Yılmaz Güney'in kardeşinden Meltem Cumbul açıklaması: Maalesef hepimizi üzen bir olay

Altın Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve efsane oyuncu Yılmaz Güney'in kardeşi Yaşar Pütün, Adana Film Festivali'nde yaşanan tokalaşma kriziyle ilgili Medyatava'ya konuştu.

Google Haberlere Abone ol
Yılmaz Güney'in kardeşinden Meltem Cumbul açıklaması: Maalesef hepimizi üzen bir olay

Bu yıl 24'ncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Adana Film Festivali'nin ödül törenine, gecenin sunuculuğunu üstlenen Meltem Cumbul'un "En İyi Yönetmen" ödülünü kazanan Semih Kaplanoğlu'nun elini sıkmaması damga vurdu.



Tokalaşma kriziyle ilgili tartışmalar hâlâ sürerken, Altın Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Türk sinemasının  "Çirkin Kral"ı Yılmaz Güney'in kardeşi Yaşar Pütün, olayla ilgili Medyatava'dan Canan Kaya'ya açıklamalarda bulundu.



Pütün, ayrıca bu yıl 21-27 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 54. Uluslararası Antalya Film Festivali'nden "Ulusal Yarışma" kategorisinin kaldırılmasıyla ilgili de dikkat çeken ifadeler kullandı.



İşte, Pütün'ün o açıklamaları:



"Ben sadece festival açısından olaya bakmak zorundayım. Daha önceki kişisel sürtüşmeleri, kavgaları nedir bilmiyorum. İçeriği de beni ilgilendirmiyor. Çünkü Altın Koza yönetiminde başkan vekiliyim ve festivali yapma zorunluluğumuz var. Türk sinemasına karşı zorunluluğumuz olduğunu hissettiğim için bu kelimeyi kullanıyorum.



"DÜŞMANI DAHİ OLSA SAHNEYE YANSITMAMALIYDI"



Hanımefendinin oraya giderken 'Ben oraya gittiğimde haliyle bu camiada kırgın ve küskün olduğum insanlar mı' diye düşünmesi gerekiyordu. Eğer varsa böyle bir görevi kabul etmeyecekti. Kabul ettiyse de o görevi karşısındaki düşmanı dahi olsa, sahneye yansıtmamalıydı. Maalesef hepimizi üzen bir olay oldu. Kınamaktan ziyade eleştiriyorum. Bu da en doğal hakkımız. Çünkü ev sahibiyiz."



Bu yıl 54'ncüsü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Antalya Film Festivali’nden" Ulusal Yarışma" kategorisinin kaldırılmasıyla ilgili de konuşan Pütün, şu ifadaleri kullandı:



"Ulusal sinemamızı desteklemezsek, ulusal sinemamıza gereken önemi ve değeri vermezsek, kültürümüzü ve birikimimizi sınır ötesi ülkelere nasıl anlatacağız… Ulusal olan her şeyimize destek vermek zorundayız. Dolayısıyla Türk sineması mağdur edilmiştir.



"KARAR SİYASİDİR"



Belki de bugüne kadar kimsenin söylemediği ve beni son derece rahatsız eden bir durum var… Son dönemde ülkemizde çekilen ödüle değer filmlerin oyuncuları, yönetmenleri, yapımcıları ve hatta kamera arkasında çalışanların tamamı Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun söylemlerine karşı olan insanlar. Bu yüzden de ulusal filmlere yer vermediler. Bu karar kesinlikle siyasidir. "



 



 



Canan Kaya / Medyatava



canankaya@medyatava.com


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin