TV'DE AMERİKAN RÜYASINI GERÇEKLEŞTİREN İLK TÜRK, BU AKŞAM 'THE LISTENER'DA

Kanada’da yaşayan 31 yaşındaki Enis Esmer isimli Türk oyuncu bu akşam pek çok meslektaşının hayallerini süsleyen bir ilki gerçekleştiriyor. Esmer, Fox International Channels’ ın ilk global dizisi ‘The Listener’ da rol alarak, bir Amerikan dizisinde başrol oynayan ilk Türk olarak adını tarihe yazdırıyor.

Google Haberlere Abone ol
TV'DE AMERİKAN RÜYASINI GERÇEKLEŞTİREN İLK TÜRK, BU AKŞAM 'THE LISTENER'DA


 


Fox International Channels, ilk global televizyon dizisi ‘The Listener’ın Türkiye prömiyerini


bu akşam yapıyor. Türkiye ile birlikte 180 ülkede yayınlanacak dizinin başrollerini Craig Olejnik ve


Enis Esmer oynuyor. Yanlış duymadınız... İlk defa bir Türk oyuncu, bir Amerikan dizisinde başrol oynuyor. 31 yaşındaki Ennis Esmer, Digiturk 8. kanalda yayın yapan Foslife'ta bu akşam görücüye çıkacak dizide, Craig Olejnik’in canlandırdığı, telepati yeteneğine sahip 25 yaşında genç bir sağlık görevlisi  olan Toby Logan’ın en yakın arkadaşı Osman ‘Oz’ Bey adlı karakteri canlandırıyor. Ankara’da doğan ve üç yaşında ailesiyle birlikte Kanada’ya taşınan Esmer, Enis olan ismine kolay telaffuz edilsin diye bir ‘n’ daha ekleyip, Ennis olarak kullanmaya başlamış. Kanada’da yaşayan Esmer, çok iyi Türkçe konuşuyor. Önümüzdeki aylarca ‘The Listener’ dizisinin tanıtımı için Türkiye’ye gelecek olan genç oyuncu, Boğaz’da rakı-balık keyfi yapmak için gün sayıyor.


 


-Biz bu hikayeyi çok duyduk. Bir Türk yurt dışına gidiyor ve Hollywood hayali kursağında kalıyor. Nasıl oldu da siz Türklerin şanını kurtardınız?


28 yıldır Kanada’da yaşıyorum. Oyunculukla da 7 yaşında tanıştım. St. Andrews ortaokulunda ‘Little Shop of Horror s’ prodüksiyonlarında rol aldım. Kendimi geliştirmek için çok çalıştım. Drama kurslarına gittim ve York Üniversitesi’nde stand-up şovları yaptım. Sinema ve televizyon filmleri için seçmelere katıldım. Oyunculuğumu geliştirmek için çok çalıştım, dersler aldım. Dokuz sene sonun da bir Amerikan dizisinde başrole seçildim.


BİZE ETNİK OYUNCU DENİYOR


-Peki ‘The Listener’ dizisine nasıl dahil oldunuz?


Toronto’da bir menajerim var. Beni dizinin seçmelerine gönderdi. Aslında Oz karakteRi, 60 yaşında bir Jameikalı’ydı ve başroldeki Toby’nin hayatında daha yetişkin bir figür olarak düşünülmüştü. An cak yapımcılar, fiziksel olarak Oz karakterine hiç uymadığı mı ama ye teneğimi değerlendirmek iste diklerini söyleyerek bana bir şans verdiler. Sonunda Oz, 20’li yaşlarında yarı Türk yarı Kanadalı biri oldu.


- Türk olduğunuz için önyargıyla karşılaştınız mı?


Burada bizlere etnik oyuncular deniyor. Kendimizi kanıtlamak için bazı en gellerle karşılaşıyoruz. Ben de Türk olduğum için ufak tefek sıkıntılar yaşadım. Bugüne kadar oynadığım tek etnik karakter, Kanada’da üç yıl boyuncayayınlanan ‘Billable Hours’ dizisindeki Zoltan karakteriydi.


- The Path to 9/11 dizisinde bir teröristi canlandırdınız. Bu rolü oynarken Türklerden tepki çekeceğinizi düşünmediniz mi?


Çekinmedim ama çok zorlandım. Enerjisi yüksek ve oyunculuk sınırlarını zorlayan bir roldü.


- ‘The Listener’ kariyerinizi nasıl etkileyecek?


Benim için de Amerikan televizyon sektörü için de bir ilk. Zaten Amerikalılar beni New Jersey’li bir İtalyan zannediyorlar. Bu, içinde bulunduğum en güzel proje. Ka riyerim için dönüm noktası olacak.


- Kendinizi Türk mü, yok sa Kanadalı olarak mı görüyorsunuz?


Türk olmaktan gurur duyuyorum. Ama bana birçok imkan sağlayan Kanada’da yetiştiğimi de unutmuyorum.


- Türkiye’ye en son ne zaman ne zaman gel di niz?


Üç senedir işlerimin yoğunluğu nedeniyle gelemiyorum. Öncesine kadar yaz tatillerimi genellikle


Türkiye’de geçiriyordum. Ancak Dizinin tanıtımı için önümüzdeki aylarda ülkeme geleceğim.


- Heyecanlı mısınız?


Türk halkının ilgisini çek mek hayalini bile kuramayacağım bir şey. Benim için çok özel bir eve dönüş olacak. Türkiye’yle ilgili içimde kalanlar var. Galatasaraylıyım, maça gideceğim. Boğaz’da rakı-balık keyfi yapacağım, kağıt helva yiyeceğim.


TÜRK OL MAK GU RUR VE Rİ Cİ


- Çok güzel Türkçe konuşuyorsunuz...


Kanada’da ai lem dı şın da kimsey le Türkçe konuşamadım. Ama Türkçe’yi Tenten ve Asterix okuyarak öğrendim.


- Kanada’daki Türklerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?


The Toronto Show’u sunarken burada yaşayan Türklerden çok güzel tepkiler almıştım. Ülkemde de


aynı tepkileri almayı umuyorum.


- Türkiye’de bir projede yer almak gibi bir hayaliniz var mı?


Kesinlikle. Bir Türk filminde oynamayı çok istiyorum. Türk film sektöründen kimseyle henüz tanışmadım ama Türkiye’ye gelip film çekmek benim için bir riyanın gerçek olmasıdır.


 


MUSTAFA DOĞAN / HABERTÜRK


 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin