52 kişiye mezar olan Reyyan Apartmanı için yargılama sürüyor: Çatıya kaçak dairelerle 700 ton ilave yük eklediler
6 Şubat depremlerinde 52 kişiye mezar olan Kahramanmaraş’taki Reyyan Apartmanı'na ilişkin yargılama sürüyor. Davanın tutuklu sanıklarından Harun Gümüşer, yapıda ruhsat projesine aykırı olarak sonradan değişiklikler yapıldığını savundu. Çatı katına kaçak daireler yapıldığını belirten Gümüşer, “Binaya sonradan yaklaşık 700 ton ilave yük getirilmiş ve benim projemin dışına çıkılarak, binanın statiği bozulmuş.” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde yıkılarak 52 kişinin hayatını kaybettiği Reyyan Apartmanı'na ilişkin yargılama devam ediyor.
Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Mesut Vahit Kazancı, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Diğer tutuklu sanıklar Muhammet Karaaslan, Harun Gümüşer ve tutuksuz sanık Nasuh A. ile müştekiler ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
“ÖN BİLİRKİŞİ RAPORU HATALI VE EKSİK”
Tutuklu sanık Harun Gümüşer, kendisinin de inşaat mühendisi olduğunu ifade ederek, yıkılan Reyyan Apartmanı hakkında hazırlanan ön bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu iddia etti.
Yapıda ruhsat projesine aykırı olacak şekilde sonradan değişiklikler yapıldığını savunan Gümüşer, şunları söyledi:
“Binaya asma kat dahil edilmiş ve binanın yük düzenin bozacak ilave yapılar eklenmiş, çatı katına daireler yapılmış. Binaya sonradan 700 ton civarında ilave yük getirilmiş ve benim projemin dışına çıkılarak, binanın statiği bozulmuş.
Yıkılan binayla alakalı İstanbul Arel Üniversitesi tarafından da hazırlanan teknik görüş talep ettik. Hazırlanan raporda bu binayla alakalı statik proje müellifi tarafından hazırlanan projenin Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018 esaslarına göre analiz sonucunda binanın güvenli olduğu, yönetmelik koşullarını sağladığı, ruhsat projesine aykırı olacak şekilde asma katın uygulamada farklı inşa edildiği, binanın ruhsat projesine aykırı imal edilmesi nedeniyle farklı yüklere maruz kaldığı ve bölgede meydana gelen depremin yönetmeliklerin çok üzerinde meydana gelen bir deprem olması nedeniyle binanın yıkıldığı görüldüğü belirtilmiş.”
“ZEMİNİN SIKINTILI OLDUĞU AŞİKAR”
Ebrar Siteleri’nin olduğu bölgedeki birçok binanın yıkıldığını dile getiren Gümüşer, uzman kişilerce bölgenin yerleşime uygun olup olmadığı hususunun incelenmesi, özellikle zemin ve yapı etkileşiminin ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini söyledi.
Gümüşer, “Burada zemin olarak bir sıkıntı olduğu aşikar. Burada çıkan imar planı baştan hatalı. Bu bölgedeki yaklaşık 100'e yakın binadan 96'sı yıkılmış. Bu yapılan binaların tamamı mı hatalı olur? Hiç mi düzgün yapılan bina yok? Bu konunun kesinlikle araştırılması gerekir. Yaklaşık 8 aydır tutukluyum ve cezaevi şartlarında doğru şekilde savunmamı yapamıyorum. Kesinlikle kaçma şüphem yok. Tutuksuz yargılanmak istiyorum.” diye konuştu.
“BİNA BATAKLIK ZEMİNE YAPILMIŞ, RUHSAT VERİLMİŞ”
Tutuklu sanık Mesut Vahit Kazancı da beyanında, binanın imal sürecinde hatalı bir durum görmediğini belirtti.
İnşaat mühendisi olarak yıllarca kamuyla çalıştığını ifade eden Kazancı, “Meslek hayatım boyunca yüzlerce inşaat denetledim. Hatalı olan inşaatlara müdahale ettim, bu apartmanla alakalı da hatalı bir durum görmedim. Binanın yıkım sebebi tamamen zeminle ilgili. Bataklık zemine bina yapılmış, ruhsat verilmiş buraya. Bunları sorgulayan var mı? Buraya kim ruhsat vermiş ve kim imara açmış? Ayrıca kaçak kat yapılmış buraya. Bu durumların göz önünde bulundurulmasını arzu ediyorum. Ayrıca 72 yaşında ve rahatsızlıkları olan bir insanım. Eşim ve benim oturduğum apartman da depremde yıkıldı ve son anda kurtulduk. Tahliyemi talep ediyorum.” diye konuştu.
Tutuklu sanık Muhammet Karaaslan ise bir önceki beyanlarının geçerli olduğunu belirterek, yeni bilirkişi raporunun sonuçlarını bekleyeceğini söyledi.
Tutuksuz Nasuh A. da binanın sadece arsa sahibi olduğunu, binayla ilgili ticari bir faaliyetinin olmadığını aktardı.
Duruşmaya katılan diğer müştekiler ise sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, cezalandırmalarını talep etti.
Mahkeme heyeti ara kararında, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Ekim’e erteledi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis talep ediliyor.