girişimde yine yönetimce uygun bulunmaz. Yanıt yine olumsuzdur.
Bu gelişmeler yaşanırken, bakanlık personeli olmayan bazı kişiler, ithalatçı firma ile temasa geçer. Temasın gerekçesi bellidir:
“200 bin dolar ödenmesi halinde sorun çözülecektir.”
Firma sahibi, 120 bin dolara anlaşır. Paranın aracılara ödenmesiyle birlikte ertesi sabah geminin Mersin Limanı’na yanaşmasına izin çıkar!
Canlı hayvanların, kontrol ve sağlık koşulları altında ülkeye girişi sağlanır.
DDK’ya ulaşan ses kayıtları
Edindiğim bilgiye göre, yaşananlar bununla kalmaz.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nda rüşvet karşılığında bürokratik sorunun çözülmesiyle ilgili bazı isimler, gelişmeleri Cumhurbaşkanlığı’na iletir.
Hatta öyle ki, iddiaları içeren mağdurların ses kayıtları Cumhurbaşkanlığı’na ulaştırılır. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi olur.
Ardından devreye DDK girer. Kurulda görevli savcılar iddiaların araştırılmasıyla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı hakkında soruşturma başlatır.
İlave bir bilgi daha: Bu konuda önemli bilgilere sahip bir kişi, geçen cuma günü DDK görevlilerine “tanık” sıfatıyla ayrıntılı bilgi verdi.
Burada önemli bir soru var:
“Eğer her şey mevzuata uygunsa, geminin limana yanaşmasına izin verilmedi? İşlemler mevzuata uygun değilse, geminin limana yaşanmasına nasıl onay çıktı?
İddiaların odak noktasındaki bakanlık üst yönetiminden adı geçenlerin isimleri bende mevcut. Ancak, şimdilik saklı tutuyorum.
Ancak iddialar vahim.
Hatırladığım kadarıyla AKP iktidarında ilk kez böyle bir soruşturma açılıyor.
Sonucunu kamuoyu olarak merakla bekleyeceğiz.