Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye yeni Öcalan yanıtı
"OKULLARDA SABUN YOK"
Okullarına öğretmen atamamaktadır, sabun dahi koymamaktadır.
Hastanelerinde ne doktor ne de boş yatak vardır, Adalet terzasini,
haklının kanunu değil, güçlünün parası çekmektedir, Kadınların
canlarına, ırz ve namuslarına göz dikenler, serbestçe dolaşmaktadır
Binlerce insanın öldüğü depremler dahi, Bu yağma düzeninin bir
manivelasına dönüştürülmekte, Türk insanının evine, tarlasına,
malına el konulmaktadır.
Ormanları yakılıp betondan rant kuleleri yapılmaktadır. Türk
Milletinin Sosyal güvenliği kalmamıştır! Sokak güvenliği
Kalmamıştır! Sınır güvenliği kalmamıştır! Can güvenliği
kalmamıştır! “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” diye kurulan Cumhuriyet
Türkiye’si, Dış politikayı husumet, husumeti de ticaret bilenlerce
itibarsızlaştırılmıştır. 22 yıllık saltanatları süresince, Onları
iktidara getiren yabancı istihbarat servislerinden, Uluslararası
faiz ve finans lobilerinden, adına bir süredir Fetö dedikleri
ihanet şebekesinden ortaklarından öğrendikleri her şeyi,
En sonuna Sonuna kadar tatbik etmişler ve Eşbaşkanı oldukları
Büyük Ortadoğu Projesini sondan bir önceki aşamaya taşımışlar, yani
yaşadığımız büyük coğrafya içerisinde hür milletler yerine,
kimliksizleştirilmiş, yoksullaştırılmış, amaçsızlaştırılmış ve
kuklalaştırılmış kitleler yaratmak yolunda son viraja girmişlerdir
İnsanının “can, mal, ırz ve namus” güvenliğini korumak için
kurulmuş olan
Ve Milletin teşkilatlanmış hali olan devlet, Bu müstevlilerce
içine sokulduğu felç hali sebebiyle, Bebeklerin canını, bebek
katillerine tercih etmekte, Eli kanlı çeteleri, Kahraman Türk
Subaylarına yeğlemektedir.
"TÜRKLER AZINLIK YAPILMAK İSTENİYOR"
İhtirasla dolu ihanet şebekesi çığırından daha da çıkarak,
Türk’ün Devletini kurduğu Millet Meclisinde, Devlet düşmanlarını
kürsüye çağırmaktadır. Gelinen noktada son aşama ise Dünya’da
emsali olmadık şekilde İstiklalini kazanarak, Bütün mazlum
milletlere örnek olmuş Türk Milletini, Onu bizzat, “kayıtsız ve
şartsız” sahibi olduğu Vatanında Azınlık haline getirmektir.
Ortadoğu coğrafyasının “Millet olamamış” Ve “Türk Milletininki gibi
bir Cumhuriyet ülküsüne sahip olmamış” diğer mensupları gibi
Cumhuriyetsiz bırakmaktır.
Sonu gelmez savaşlara, ayrılıkçılığa, bitmek tükenmek bilmeyen
sömürüye Ve en önemlisi de sonsuz bir İstibdat rejimine mahkum
etmektir. İşte bu büyük ihanet planı bu şekilde tamamlanacaktır.
Her beka dediklerinde, beka tehdit edilecek Her demokrasi
dediklerinde, hürriyet eksilecek her milli dediklerinde, millet
kaybedecektir.
"BİZİM KALEMİZİN HARCI MİLLİYETÇİLİK"
Çünkü: üç unsurla kardık biz bu kalenin harcını birincisi
bellidir: Milliyetçiyiz! Bizler başkasının değil, Türk Milletinin
Milliyetçileriyiz! Bizim milliyetçiliğimiz binlerce yıllık ortak
bir mirastan gelir, Orhun’da taşa kazınmış, Dede Korkut ile dile
gelmiştir. Divan-ı Hikmet ile can bulmuş, Yunus ile çağlardan
taşmıştır. Ve İstiklal Marşı ile ebediyete yazılmıştır:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti
denir” İşte bizim yolumuz da buradan geçmektedir.