Tepkiler büyüyor! Gazeteci Dayanışma Ağı'ndan SETA hakkında suç duyurusu

SETA'nın gazetecileri fişleyen raporuna tepkiler çığ büyüyor...

Google Haberlere Abone ol
Tepkiler büyüyor! Gazeteci Dayanışma Ağı'ndan SETA hakkında suç duyurusu

Gazeteci Dayanışma Ağı adına İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan Rıfat Doğan, SETA'nın hazırladığı skandal raporun gazeteciliğe ve en temel hürriyetlere yapılmış ayrımcı bir saldırı niteliğinde olduğunu belirtti. Doğan, gazetecilerin dünya görüşü, çalışmak zorunda olduğu kurum, inançları, tâbiyeti ne olursa olsun, gerçeğin tarafında olmaya, mesleğinin gereklerini yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi.



Açıklamanın ardından Adalet İçin Hukukçular Platformu üyesi avukatlar suç duyurusunda bulundu.



Gazeteci Dayanışma Ağı'nın "Uluslararası kuruluşlarda çalışan gazeteciler başta olmak üzere birçok meslektaşımıza karşı kin ve düşmanlığa tahrik ile ayımcılık ve nefret suçları işlenmiştir" ifadelerinin yer aldığı açıklaması şu şekilde:



Gazetecilik adına itham ediyoruz!



Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) adlı, iktidarla yakın ilişkilere sahip kuruluş tarafından 5 Temmuz 2019'da yayımlanan "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" başlıklı rapor; gazetecilerin mesleklerini yapmalarını, ifade özgürlüğünü ve halkın haber alma hürryetini engellemek amacıyla hazırlanmış bir fişleme belgesidir. Tarihe kara bir sayfa olarak geçecek bu rapor, gazeteciliğe ve en temel hürriyetlere yapılmış ayrımcı bir saldırı niteliğindedir. 

Raporda 143'ü doğrudan olmak üzere hedef gösterilen gazeteciler, yazarlar adına SETA'yı ve bu vakıfla açık ilişkilere sahip iktidarı itham ediyoruz.



Bugün bu fişlemenin mağduru olan gazeteciler olarak sözde raporun yazarları ve vakıf yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.



Bu fişleme belgesi, Türkiye'de basın özgürlüğüne saldırının failini bir kez daha gözler önüne sermiştir. En üst düzey devlet kadrolarına geçiş için ön basamak gibi kullanılan SETA'nın kurucu başkanı Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, göreve gelmeden önce SETA İstanbul Genel Koordinatörlüğü ve SETA Genel Koordinatör Yardımcılığı yapmıştır. Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi Burhanettin Duran, halihazırda SETA'nın Genel Koordinatörü'dür. Bu fişleme belgesi, devletin üst düzey yetkililerinin çeşitli kademelerinde bulunan bir vakıf tarafından hazırlanmıştır ve bu haliyle bir andıç niteliğindedir. 

İtham ediyoruz!



Uluslararası kuruluşlarda çalışan gazeteciler başta olmak üzere birçok meslektaşımıza karşı kin ve düşmanlığa tahrik ile ayımcılık ve nefret suçları işlenmiştir.



Gazetecilere ve gazetecilerin çalıştığı medya kuruluşlarının sahiplerine gözdağı verilmek istenmiştir. 



İktidarın politikalarına ilişkin haber ve yorumlar, politik veya toplumsal olaylarla ilgili verilen tepkiler bu ayrımcı nefret dilinin konusu olarak kullanılmıştır. Dünyanın en çok gazeteci tutuklayan ülkelerinden olan Türkiye'de iktidarla işbirliği halindeki bu vakıf, gazetecilik için hükümet politikalarına onay kriteri getirmeye çalışmaktadır.



"Bununla birlikte, iktidarın yabancı basın kuruluşları üzerinde de baskı kurmaya çalışarak, 'zararlı' gördüğü gazetecileri mesleklerini yapamaz hale getirmeyi amaçladığı da açıktır." cümlesi eklenebilir?



Mesleğimiz ve onurumuz adına kabul etmiyoruz.



Gazetecilikte ısrar edeceğiz.



İlan ediyoruz,



Biz gazeteciler, dünya görüşümüz, çalışmak zorunda olduğumuz kurum, inançlarımız, tâbiyetimiz ne olursa olsun, gerçeğin tarafında olmaya, mesleğimizin gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz."



DÜNYA ÇAPINDA 21 ÖRGÜT KINADI



Dünyanın en büyük 21 gazetecilik örgütü DE raporu kınadı "Bu çalışma, Türk toplumunu karakterize eden gerilim ve siyasi kutuplaşma bağlamında özellikle tehlikeli bir cadı avıdır" denildi.



Dünyanın en büyük 21 gazetecilik örgütü, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ başlıklı raporunu kınadı. 21 örgüt, uluslararası medya kuruluşlarının Türkçe servislerinde çalışan Türk gazetecilerle ilgili ayrıntılara yer veren SETA raporunda gazetecilerin fişlenmesi ve uluslararası alanda çalışan gazetecilere yönelik taciz girişimlerindeki tehlikeli tırmanıştan endişe duyduklarını açıkladı.



‘GAZETECİLERE KARŞI TEHLİKELİ VE YENİ BİR TIRMANIŞ’



Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yapılan ve 21 gazetecilik örgütünün de imzası bulunan açıklamada, SETA’nın hükümete yakın bir kuruluş olduğu ve uluslararası medya kuruluşlarını hükümet aleyhinde yayın yapmakla suçladığı kaydedildi. Bu kurumlarda çalışan gazetecilerin de açıkça hedef gösterildiği belirtilen açıklamada, gazetecilere yönelik baskıda görülen bu “yeni ve tehlikeli tırmanıştan” duyulan endişe dile getirildi.



‘TAM BİR ÇILGINLIK’



SETA’nın ‘akademik çalışma’ görüntüsü altında sunduğu raporun “tam bir çılgınlık” olduğu belirtilen raporda, “Cumhurbaşkanının danışmanı İbrahim Kalın tarafından kurulan SETA’nın hazırladığı, 7 uluslararası medya kuruluşunun Türkçe servislerinde yapılan yayınlar incelenmiş gibi yapılan raporda”, Radio China International dışında, BBC, Deutsche Welle ve Voice of America’nın da aralarında bulunduğu yedi uluslararası medya kuruluşunun suçlandığı belirtiliyor. Açıklamada, “İddianameye dönüşen çalışmada, tüm çalışanlar hükümete karşı önyargılı yayın yapmakla suçlanıyor” ifadesine de yer veriliyor.



‘ÇOĞULCULUĞUN İMHASINI HAFİFLETME AMAÇLI BİR CADI AVI’



Açıklamada, bu kurumlarda çalışan gazetecilerin, listelendiği, politik ilişki ve yönelimlerini ortaya çıkarmak için, mesleki ahlaklarını sorgulamak, hatta terör örgütleriyle bağlantı ortaya çıkarmak için mesleki kariyerlerinin ve sosyal medya paylaşımlarının izlendiği de vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:



“Bu çerçevede, gazeteci davalarını kapsayan, RSF tweetlerini veya Cumhuriyet veya Evrensel gibi gazetelerin haberlerini paylaşan gazeteciler, ‘tutkulu bir hükümet karşıtı’ olarak tanımlanıyor. RSF ve diğer imzacı örgütler, hedeflenen gazetecileri korkutmak amacıyla, aceleci hazırlanan ve gazetecilerin fişlenmesini amaçlayan bu kötü niyetli siyasi tartışmaları kınıyor. Bu çalışma, Türk toplumunu karakterize eden gerilim ve siyasi kutuplaşma bağlamında özellikle tehlikeli bir cadı avıdır. Bu raporda, çoğulculuğun imhasını hafifletmek için, uluslararası kuruluşların Türkiye’deki varlığını güçlendirdikleri bir dönemde uluslararası medyayı itibarsızlaştırma girişimini görmemek çok zor.”



21 örgütün açıklamasında, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), İfade Özgürlüğünü Savunma Derneği ve gazeteci Fatih Polat’ın, 8 Temmuz’da SETA aleyhinde, “nefrete ve düşmanlığa teşvik ve kişisel bilgilerin açıklanması” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulacağını açıkladıkları vurgulandı. SETA’nın ise eleştiriler karşısında “bilimsel amaçla raporu hazırladığı” açıklamasında bulunduğunun altı çizildi.



HANGİ ÖRGÜTLER İMZALADI?



Açıklama, “Türkiye, RSF’nin 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157’nci sırada yer alıyor. Ülke, tutuklu medya çalışanı sayısı açısından dünya rekorunu elinde tutuyor” sözleriyle son buldu.



Açıklamaya imza atan gazetecilik örgütleri şöyle: ARTICLE 19, ARTICOLO 21, Cartoonists Rights Network International (CRNI), Civic Space Studies Association, Committee to Protect Journalists (CPJ), English PEN, European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF), Fédération Européenne des Journalistes (FEJ), Global Editors Network (GEN), Index on Censorship, International Press Institute (IPI), Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT), P24, PEN America, PEN Danemark, PEN International, PEN Norvège, PEN Suède, Reporters sans frontières (RSF), SEEMO, WAN-IFRA. (Kaynak: VoA)


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin