Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy ifadesini değiştirdi! 'Muhtar Salim senin yüzünden başımız belaya girdi' demişti...
Ramazan Atasoy: O benim patronumdur. Hortum, su basıncı olunca yırtılıyor..
Mahkeme başkanı: Ramazan, tutuklandığında Salim’e küfredip bir şey söylediğin belirtiliyor. Jandarma böyle bir tutanak tutmuş. Bunu sorar mısın?
Pedagog: Şöyle bir tutanak tutulmuş. "Senin yüzünden böyle oldu" demişsin. Ayrıca "Her iki ayağı suyun içine girmiş gibi ıslaktı" diye ifade vermişsin. Ne dersin?
Ramazan Atasoy: Ben böyle demedim. İfadelerimi okumadım, bana imza attırdılar.
Mahkeme başkanı: Bu ifadeyi sorgu sırasında değil, sonrasında söylemiş, tutuklandıktan sonra.
Pedagog: Sen bunu tutuklandıktan sonra söylemişsin.
Ramazan Atasoy: Bir savcı ve komutan geldi ama ben böyle bir şey söylemedim.
Mahkeme başkanı: Peki, ayakları ıslak mıydı? Bunu soralım.
Ramazan Atasoy: Yani değildi, ayaklarına bakmadım.
Pedagog: Sizin kaçak elektrik gibi kullandığınız bir şey mi var?
Ramazan Atasoy: Biz kullanmıyoruz.
Pedagog: Tamam, o telefonda "sınırın orda" geçen konuşma kaçak elektrik mi, fıskiye mi?
Ramazan Atasoy: Hayır, fıskiyedir.
Mahkeme başkanı: 15.52’de sorar mısınız?
Pedagog: Saat 15.00-16.00’da Salim Güran’ın tarlaya geldiğini söyledin. 15.52’de bir telefon konuşman var.
Ramazan Atasoy: Ne için aranmışım?
Pedagog: Bununla ilgili fikrim yok? Yan yana olduğunuzu belirtiyorsun ya, yan yanayken araması…
Ramazan Atasoy: Nasıl aramış, abla?
Pedagog: Salim Güran öğleden sonra 15.00-16.00 sıralarında senin yanına geldi. Sonra kaç gibi kalktı?
Ramazan Atasoy: İşte, ona telefon geldi, "kız kaybolmuş" diye.
Pedagog: Peki, kıyafet değiştirme saati kaçtı, hatırlıyor musun?
Ramazan Atasoy: Babam aşağı suyu değiştirmeye gitti. Salim Güran da "Üstüm müsait değil, üstümü değiştireyim" dedi.
Pedagog: Kaç gibi?
Ramazan Atasoy: 18.00 gibi.