Ağlayan ünlü oyuncu ateş püskürdü: Bizim tuzumuz kuru. Hayal Köseoğlu'ndan seçim sonrası zehir zemberek sözler

Cumhurbaşkanı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini sık sık dile getiren ünlü oyuncu Hayal Köseoğlu, seçim sonrası kendisine gelen mesajlar sonrası ağladı. Ağlayan oyuncu, "Bizim tuzumuz kuru" diyerek seçim sonuçlarına ateş püskürdü.

Cumhurbaşkanı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini sık sık dile getiren ünlü oyuncu Hayal Köseoğlu, seçim sonrası kendisine gelen mesajlar sonrası ağladı. Ağlayan oyuncu, "Bizim tuzumuz kuru" diyerek seçim sonuçlarına ateş püskürdü.

Mahallenin Muhtarları, Aşk-ı Memnu, Muhteşem Yüzyıl, İstanbullu Gelin ve Mucize Doktor dizilerinde rol alan Hayal Köseoğlu, seçim paylaşımlarında bulundu. Seçimde kullandıktan sonra müşahitlik de yapan oyuncu, seçim sonuçlarına çok sinirlenerek adeta zehir zemberek sözler kullandı. 

Sosyal medyada seçim sonrası ağlayan ve "Hayırlı uğurlu olsun çatladık patladık" diyen Köseoğu, kendisine gelen mesajlara ateş püskürdü. 

Hayal Köseoğlu bir diğer paylaşımında ise ekonomik durumuna ilişkin halkı bilgilendirdi. Oyuncu, 'Bana çatla patla yazanlar, kudurun, kaybettiniz yazanlar. Size iki çift lafım var. Bizim çoğumuzun tuzunun ne kadar kuru olduğunu bilmiyorsunuz. Mesela benim hayatımda hiç geçim sıkıntısı çekmediğimi, iki tane yabancı dilim olduğu için yurt dışında her türlü tutunabileceğimi, dünyanın her yerinde para kazanabilecek bir sürü meziyetim olduğunu, hatta ailem sağ olsun belki hayatımda tek gün çalışmadan bile yaşayabileceğimi... Sizin CEHAPE dediğiniz çoğu insanın tuzu o kadar kuru ki. Ona rağmen akın akın oy vermeye gitti herkes işini gücünü bırakıp. Müşahit oldu. Türkiye'de insanların yüzü gülsün diye, refah seviyesi, kültür seviyesi, eğitim seviyesi artsın diye. Halkı saçma sapan ideolojilerle kandırıp sömüremesinler diye. Kadınlar, kızlar güpegündüz, kapalı halleriyle bile tacizden tecavüzden korkmasınlar diye. İfade özgürlüğü olsun diye. Halka insan gibi davranılsın, saygı duyulsun, koyun muamelesi yapılıp cukkalar indirilmesin diye.' dedi. 

Ünlü oyuncu ardından şu ifadeleri kullandı:

"'Ben bugün ilk defa yandaşları anladım biliyor musunuz? Bu kadar mutlu olmak istemeyen, bu kadar refaha kavuşmak istemeyen, bu kadar değişmekten, gelişmekten uzak bir insan topluluğuyla neden uğraşsınlar ki? Belli ki alan memnun, satan memnun. İki laf ediyorlar, sürüye çobanlık eder gibi saygısızca üstelik... Sonra gelsin paralar, yalılar, yatlar, katlar... Size dikte ettikleri hayatın da tam tersini yaşamaya yurt dışlarına, tatillere, oralara buralara gidiyorlar. Kemer sıkmakmış... Simit yemekmiş... Siz inanıyor musunuz buna? Bir bakın bakalım size tutum önerisi yapanlar öyle mi yaşıyorlar. Rolexler, havyarlar, şampanyalar, evler, arabalar... Aynen, kemer sıkmaya devam edin ama siz nefes alamayana kadar. Bilin ki BİZ istedik hep beraber mutlu olmayı. BİZ istedik siz-biz olmamayı. BİZ istedik elele kolkola huzurla yaşamayı. Emin olun birinizin canının bile kıymeti yok hiçbiri için. Sadece para ve sömürülebilir iş gücüsünüz. Bugün maalesef insanlığımda bir kırılma oldu ve anladım ben bunu. Artık benim için de yok kimsenin canının, huzurunun, mutluluğunun kıymeti. Artık varsa yoksa kendimi ve çevremi düşüneceğim. Kılımı kıpırdatmam kimse iyi olsun diye. Biz iyiyiz, iyi oluruz. Gerçekten. Öyle çatlayıp patlamayız. Ama bakalım güzel ülkemizde neler olacak? Ne istediyseniz oldu. Şimdi buyrun sonuçlarını tepe tepe kullanın. İzleyelim.

Köseoğlu, ikinci turda kimi destekleyeceği günlerce merak edilen Sinan Oğan'a açık mektup yazarak şunları söylemişti: 

Ata ittifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Sinan Oğan'a açık mektubumdur. Ben Atatürkçü ilkelerle yetiştirilmiş, Cumhuriyet kadınlarının ve eşitliğe inanan son derece zarif erkeklerin yetiştirdiği genç bir kadın oyuncuyum. Bir dedem askeri hakim, bir dedem avukattı. Son derece güçlü erkekler olmalarına rağmen bir kez bile sofraya eşlerinden önce oturduklarını görmedim. Rahmetli anneannem son gününde hiçbirimizi hatırlamazken, duvardaki Atatürk resmine bakıp ona veda etmiş bir kadındı. Biz hep Atatürk ilkelerine çok önem veren insanlar olduk.

Bu sabah, seçimden sonraki ikinci buruk sabahım oldu. Çünkü sabah uyanır uyanmaz, kırmızı çizginizin HDP seçmeninin oy verdiği bir partiye destek olmamak olduğunu okudum. Hüda Par'ın bugünü, geçmişi ve açıklamalarının da sizin son derece kırmızı çizginin olduğunu düşünmek istiyor ve onlar ile ittifak yapmış bir partiye de destek olmayacağınızı düşünüyorum. Açıkçası hiçbir hamlenizi kestiremiyorum çünkü bizim sizinle pek çok konuda düşüncelerimizin ayrıldığına eminim. Bizim ideolojimiz belki sizinle bir çok açıdan farklılık gösteriyor olabilir ama ben zaten hepimizin aynı düşüncede olmasını değil, her düşünceden insanın aynı ifade özgürlüğüyle kendi düşüncesini savunabilmesini istiyorum.

"KIRMIZI ÇİZGİNİZ BU SEFER BİZ OLALIM"

Hepimizin temsiliyeti için demokrasi çok önemli. Ve maalesef seneler içinde laiklik başta olmak üzere tüm Atatürk ilkeleri erozyona uğradığı gibi şu anda demokrasiyi bile tehdit edebilecek bir değişimle karşı karşıyayız. Ben şimdi size neden bu mektubu yazdığıma gelmek istiyorum. Bir kadın olarak sizden ricam, ne olur kırmızı çizginin bu sefer biz kadınlar olalım. Meclise giren milletvekillerinin karma eğitime, 6284 numaraları kanuna, kadınların çalışma hakkına göz dikmelerine ve daha nicelerine karşı tek başımıza göğüs germekten çok yorulmuş durumdayız.

"CAN GÜVENLİĞİMİZ ÜZERİNDEN PAZARLIK"

Güzeller güzeli ülkemde güvende hissedememek, kadına şiddet, taciz ve tecavüz yaptırımlarının en aza indirilmesi üzerinden bizim can güvenliğimizin ve hür irademizin pazarlık konusu yapıldığını görmek bizi artık korkuya itiyor. Ben ülkemi çok seviyorum. İyi bir siyasetçinin, Cumhuriyet değerlerini ve demokrasiyi savunarak, demokratik temsiliyetleri baskılamanın artık gerici olduğunu fark etmesini umut ediyorum.

"BİZİ YALNIZ BIRAKMAYIN"

Ve lütfen, Atatürk'ün 'Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmak, hayatımızı onlarla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı ve destekleyicisi yapmak gerekir' karşın 'kadının çalışma şartlarını fıtratına uygun hale getirmek' gibi düzenleme önerileri yapan, 'Türk kadını sen omuzalar üstünde göklere yükselmeye layıksın' lafına karşın seçim otobüsünde kadın milletvekili adayını gölge şeklinde gösteren, Türk medeni kanununun kabulünü sağlayarak kadını güvende hissettirmesine karşı bize belli ki her türlü medeniyetsizliği layık gören insanlara karşı bizi yalnız bırakmayın, yalnız kalmamıza izin vermeyin. Lütfen Atatürk'ün izinden gidin ve bu sefer kırmızı çizginiz kadınlar olsun."

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Restorandaki yangından acı haber geldi Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Komutan askerlere cinsel saldırıda bulunmuştu...