17 Aralık yolsuzluk operasyonu Rusya'da nasıl yorumlanıyor?
Rus Türkolog ve siyaset bilimi uzmanı Aleksandr Sotniçenko yolsuzluk operasyonunu değerlendirdi.
17 Aralık operasyonu ve beraberinde getirdiği süreci yakından izleyen Rus Türkolog ve siyaset bilimi uzmanı Aleksandr Sotniçenko, cemaat için "post-modern bir yönü var" dediği değerlendirmeleri sırasında "Erdoğan yanlıları, cemaati destekleyenler ve laik güçler arasında farklı ittifakların gündeme gelebileceği bir döneme girildiği" iddiasında bulundu.
Türkiye'deki gelişmeleri Rusya'nın Sesi'ne yorumlayan Aleksandr Sotniçenko, süreci, Adalet ve Kalkınma Partisi içinde yer alan iki ana bileşen arasındaki "bir kavga" olarak gördüğünü belirterek "Bir yanda Erdoğan'ı destekleyenler var. Bunlar genel olarak inançlı, dinine bağlı, geleneksel değerlere; Diyanet İşleri'nin klasik din anlayışına bağlı insanlar. Diğer yanda ise Fethullah Gülen'in cemaati duruyor. Cemaat, görece olarak daha yeni bir siyasi ve ruhani oluşum. Cemaatin daha çok post-modern bir yönü var. Burada söz konusu olan yeni, küresel bir tasavvuf tarikatı oluşturmak" dedi.
"CEMAAT İTİBAR KAYBI YAŞAMADI"
Aleksandr Sotniçenko, cemaatın Türkiye'de, özellikle medyada etkin bir güce sahip olduğunu, çok sayıda Türk işadamının da cemaate destek verdiğini anlatırken de "Erdoğan son iki yılda bazı kesimlerden eleştiri alan politikalar uygularken, cemaat bu süreçte itibar kaybetmedi. Gülen'in destekçileri Arap Baharı süreci konusunda olabildiğince ılımlı bir çizgi izledi" görüşünü dile getirdi.
"AK PARTİ'DE İÇ MUHALEFET AÇIĞA ÇIKTI"
Türkiye'yi sarsan Gezi Parkı eylemlerinde de Gülen grubunun yaklaşımının hükümetten farklı olduğunu kaydeden Sotniçenko, "Olaylar sırasında Erdoğan'ın sarf ettiği iyice düşünülmemiş ifadeler, hem kendisinin hem de partisi ve hükümetinin Türkiye'de ve yurtdışında itibar yitirmesine neden oldu" dedikten sonra şu savları da dile getirdi:
"Başbakanın popülerliğini yitirmesi de, Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olan parti içi muhalefeti bu sürece yöneltti ve böylece yolsuzluk skandalı ortaya çıkmış oldu. Biz de şu anda bu skandalın ilerleyişini izliyoruz."
"ULUSLARARASI KOMPLO" SÖYLEMİNİN ARKASINDA NE VAR?
Türkiye'de yaşananların, hükümet tarafından "uluslararası komplo" olarak tanımlandığına dikkat çekilmesi üzerine Rus uzmanı, "Benim gördüğüm kadarıyla, Erdoğan, kendi seçmenlerine bunun bir komplo olduğu mesajını vermek istedi" dedikten sonra şöyle devam etti:
"Eleştiri oklarını cemaate yöneltmek kolaydı. Fethullah Gülen ne de olsa Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşıyordu ve böylelikle Gülen'e CIA'in destek verdiği, cemaati Amerikalıların ve Siyonistlerin yönettiği gibi suçlamalar için ihtiyaç duyulan zemin hazırdı."
"SON ON YIL İÇİNDE BİR İLK"
Aleksandr Sotniçenko'ya göre, bir "ilk" de yaşandı çünkü "Son on yıl içinde ilk defa şu anda, iktidarın değişmesine yönelik gerçek bir olasılıktan bahsetmek mümkün oldu." Sotniçenko şöyle devam etti:
"Güç dağılımına baktığımızda Türkiye'de üç büyük siyasi güç görüyoruz; Erdoğan yanlıları, cemaati destekleyenler ve laik güçler. Bu güçler arasında yeni ittifakların gündeme gelebileceği bir döneme girdik Su anda Türkiye'de de, laik güçler ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iki kanadı arasında böyle enteresan politik müzakereler yapılıyor. Bunun yansımalarını nerelerde mi görüyoruz? Erdoğan'ın destekçileri Ergenekon Davasının yeniden görülmesi yönünde önerilerde bulunuyor. Bunlar hep laik güçlerle flört etmeye yönelik girişimler."(ANKA)