Haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan "Yenidoğan Çetesi" davasında 6. gün geride kaldı. Duruşmada 582 yıla kadar hapis cezası istenen ve örgütün lideri olduğu belirtilen Fırat Sarı, savunmasını yaptı. Sarı, "Buraya gelmek istedim. Hayattan bir beklentim yok artık her şeyi anlatmak istiyorum." sözleriyle savunmasına başladı. Hemşire Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök'ü suçlayan Sarı, "Hayatımı kararttılar. Ekip varsa orada var." iddiasında bulundu. Sistemi kendisinin bulmadığını, davet geldiğini ileri süren Sarı, "Hasta bulunması isteniyordu. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. 112 sevk zincirini bozarak, rüşvet vererek asla hasta almadık." ifadelerini kullandı.İHMAL YOK DEDİSavcının "10 bebekle ilgili hiç ihmal yok mu diyorsun?" sorusuna yanıt veren Sarı, "İhmal olduğunu, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Çoğu bebeği ben görmedim zaten." diye konuştu. "YÜKÜMLÜLÜKLER HASTANENİN SORUMLULUĞUNDA"Üye hakim: Hastanelerle anlaşmanız neydi? Sarı: Yenidoğan hekim bulmak zordur. Sorumlu hemşire yoksa öneri olarak alırlar. Üye hakim: Siz nasıl daha kolay buluyorsunuz? Ek ücret vererek mi? Sarı: Evet, bir de ben civarda tanınıyorum. Üye Hakim: Tıbbi yükümlülükler sizin sorumluluğunuzda mı? Sarı: Hastanenin sorumluluğunda "ŞAKA YAPTIK KENDİ ARAMIZDA" "Fişini çek-dedemin fişi" tapesiyle ilgili soruya "Hoş değil keşke konuşmasaymışız. Şaka yaptık kendi aramızda. Siz yapmıyor musunuz?." diyerek yanıt veren Sarı'ya, Savcı tepki gösterdi: "Bizim üzerimizden örnek verme." "HASTANE BENİ SIKIŞTIRIYORDU"Fırat Sarı, "Hastane yönetimleri beni sıkıştırıyordu hasta bulmak için. Çünkü onlarda yoğun bakım işletiyorlar giderleri var" dedi. "BAZEN ZARAR ETTİK BAZEN KAR" Yenidoğan Çetesinin işleyişine ilişkin iddialarda bulunan Sarı, "Gıyasettin Mert Özdemir, bebek sevki yapıyordu. Para veriyorduk bunun için. Mert 'Devlette çalışıyorum, ödemeleri bana yapman sorun olur' dedi. Paraları eşinin hesabına yatırılmasını istedi. Çalışmadığı için SGK'sını yaptık. İlker maaşlı çalışanımdı. Sonra kar ortağı ol dedim ama kar edemedik, olmadı. Yönetimle ben ilgileniyordum. Renas (Kılıç) Reyap'ta çalışıyordu. Renas'tan hasta sevkini rica ederdik, para işlerine girmezdi, ödeme yapmadık. Hesap falan yoktu. Dağınık çalıştık, her şey dağınık. Bazen zarar ettik bazen de yüzde 1-3 arası kar ettik. Hesaplarda görürsünüz zaten. GMZ'yi Deniz'le kurduk, Deniz'i seviyorum. Çalışmayı seviyor." diye konuştu. "BİR RAPORLA ATEŞE ATILDIK" Uzman raporunun yanlış olduğunu iddia eden Sarı, "Bir raporla ateşe atıldık. 10 hastane kapatıldı, binlerce insan işsiz kaldı. Uzman raporu kötü niyetli, agresif yazılmış." dedi. "RÜŞVET VEREREK HASTA ALMADIK" 112 Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ettikleri suçlamasını kabul etmeyen Sarı, "112 sevk zincirini bozarak, rüşvet vererek asla hasta almadık. Her hastaneye eşit gönderiyorlar. Biz tıp merkezlerinden aldık. Aileler bizi arardı hatta süreç uzadığında sevk olmak istediklerini söylemek için." diye konuştu. "BU YAPIYI BEN KEŞFETMEDİM, SEN GEL YAP DEDİLER" Bu yapıyı keşfetmediğini, kendisine teklif geldiğini öne süren Sarı, "112 nakil grubu çok yetersiz. Sevk süresi ortalama 4-6 saat. Yenidoğan için çok kritik süre. Usulsüz sevk dedikleri tıp merkezinden bebek aldım. Reyap Hastanesi'nde iyi çalıştım. Başka hastanelerden teklif aldım. Başka işletmecileri vardı. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler. " dedi. ARA KARAR BELLİ OLDU Ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmanın 26 Kasım'a ertelenmesine hükmetti. 22 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.