Zülfü Livaneli, Celal Şengör ve Fatih Altaylı birbirine girdi!

Livaneli, yeni kitabında, Fatih Altaylı, İlber Ortaylı ve Celal Şengör’e yüklendi.

Google Haberlere Abone ol
Zülfü Livaneli, Celal Şengör ve Fatih Altaylı birbirine girdi!

Zülfü Livaneli, yeni kitabında 'Teke Tek Özel Bilim' programının sunucusu Fatih Altaylı ve konukları İlber Ortaylı ile Celal Şengör’e yüklendi. Altaylı ve Şengör, kendilerini cahil ilan eden Livaneli’ye sert bir dille cevap verdi. Altaylı, Livaneli’ye kitabı toplattırmasını söyledi.



Habertürk yazarı Fatih Altaylı, yazar Zülfü Livaneli’nin yeni çıkan “Livaneli’nin Penceresinden” adlı kitabında yer alan ifadeleri eleştirdi.



Fatih Altaylı, "O kitabı toplattır Zülfü Abi" başlıklı yazısında, Livaneli’nin yeni çıkan kitabının bir bölümünde televizyon programlarına katılan akademisyenlerin her konuda laf söylemesini eleştirdiğini, sunuculuğunu yaptığı 'Teke Tek Bilim' programının da örnek olarak verildiğini ifade etti.



Altaylı, Livaneli’nin kitabında program adı vermeden, “jeolog” olarak Prof. Dr. Celal Şengör’ün İncil’in Yunanca yazıldığını söylediğini, “sunucunun” yani Altaylı'nın ve “tarihçi” olarak yani Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın buna itiraz etmek yerine onayladığına dair ifadelerin yer aldığını belirtti.



"KONUYLA AZ ÇOK İLGİLENEN HERKES BUNU BİLİR"



“Livaneli’ye göre öylesine cahilmişiz ki, İsa’nın dilini de Yunanca zannetmiş olabilirmişiz” diyen Altaylı, Yeni Ahit’in Yunanca yazıldığını bu konuyla az çok ilgilenen herkesin bunu bildiğini söyledi. İncil’i kaleme alan kişinin HZ. İsa olmadığını fakat kitabın Yunanca yazıldığını söyleyen Altaylı, Livaneli’ye kitabında yanlış ifadelerin yer aldığını ve kitabını toplatıp yeniden düzenlemesi gerektiğini ifade etti.



Altaylı yazısında, Celal Şengör’ün Livaneli’ye yazdığı cevap metnine de yer verdi. Celal Şengör'ün, İncil kelimesin Yunanca kökenli olduğunu anlattığı cevap metninde, Livaneli'nin büyük bir hataya düştüğü ifade edildi.



Şengör’ün cevap metni şöyle:



“Sevgili dostlarım Fatih Altaylı ve İlber Ortaylı ile Habertürk ekranlarında yaptığımız Teke Tek Özel bilim programlarını izleyen bir seyircimiz Fatih’e şunu yazmış...



Zülfü Livaneli, yeni çıkan söyleşi kitabı 'Livaneli'nin Penceresinden' kitabının 218. sayfasında akademik unvanlı kişilerin televizyonda her konu hakkında konuşmalarını eleştirmek için İlber Ortaylı ve Celal Şengörhocalarla yaptığınız bir programı isim vermeden örnek gösteriyor. Söz konusu bölümde kendi ifadesiyle "jeolog" olanın 'İncil'in Yunanca yazıldığını söylediğini' ve karşısındaki sunucuyla tarih profesörünün 'buna itiraz etmek bir yana onayladıklarını belirtir bir şekilde sohbete devam ettiklerini' dile getiriyor. Devamında ise İsa'nın dilinin de Yunanca olduğunu sanmış olabileceğiniz (!) anlamına gelecek ifadeler var.



Sayın Livaneli bir musikî san’atkârıdır ve İncil’in tarihini bilmemesi doğal karşılanabilir. Ama bu konudaki bir yanlışını, sanki bizler İncil’in tarihini yanlış biliyormuşuz gibi kitabında, hiç kontrol etmeden, yazıya dökmesi doğal karşılanamaz.



‘İncil’ kelimesi, dilimize Yunanca ‘iyi haberler’ anlamına gelen εὐαγγέλιον kelimesinden alınmıştır. Bu kelime ile ifâde edilen, İncil’deki ilk dört kitap, yani Matta, Markos, Lukas ve Yoannis’in İsa’nın yaşamını ve peygamberliğini/tanrılığını anlattıkları kitaplardır. Ancak Müslüman dünyasının genellikle İncil dediği Yeni Ahit 27 kitaptan oluşur. Bunların hepsi Yunanca’nın koine diyalektiğinde (κοινὴ διάλεκτοϛ) yazılmıştır. Hiçbirinin başka herhangi bir dilde önceli yoktur. Bu kitapların hepsi İsa’nın ölümünden yaklaşık bir ve iki yüzyıl sonra kaleme alınmıştır (bazı muhafazakâr Hristiyan yazarların bunların hepsinin MS 70’den önce yazıldıklarını söylemeleri yanlıştır). İsa kendisi bir Sâmi dili olan Aramice dilini konuşmuştur. Ancak bu dil İncil’in hiçbir metninin yazılmasında kullanılmamıştır.



Zülfü Bey’in her önüne gelen akademik unvanlı kişilerin bilip bilmeden televizyonda konuşmalarını tenkidi fevkalâde haklıdır. Biz kendimiz de bu durumdan sık sık şikayetçi oluyoruz. Ama kendisinin de bilip bilmeden ülkesinin en önde gelen iki bilim insanının bu kadar fâhiş bir hatâ yaptıklarını hiçbir kontrole gerek duymadan yazması, kendisini, bir san’atkâr olarak, boş konuşan akademisyenlerin arkasında sıraya sokmuştur.



Prof. Dr. Dr. h. c. mult. A. M. Celâl Şengör”



ABD, Rusya, Avusturya Bilimler Akademileri yabancı üyesi; Academia Europaea, Leopoldina Alman Milli Bilimler Akademisi ve İstanbul Bilim Akademisi üyesi.



PROF. DR. DR. H.C. MULT. A. M. NE ANLAMA GELİYOR?



Prof. Celal Şengör'ün titrindeki dr ifadesi tek doktora yapmış kişi anlamına geliyor. Ancak sonrasındaki DR. H.C Mult ifase ise bu kişinin iki veya daha fazla farhi doktora ünvanı olduğunu gösteriyor.



H.C. ifadesi aynı zamanda Latin Avrupa ülkelerinin en üst düzey akademik ünvanı olan honoris causa anlamına gelen bir tanımdır.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin