4 ay boyunca 50'ye yakın erkeğin cinsel istismarına uğradı! Küçük çocuk hamile kaldı... Zanlılar kızın rızası var diyerek beraat etti

4 ay boyunca 50'ye yakın erkeğin cinsel istismarına uğrayan, hamile kaldığı için kürtaj yaptırmak zorunda kalan 15 yaşındaki M.İ.’nin dosyasındaki tüm sanıklar, küçük çocuğun "15 yaşını doldurduğu" gerekçesiyle ve "rızası vardır" denilerek mahkeme tarafından beraat ettirildi.

2019 yılında 4 ay boyunca kırktan fazla erkek tarafından (istismara maruz bırakılan çocuğun sanıkların sayısına yönelik verdiği ifade esas alınmıştır) cinsel istismara maruz bırakılan, olayın baş sanıkları tarafından başka erkeklerle zorla görüştürülen ve maruz kaldığı cinsel istismar nedeniyle hamile kalınca kürtaj işlemi uygulanan M.İ. ve ailesi adalet arıyor.

Dosyadaki tüm sanıklar serbest kaldı.

2002 yılında 14 yaşındaki N.Ç. 28 kişi tarafından cinsel istismara maruz kalmış, özgürlüğünden yoksun bırakılarak kapatılmıştı.

N.Ç. savcılığa şikayette bulunduktan sonra 28 kişinin 27’si tutuklanmış, yargılama 11 yıl sürmüştü. N.Ç.’nin uzman desteği olmaksızın ifadeleri alınmış, duruşmalardan sonra sanıkların yakınlarının saldırılarına maruz kalmıştı.

Sonuçta, sanıklar hakkında “özgürlükten yoksun bırakma” ve “fuhuşa teşvik” suçları zamanaşımına uğramış ve bu suçlardan ceza almamışlardı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise, yargılamanın özenle yürütülmemiş olmasını, “istismar mağduru çocuğun korunması yükümlülüğüne” aykırı bulmuş ve çocuğun ikincil mağduriyete maruz bırakıldığına karar vererek AİHS’nin 3. (işkence ve kötü muamele yasağı) ve 8. (özel hayata saygı hakkı) maddelerinin ihlal edildiğine hükmetmişti.

'BANA BİRİLERİNİ BULUYORDU, O KİŞİLER DE TECAVÜZ EDİYORDU'

Okuyacağınız haber istismara maruz bırakıldığı dönemde 15 yaşında olan M.İ.’nin hikayesi.

İstismar suçunun başlangıcı 2019 yılı ve öncesine dayanıyor. Dosyanın baş sanıklarından ve M.İ.’nin de uzaktan akrabası olan A.G. isimli kişi, M.İ.’nin gittiği okulun çevresinde vakit geçirmeye, M.İ. ile iletişim kurmaya çalışıyor ve bir gün M.İ.’nin yanına gidiyor.

Bu süreci M.İ. dava dosyasında şöyle anlatıyor:

“Annem seni eve davet ediyor, bizim eve gelir misin” dedi. Sonra evlerine gittik, kapıdan girer girmez bir anda bıçak çıkardı. Boğazıma bıçak dayadı. ‘Eğer dediklerimi yapmazsan seni öldürürüm’ dedi, sonra bana tecavüz etti. Sürekli okulun etrafına gelmeye devam etti. O süre içerisinde sürekli tehdit ediyordu. Başka bir telefonla video çekmiş, bana onu gösterip ‘yanıma gel’ diyordu. O zamanlar bana birilerini buluyorlardı, o kişiler de bana tecavüz ediyordu.”

M.İ.’yi istismar eden A.G. bir süre sonra başka erkekler tarafından da M.İ.’nin istismar edilmesi için çocuğu zorla alıkoyuyor, başka erkeklerin yanına götürüyor ve şantaj ile tehdit etmeye başlıyor.

M.İ. ise bu süreç hakkında “Telefondaki videoyu göstererek sürekli beni tehdit ediyordu. Sürekli bana kişiler buluyordu” ifadelerini kullanıyor.

ÇOCUĞUN İFADESİ UZMAN GÖREVLİLER OLMADAN ALINDI

M.İ. maruz bırakıldığı istismar suçu nedeniyle hamile kalıyor, kürtaj işlemine tabi tutuluyor. Bu süreçte de sanıkları ailesine anlatıyor, daha sonra aile ise savcılığa şikayette bulunuyor. İfadesi alınmadan önce M.İ. bir psikolog ile görüştürülmüyor. M.İ.’nin ifadesi, yanında Çocuk Koruma Kanunu’nun gereği olarak odada bulunması gereken uzmanlar ve pedagoglar olmadan alınıyor, kayda da bu şekilde geçiriliyor.

Dosyada adı geçen M.İ., A.K., M.O.K., H.Ö. ve A.G. isimli sanıklara yönelik “Cinsel istismar, Çocukları Fuhuşa Teşvik Etmek, Fuhuş Yaptırmak veya Aracılık Ettirmek, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçlamalarıyla asliye ceza mahkemesinde dava açılıyor.

Açılan davanın ilk duruşmalarından birinde hakim, istismara maruz bırakılan çocuğa yaşadıklarını tekrar anlatmasını istiyor ve şantaja uğradığı videoda ne olduğunu soruyor.

Aylarca birçok erkek tarafından nitelikli cinsel istismara maruz bırakılan 15 yaşındaki M.İ. yanıt veriyor:

“Hem kendileri tecavüz ediyorlardı, hem de gelen kişiler. Videoda bana tecavüz ettiği vardı.”

Ayrıca hakim, çocuğa, istismar suçunun genelde nerede işlendiğini ve sanıkların sayısını hatırlayıp hatırlamadığını da soruyor.

Aylarca birçok erkek tarafından nitelikli cinsel istismara maruz bırakılan 15 yaşındaki M.İ. yanıt veriyor:

“Getirdikleri kişilerle genellikle TOKİ tarafına gidiyorduk, bizim köyün ıssız yerleri. Bir önceki ifademde 40 kişi falan dedim, ama daha fazla mı emin değilim.”

HAKİMDEN ÇOCUĞA: “İSTİSMARI İSTEMEDİĞİNİ SÖYLEDİN Mİ?”

Her yıl 50 binin üzerinde çocuğa yönelik cinsel istismar davası açılan Türkiye’de, bu dosyanın hakimi, sanıklar istismar suçunu işlerken çocuğun “bunu istemediğini onlara söyleyip söylemediğini” soruyor.

Aylarca birçok erkek tarafından nitelikli cinsel istismara maruz bırakılan 15 yaşındaki M.İ. yanıt veriyor:

“Söylüyordum ama şiddet gösteriyorlardı."

YEREL MAHKEME TÜM SANIKLAR HAKKINDA BERAAT KARARI VERDİ

Davanın karar günü geliyor ve yerel mahkeme "...mağdurenin suç tarihi olan 2019 yılında mağdurun on beş yaşından büyük olduğu, mağdurun kolluk ifadesinde farklı zamanlarda hukuken geçerli rızasına istinaden birden fazla kez cinsel ilişkiye girdiğini ancak şikayetçi olmadığını beyan ettiği, suç tarihi olan 2019 yılında on beş yaşından büyük olan mağdureye karşı gerçekleştirilen eylemler sonucu meydana geldiği iddia edilen "Reşit Olmayanla Cinsel İlişki" suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu..." açıklamasını yaparak; "çocuğun rızası olduğu ve şikayetçi olmadığı" gerekçesiyle sanıklar hakkında, "Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması" suçundan beraatlerine ve “Reşit olmayan ile cinsel ilişki” suçlarından dosyadan düşmelerine karar veriyor.

Dolayısıyla bu dosyada, bir kız çocuğu istismara maruz bırakıldığı tarihlerde 15 yaşını doldurduğu “gerekçesiyle” ve “rızası vardır” açıklamasıyla; istismar yerine de “cinsel ilişkiye girdi” denilerek ve tehdit altında şikayetini geri çektiği gerçeği işleme alınmayarak sanıklar beraat ettiriliyor.

'BENİ KENDİ KIZ ÇOCUKLARINIZIN YERİNE KOYUNUZ'

Aile dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıyor ve karara yönelik yazılan itiraz dilekçesinde M.İ. mahkemeye yönelik şu ifadeleri kullanıyor:

“Her şey benim rızamla olmuşsa ve ben gerçekten özgür irademle şikayetçi olmamışsam ben neden olay tarihlerinde ve sonrasında yıllarca psikolojik tedavi gördüm? Her çocuk gibi ben de çekindim ve korktum. Sayısız erkek tarafından cinsel istismar suçuna maruz kaldım. Tüm sanıklar tehdit ile bana karşı nitelikli cinsel istismarda bulunup aynı şekilde fuhuşa zorlamışlar; bu zorlama neticesinde beni 40-50 kişi ile para karşılığında cinsel ilişkiye maruz bırakmışlardır. Siz daha 14 yaşında bir çocukken bir sürü vahşi erkeğin arasına düşüyorsunuz ve yapayalnızsınız. Kimseye bir şey anlatamıyorsunuz. O yaşta beni kendi kız çocuklarınızın yerine koyunuz.”

'BENİM KIZIM KIRKTAN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN İSTİSMARA UĞRADI'

Aile ve ailenin avukatı beraat kararının bozulup kaldırılmasını ve sanıkların yakalanıp tutuklu yargılanmasını istiyor. Ailenin avukatı ise bu davanın doğrudan ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek çocuğun şantaj ile şikayetini geri çekmek zorunda kalması nedeniyle tüm sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini hukuksuz bulduğunu belirtiyor.

Çocuğu için adalet mücadelesi veren baba ise çocuğunun tehdit altında şikayetini geri çektiğini belirterek “Çocuğuma ‘kardeşinin nerede okuduğunu biliyoruz, görüyoruz. Onu da kaçıracağız, ona da bunları yapacağız. Seni öldürelim, hamile kaldın zaten” diyorlar. Bunlar düzgün yargılansaydı 50 yıl ceza alırlardı, 15 yaşındaki çocuğumu hamile bıraktılar. Bu çocuk 18 yaşından küçük!” ifadelerini kullanarak karara tepkisini gösteriyor.

Baba ayrıca davanın bozularak sanıkların adil bir şekilde yeniden yargılanmasını istiyor:

“Davaya itirazımız var, Türkiye bir hukuk devleti değil. Benim kızım kırktan fazla kişi tarafından 4 ay boyunca istismara uğradı.”

'ÇOCUĞUN İFADESİ CMK HÜKÜMLERİNE AYKIRI BİR ŞEKİLDE ALINMIŞ'

Dosyaya yönelik 12punto’ya konuşan İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Avukat Fırat Çiçek, istismar mağduru çocukların ifadelerinin uzmanlar tarafından alınmasının hukuken bir zorunluluk olduğunun altını çiziyor:

“Dosyayı yürüten savcılık makamı ve yerel mahkemenin tabi olduğu Ceza Muhakemesi Kanunu açık bir şekilde istismar mağduru çocuğun ifadesinin özel ortamda uzmanlar aracılığıyla alınması gerektiğini söylüyor. İstismar mağduru çocuğun ifadesi CMK hükümlerine aykırı olacak şekilde karakolda alınmış. Ve mahkeme hukuken geçerli olmayan bir ifadede yer alan beyanları geçerli sayıp taşrada sistematik hale gelmiş çocuk istismarı konusunda sanıklar hakkında “düşme” kararı vermiş.”

'TCK 103. VE 104. MADDELERDE ‘RIZA’ İFADESİ GEÇMEMEKTEDİR'

Çocuklara yönelik işlenen cinsel istismar suçlarına yönelik ortaya atılan ve çocuğun üstün yararı ilkesi ile bağdaşmayan “rıza” kavramına yönelik de açıklamalar yapan Çiçek, “rıza inşasına” dikkati çekiyor ve ekliyor:

“Çocuklara yönelik cinsel şiddet eylemlerine dair Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen 103. ve 104. maddelerde “rıza” ifadesi geçmemektedir. Kanun koyucu burada çocuğun “rızası” ifadesi yerine “cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden” ifadesini kullanmış. Yani çocuğun “rızam vardır” beyanında rızanın inşasına giden yolda “cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden” araştırması yapılması gerekmektedir. Keza olayımızda mağdur çocuk sistematik bir şekilde tehdit ve şantaja maruz kaldığını söylüyor. Savcılık makamı ve yerel mahkeme tarafından mağdurun söz konusu eylemlere direnmesine imkan vermeyecek bir duruma getiren hileli bir aracın dikkatli bir şekilde tespiti ile yargılama yürütülmeliydi.”

Ünlü oyuncunun zor anları; bir anda yere yığıldı Kocaeli’de trajik son AFAD'dan kritik sağanak uyarı 6 kadını uyuşturup tecavüz etti Çok sayıda can kaybı var Ayrıldığı nişanlısını öldürdükten sonra...