YARGITAY BAŞKANI ERASLAN ÖZKAYA, KENDİSİ HAKKINDA ÇIKAN HABERLERE YÜZ MİLYARLIK TAZMİNAT DAVASI AÇTI

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Milliyet Gazetesi'nin 11-12 Ağustos tarihli sayılarında hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak gazete, muhabirler, yazarlar ve sorumlu müdürü aleyhine 100 milyar liralık manevi tazminat davası açtı.

Google Haberlere Abone ol
YARGITAY BAŞKANI ERASLAN ÖZKAYA, KENDİSİ HAKKINDA ÇIKAN HABERLERE YÜZ MİLYARLIK TAZMİNAT DAVASI AÇTI

 Özkaya'nın avukatı Fevzi Coşkun, 11 sayfadan oluşan dava dilekçesini Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verdi.


Dilekçede, Doğan Gazetecilik A.Ş, muhabirler Tolga Şardan ve Gökçer Tahincioğlu, Yazar Taha Akyol, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz ve Sorumlu Müdür Eren Güvener'den ayrı ayrı, müştereken ve müteselsilen 100 milyar liranın 12 Ağustos 2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesi istendi.


Dilekçede, Milliyet Gazetesi'nin 11 Ağustos 2004 tarihli sayısının birinci sayfasından “Hakime Villa Hediye Etti”, orta sayfadan ”Hakime Villa Rüşveti”, 12 Ağustos 2004 tarihili sayısında ise “Hem Müteahhit, hem MiT'çi geldi” başlıklarıyla çıkan haberlere ve bu haberlerle ilgili Mehmet Yılmaz, Taha Akyol'un köşe yazılarına yer verildi.


Milliyet Gazetesi'nin Özkaya ile yaptığı röportaja da yer verilen dilekçede, gazetenin iddialarını güçlendirmek için siyasilerin “doğru olduğu bilinmeyen” görüşlerine de yer verdiği anımsatıldı.



-“LİNÇ ETMEK İÇİN”-



“Bazı medya grubu gazeteler müvekkilime karşı çok ağır bir saldırıya geçmişlerdir. Milliyet Gazetesi başrolü üstlenip, öncülük yaparken diğer gazeteler de onu takip edip, desteklemişlerdir” görüşünün savunulduğu dilekçede, “Türkiye'de o kadar önemli haber varken, gazetenin Özkaya ve onun şahsında Yargıtay'ın yıpratılması için maksatlı, peşin fikirli ve ne pahasına olursa olsun bu gayeye ulaşmak, linç etmek için programlandırdığı” öne sürüldü.


Özkaya hakkında “asılsız, hilafı hakikat, gerçeklerle bağdaşmayan” haberler verildiği kaydedilen dilekçede, Özkaya'nın Alaattin Çakıcı'yı tanımadığı, bilmediği, onunla hiç görüşmediği ve hatta ilgisi olmasının da düşünülemeyeceği ifade edildi.


Çakıcı'nın Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ndeki davasına ilişkin sürecin de anlatıldığı dilekçede, “MİT yetkilisinin devlet sırrı ve görevi nedeniyle kendisine yaklaşması devlet adına bilgi istemesinden dolayı müvekkilim dosyanın çıkıp çıkmadığı hususunda bilgi vermiştir” denildi.



-“RÜŞVET İDDİASI İSPAT EDİLSİN”-



Bu davaya ilişkin sürecin Çakıcı dahil herkes tarafından kolaylıkla öğrenilebileceği ifade edilen dilekçede, Özkaya'nın Milas'daki kooperatif evini nasıl aldığı da anlatılarak, “Bu ödemelerin kuruş kuruş belgeleri ile hesabını vereceğiz” denildi.


“Müvekkilim bu villayı rüşvet olarak almadığı gibi kimseden yardım talep etmemiştir. Kimsenin Yargıtay'da işini takip etmemiş veya yardımcı olmamıştır” denilen dilekçede, “Hayatı boyunca doğruluktan, dürüstlükten ayrılmayan müvekkilime rüşvet, adam kayırma adaletten ayrılma taraf tutma gibi ithamlarda bulunmak tanrıyı inkar etmek gibi durum olur. Tüm yargı camiası müvekkilimi tanır ve bilir” görüşüne yer verildi.


Dilekçede, “iddia edilen hususların doğruluğunu hiç araştırılmadığı” savunularak, davalılar, yargı önünde rüşvet iddiasını ispat etmeye davet edildi.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin