35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında yeni gelişme. Reddi hakim talebi reddedildi. Bir sonraki duruşma 4 Ekim'de
Kahramanmaraş'ta depremde yıkılarak 35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı'yla ilgili 2'si firari, 2'si tutuklu 5 sanığın yargılandığı davada, bazı taraf avukatları mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme başkanı, talebi reddederek davayı erteledi.
6 Şubat'ta meydana gelen depremin ilk saniyelerinde yıkılan ve bilirkişi tarafından zemin kattaki pastanede kolon kesildiği tespit edilen Ezgi Apartmanı'nın yıkılmasıyla ilgili Kahramanmaraş 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 3'üncü duruşması görüldü.
Duruşmaya; ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22,5 yıl hapsi istenen tutuksuz müteahhit Yakup Aktaş (82), binada ölenlerin yakınları, avukatları ve sanıkların avukatları katıldı. 'Olası kastla kasten öldürme ve yaralama' suçlarından 876 yıl 6’şar aya kadar hapsi istenen pastanenin tutuklu iç mekan tasarımcısı Ertan Danacı (52) ile ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22,5 yıla kadar hapsi istenen tutuklu fenni mesul Mehmet Tekin (60) ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle duruşma salonuna bağlandı. Haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan pastane işletmecileri firari Sami Kervancıoğlu (58) ve Mustafa Pekel (48) duruşmaya katılmadı.
3'üncü duruşmada tanıklar dinlendi. Daha önce Ezgi Apartmanı’nın altındaki pastanede çalışan Yakup B.’ye ilk olarak sanıkları tanıyıp tanımadığı, işten neden ayrıldığı ve aralarında herhangi bir husumet olup olmadığı soruldu. Yakup B., 2017'de yapılan tadilatta pastanede çalıştığını daha sonra kendisine kasadan para çaldığı yönünde iftira atıldığını, kendisinin de işten ayrıldığını ancak işletmenin para çalma konusunda şikayetçi olmadığını söyledi. Şu anda işe dönüş gibi herhangi bir davasının da olmadığını belirten Yakup B., Ezgi Apartmanı dosyasına tanık olarak yazıldıktan sonra işletmenin kendisinden şikayetçi olduğunu belirterek şunları söyledi:
"2017 senesinde tadilat yapıldı. Tadilat olacak diye bizi diğer şubeye yönlendirdiler. Ara sıra gittiğimde bir değişikliği olduğunu düşünüyordum ama o an bir anlam verememiştim. Sonradan kolon kesildiğini fark ettim. Kasanın olduğu bölümde, pasta bölümünün sağ tarafındaki bölümde kolon eksikti. Ayrıca mutfak tarafında havalandırma açtıklarını gördüm. Tam emin emin değilim ama 50 santim çapında okuduğunu tahmin ediyorum. Ayrıca asma katta da değişiklik yapılarak genişletildi."
AVUKATLAR REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU
Tanıkların dinlenmesinin ardından taraf avukatları, İzmir'de yaşayan İnşaat Mühendisi Şeref Alpago'nun binayla ilgili bir rapor hazırladığını belirtip Alpago'nun sinevizyon eşliğinde raporun sunulmasına izin verilmesini talep etti. Bu talebe sanık avukatları itiraz ederken, mahkeme başkanı da talebi reddetti. Bunun üzerine taraf avukatları, mahkeme başkanına kendi savunmalarına müdahale ederken sanık avukatlarının savunmalarına müdahale etmediğini, son olarak sunum talebinin de reddedilmesiyle adil ve tarafsızlığını kaybettiğini belirterek reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme savcısı ile sanık avukatları ise bu talebin geri çevrilmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti kısa bir ara verip talebi değerlendirdi ve mahkeme başkanı, ret isteminin sebep ve delillerin bulunmaması nedeniyle istemin geri çevrilmesine karar verdi.
TALEPLER REDDEDİLDİ
Daha sonra avukatın beyanları alındı. Taraf avukatları, firari sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in yurt dışında birçok işletmeleri olduğunu, her ne kadar haklarında yurtdışı çıkış yasağı olsa da Türkiye’den illegal yollarla çok rahat bir şekilde yurtdışına çıkmalarının mümkün olduğunu belirtip haklarında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Avukatlar ayrıca, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir deprem davasında firarda olan 2 sanık için kırmızı bülten çıkarıldığını ifade edip kararın bir örneğini mahkemeye sundu. Sanık avukatları ise, Kervancıoğlu ve Pekel’in yurtdışında olduklarına dair herhangi bir emarenin olmadığını belirtip kırmızı bülten talebinin reddedilmesi ve tutuklanmayacaklarına dair güvence verilmesi halinde mahkemeye gelerek savunma yapacaklarını, bu kapsamda güvence belgesi verilmesini talep etti.
Duruşma sonunda mahkeme heyeti kırmızı bülten ve güvence belgesi taleplerini reddedip, emniyete ve jandarmaya yazı yazılarak Samir Kervancıoğlu ve Mutafa Pekel’in yurtdışında olduklarına dair herhangi bir iz ya da emare olup olmadığının sorulmasına karar verip davayı 4 Ekim’e erteledi.