1981 yılının bir Şubat günüydü. Dokuz yaşındaki Melanie Gregory, Birmingham'daki annesinin çalıştığı bakkaldan eve dönüyordu. Güneşin altında sıradan bir yürüyüştü onun için. Ancak, o kısa mesafe bir daha asla unutamayacağı bir dehşetle son bulacaktı. Yolun ortasında bir adam belirdi. Melanie, onun kim olduğunu bilmiyordu, ama bu adam, daha sonra adını yalnızca "JC" olarak anacağı John Cannan'dı. Seri tecavüzcü ve cinayet zanlısı olan Cannan, Melanie'yi bir anda yakaladı ve sürükleyerek terk edilmiş bir çamaşırhaneye götürdü. Küçük kız korku içinde çırpınsa da kaçamadı. O çamaşırhanede, Cannan tüm sadist eğilimlerini sergiledi. Saatlerce süren bir işkencenin ortasında Melanie, defalarca boğulma tehlikesi geçirdi. Küçük bedeni korkudan donmuş, zihni yaşananları anlamlandıramayacak kadar sarsılmıştı. Her an öleceğini düşündü ve bir noktada ölümün kurtuluş olacağına inandı. Ancak o an, zekasını kullanarak Cannan'ı kandırmayı başardı ve bir şekilde kaçtı. O günden sonra Melanie'nin hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Şimdi 53 yaşında ve Avustralya'da yaşayan iki çocuk annesi. Ancak yaşadığı travmanın izleri peşini hiç bırakmadı. Olayın üzerinden on yıllar geçmesine rağmen hâlâ kabuslar görüyor, geçmişin karanlık gölgeleriyle mücadele ediyor. Yaşadığı korkunç olay, ona hem fiziksel hem de ruhsal olarak zarar verdi. Bugün, travmaya bağlı bir nörolojik hastalık nedeniyle bazı günler yürümekte bile zorlanıyor. Cannan, 1987 yılında Shirley Banks isimli 29 yaşındaki bir kadını kaçırıp öldürmekten suçlu bulundu.Cannan, 2023 yılında 70 yaşında hapiste kanserden öldü.