YERLİ OTOYU GEÇ, YERLİ SANSÜRE BAK

"Hala yerli otomobil üretmek gibi boş işlerle vakit kaybediyoruz. Oysa Enformasyon Çağı'nın sunduğu fırsatlar yanı başımızda" diyen Yurtsan Atakan'a göre bu gidişle Enformasyon Çağı treninin yakalayabileceğimiz tek vagonu anti-sansür yazılımları olacak.

Google Haberlere Abone ol
YERLİ OTOYU GEÇ, YERLİ SANSÜRE BAK

Yurtsan ATAKAN/AKŞAM


Yerli otoyu geç, yerli sansüre bak


Alem Bilgi Çağı'na zıplamaya bakıyor bizim aklımız hala geçen yüzyılın hayali yerli otomobil üretmekte. Başbakan Erdoğan çıkıp sanayicilere 'nerede yerli otonuz' diye fırça attı atalı bir kısım medya yerli otoyla yatar kalkar oldu.
Efendim elimizde un da varmış, şeker de, helva yapmak için neyimiz eksikmiş? Yerli otomobil üretimiyle ilgili yazıların çoğunluğu bu geyikten öteye gitmiyor. Elimizde un da var, şeker de doğru ama helvaya kimin ihtiyacı var soran yok.
Oldu olacak yerli otomobil üretmeye girişmişken biraz daha geriye gidelim, yerli buhar makinesi de üretelim. Zaten benzer boş bir hayali Ulaştırma Bakanı da, Google ile papaz olduğu dönemde 'yerli arama makinemizi üreteceğiz' diye dile getirmişti.
Milletteki bu yerli motor merakı nedir anlamıyorum. Yıllar önce İnternet'i Türkiye ile tanıştırmaya çalıştığımız 90'ların ortasında, Bilgi Çağı'nın gelişini ve İnternet'in bu çağı yakalamaktaki önemini kolay anlaşılır kılmak için çeşitli metaforlar üretmeye çalışırdım. Matbaayı geç kullanmak bence bu metaforlardan en iyisiydi ama en çok tutulanı garip ama gerçek yine bir ulaşım aracıyla ilgili olanı, bilgi çağı trenini kaçırmak benzetmesiydi.
Madem motorlu araçlara bu kadar meraklıyız aynı benzetme üzerinde gitmeye devam edeyim. İçinde bulunduğumuz çağ Enformasyon Çağı (Information Age). Bilgi Çağı'na (Knowledge Age) geçiş çağı bu. Ve artık Enformasyon Çağı da geride kalıyor. Dünya Bilgi Çağı'na adım atmak üzere.
Enformasyon Çağı, geride bıraktığımız Sanayi Çağı'nın geri kalmış ülkelerine önemli fırsatlar sunmuştu. Ancak Enformasyon Çağı treni de kaçtı artık. Tam kaçmasa bile son vagonuna atlamak için epey bir atik davranmak gerekiyor.
Enformasyon Çağı'nın sunduğu fırsatlardan yararlanıp Sanayi Çağı'nın ileri ülkelerine yaklaşmasını bilen ülkeler Hindistan, Çin, Kore ve İsrail oldu. Biz ise yine yaya kaldık. Hala yerli otomobil üretmek gibi boş işlerle vakit kaybediyoruz. Oysa Enformasyon Çağı'nın sunduğu fırsatlar yanı başımızda, Bilgi Çağı'nın fırsatları ise ufukta. Başımızı kaldırıp bakmıyoruz.
Enformasyon Çağı'nın sunduğu son fırsat kapısı sosyal medya örneğin. Ancak nispeten güçlü olduğumuz medyanın gelişkin bir uzantısı olan bu alanda bile bir varlık gösteremedik, bir marka yaratamadık. Büyük medya şirketlerimizin İnternet'teki varlıkları konvansiyonel medya bakışını aşamamış durumda. Devlet tarafında ise varsa yoksa İnternet'i nasıl zaptı rapt altına alırız, nasıl sansürleriz arayışından öteye geçmeyen bir eğilim var.
Bu kafayla gitmeye devam edersek görünen o ki Enformasyon Çağı treninin yakalayabileceğimiz tek vagonu anti-sansür yazılımları olacak. İnternet sansürü belki de dünyanın en gelişkin anti-sansür yazılımlarını geliştirmemize yarayacak.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin