1 Mayıs'ta yaşananları eleştirenlere Vali'den yanıt!
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Cine5'te katıldığı 'Uzun Lafın Kısası' programında, “1 Mayıs’ta yaşananları iki taraflı değerlendirmek lazım” dedi.
Cine5 ekranlarında Ece Vahapoğlu’nun sunduğu “Uzun Lafın Kısası” programına İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu konuk oldu.
“TEK TARAFLI DEĞİL, ÇOK YÖNLÜ BAKALIM"
Ece Vahapoğlu’nun “1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananlar” üzerine yorumunu sorması üzerine düşüncelerini paylaşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, “ Her yönetici, idareci, kim olursa olsun şehri yönetirken 14 milyonluk bir şehirde herkesin takdirini kazanarak yönetmek ister. Eleştirilmek, tenkit edilmek insanın doğasında yoktur, kimse istemez. Vatandaşlarımızın haklı oldukları alanda haklarını teslim etmeniz gerekir ama hiçbir şey de böyle olsun diye yapılan şeyler değildir. Yapılan müdahaleler de maalesef bazı olumsuzluklar olur. Burada kullanılan gaz 500 metre ilerde başka vatandaşları da rahatsız edebilir. Bunu bilirsiniz. Eleştiriye döneceğini de bilirsiniz. Keşke bunlara ihtiyaç duyulmadan bu işleri çözebilsek; işin asıl temelidir. Bunların kullanılmasını, vatandaşın rahatsız olmasını istemeyiz. Hangi idareci ister? Bunu kullanan memur da istemez. Dikkatli, ölçülü davranılması, müdahalenin dozunun iyi ayarlanması bir eğitim meselesidir; bu da okullarda veriliyor. Devletin yönetimi eleştirisi noktasına gelmektedir, bundan hiç kimse mutlu olmaz. Hukukun içinde olma ilkesine herkes riayet ederse bu işleri sıkıntısız atlatabiliriz. Bunları birçok defalar anlattık. Yöneticilik halkı aydınlatmaktır, bunu yaptığımızı düşünüyorum. Bu tür olumsuzluklara maruz kalan vatandaşlarımız oldu, doğrudur, ama bu da çok arzu edilen bir şey değil. Yapılması gereken uyarıları dikkate alıp, zor kullanma noktasında bu tür müdahaleci ortamlara fırsat da vermemektir. Hiç ilgisi olmayan bir insan bile gazdan etkilenebiliyor. Memnun kaldığımız bir müdahale tarzı değil. Bütün eleştirileri de kabul ederiz, edeceğiz. Asla bunun savunucusu olmak durumunda değiliz. Ama bu eleştiriyi yaparken toplum olarak şunu da paylaşmalıyız. Herkes hukuka uysun, herkes eleştiri hakkını kullansın. Konuşmak isteyen herkese açığım. Bunun ötesine geçip devletin güvenlik güçlerine farklı yaklaşımlar içerisinde olunursa, orada eleştiriyi hep birlikte yapmak lazım. Müdahale edildi, herkes etkilendi ama bir de devletin güvenlik görevlilerine yapılan saldırılar var, eleştirilerini de yapmak lazım. Her şeyin doğrusunu söyleyeceğiz. Devletin güvenlik güçleriyle ilgili eksik ve yanlış bir şey varsa bunu toplum önünde değerlendirir, bu konuyla ilgili hassasiyet göstermemiz gereken konular varsa evet derim. Yanlış olursa özür dilemek de gerekir, ben bundan çekinmem. 1 Mayıs’ta evlerinde oturmak zorunda kalan tüm İstanbullulardan da özür diledim. Kusur varsa özrümüzü halkımızla paylaşmayı erdem olarak görürüz. Tek taraflı değil, çok yönlü bakabilme noktasına geldiğimizde işlerimizi daha sağlıklı yürüteceğiz. Tek taraflı bakıp sadece emniyeti eleştirerek bu işi yapamayız, orada da yaşanan sıkıntıları ve hukukun dışına çıkan maliyetlerini düşünmemiz gerekiyor. Hiç kimsenin kaldırım taşlarını, otobüs duraklarını söküp, milletin kafasını parçalamaya da hakkı yoktur. Yanlış anlaşılmasın. Bunları yapanları böyle mi cezalandırmak gerekir diye bir eleştiri de gelebilir. Hayır savunduğum şey şu, bunu da görmek gerekiyor, diyorum. Kıssasa kısas gibi değil söylediğim. Her iki tarafta bir eksik, hata varsa iki taraflı da görmek gerekiyor.” diyerek cevap verdi.
“İSTANBUL'UN EN ÖNEMLİ MESELESİ: DEPREM! TRAFİK DEĞİL"
Vahapoğlu’nun Kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?” sorusu üzerine İstanbul’un en önemli önceliğinin altını çizen Vali Mutlu “ İstanbul’un en büyük problem; evet trafik önemli bir sorun ama ondan önemli mesele depremdir! Avrasya tüneli, Marmaray, metrodaki çalışmaları ulaşımla ilgili çok önemli projeler. Şehrin hem altında hem üstünde ciddi bir ulaşım altyapısı olacak. Araç sayısı artsa da altyapı olarak iyi noktaya geleceğiz. Ama İstanbul’da en önemli problem deprem riski! Hiç unutmamamız gereken bir sıkıntı, deprem problemi. Bu nedenle süratle can güvenliğimiz için dönüşüm projelerini tatbik etmemiz lazım. 2000 yılından önce yapılan yapılarda problemler var. Çalışmalar da pek çok farklı noktada beklenenin üstünde bir ivme var. Biraz kaygılar vardı. Acaba olur mu? deniliyordu, şu anda olduğunu görüyoruz. Vatandaşımız bunun bir gereklilik olduğunun inancında. Artık sağlıklı evlerde modern, İstanbul’a yakışır bir çevrede yaşayacaklar. Ama daha süratli olmamız lazım. Bizi bu felaketin ne zaman yakalayacağını bilmiyoruz. Hiç taviz vermeden bu şehirde üzerinde duracağımız en temel meselemiz depreme hazırlıktır. İstanbul’lu bunu unutmamalı. İnsanımız için doğru olanı ciddiyetle devam ettirmeli..” diyerek cevap verdi.
“FRANSIZCA ÖĞRENECEĞİM"
Ece Vahapoğlu’nun “50 yaşından sonra insan hayatının muhasebesini yapar; sizing de keşkeleriniz vardır; 50 yaşa yaklaşan kişilere ne tavsiye edersiniz? “ diye sorunca Mutlu “Herkesin keşkesi var diye düşünüyorum. Gençlerle konuşurken “Ben şu anda gençliğinizi değişmeye hazırım” diyorum. Yeniden yaşasam bu mesleği yine yapmak isterdim. Hiç düşünmeden milletin hizmetinde olmak için bu işi yapmak isterdim. Bunun dışında iki yabancı dilim olsun isterdim. Ailemle daha fazla vakit geçirebilseydim. Bu planlama kusurundan dolayı oluyor. Hayatım boş geçmedi ama daha fazla ve yoğun hale gelebilirdi. Tiyatroya ya da sanat etkinliğine daha fazla gidebilirdim. Zamanı iyi değerlendirmeye çalışmak lazım, zaman geri gelmiyor. Niye bir enstrüman çalmıyorum diyorum. Arada bir şarkı söylüyorum ama olmuyor. Ben de kendimi geliştirecek yeni projelerin arayışı içerisindeyim. Dil bir tanesi. 57 yaşındayım ama öğrenmenin yaşı yok. Enstrümanla ilgili özel bir hevesim var, ney üflemeyi hayal ediyorum; inşallah başlayacağım ve yapacağım. “ diyerek hayallerini de paylaştı.
"BAKANLIK HAYALİM YOK"
Ece Vahapoğlu’nun Eski Vali Muammer Güler’in şimdi İçişleri Bakanı olmasını hatırlatarak “Kariyer planınızda Bakanlık ya da başka bir mertebede emekli olma hayali var mı?” sorusuna cevap veren İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, “Kariyerde bir hayalim yok. Mümkün mertebe görevimi iyi yapmaya gayret ediyorum. Yarının hiç kimseye garantisi yoktur. Gayret ediyorsanız kader size kapıları açar; açmasa da mühim değil. Her şey makam değil. Allah kimsenin başını kendi önüne eğmesin. Makamlar mevkiler gelip geçicidir. Makam sahibi olmadan da vatandaş olarak da başınızın dik olması önemli. Bugün Vali’yiz, yarının garantisini kim veriyor? Hayal peşinde koşmanın anlamı yok. İsinizi iyi yapmaya çalışıp hayırlısıysa kaderiniz çıkar gelir. Mesleki kariyer hiçbir zaman hayallerimin başında olmadı. 65 yaşından sonra emekli olacaksınız; önemli olan bir şeyler yapıp üretebilmek, işsiz güçsüz kalmak yerine topluma faydalı olmak. Makamda bugün varsınız yarın yoksunuz.” dedi.