TELEVİZYONLARIN PR´INI ONLAR YAPIYOR

Televizyonlar dünyayı, onlar televizyonu tanıtıyor



Yayınlarıyla bütün dünyayı ayağımıza getiren televizyon kanalları, yüzyılın en etkili iletişim araçları olsalar dahi, tanıtım ve reklam onlar için de bir ihtiyaç. Televizyonlarda bu işi üstlenen kurumsal iletişim yöneticileri veya tanıtım sorumluları, televizyon dünyasının perde arkası kahramanları aslında.



Samanyolu Televizyonu’ndan Fatma Şirinkan, CNN TÜRK’te Neslihan Sadıkoğlu, Kanal 7’de Mustafa Kaya, TV8’de Ayla Eyüboğlu, Star’da Nalan Kayhan, Show TV’de Nurcan Duman, Kanal D’de Simay Olcay, Atv’de Lale Eren, NTV’de Siren Uludağ ve Mürsel Kan, TGRT’de Aliye Yücel bulundukları televizyon kanalını daha geniş kitlelere taşıyarak, izlenme oranlarını artırma çabasındaki isimlerden bazıları. Kuruluşundan bu yana, dar bir çevreden aldığı hedef kitlesini sürekli genişleten bir televizyon olarak dikkati çeken Kanal 7’nin Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa Kaya bu işi marka konumlandırma ve yönetme olarak tanımlayarak, “Eskiden emekli gazetecilerin ya da ‘benim iletişimim güçlü’ diyen kişilerin yaptığı halkla ilişkilerden çok öte bir öneme sahip kurumsal iletişim. Asla hatır gönüle, ‘yaparım abiye’ ya da ‘çıkartalım bir habere’ bırakılacak bir iş değil.” diyor. 3,5 yıldır Kanal 7 için çalışan Kaya, başlangıçta az ve belirli bir kesim tarafından izlenen kanalın yeniden yapılandırma çalışmalarında aktif rol almış. Televizyonun bugün geldiği noktada etkili olan perde arkasındaki isimlerden olan Kaya, medyanın PR’ını yapmayı başlı başına bir keyif olarak nitelendiriyor. Yaptığı işi de, ‘kısa, orta ve uzun vadeli tercih etme / satın alma hatta mümkünse elçilik yaptırma süreci’ olarak tanımlıyor. Türk toplumunda televizyon izleme alışkanlığının çok yüksek olduğunu belirten Kaya, “Zaten rağbet gören bir ürünün PR’ını yapmak kolay gibi. Fakat, ekrandaki her programcı ve habercinin bir marka olduğu gerçeğinden hareket edersek çok önemli bir süreç içinde olduğumuzu hiç unutmamamız gerekiyor.” yorumunu yapıyor.



‘Medya ön yargılardan kurtulmalı!’



STV’nin tanıtım işlerini üstlenen Fatma Şirinkan’ın en büyük şikayeti ise medyadaki meslektaşlarının bir türlü kırılamayan önyargıları. Şirinkan, “Özellikle bazı gazeteler kendilerine giden program tanıtımlarının içeriğine bakmak yerine, sadece nereden geldiği ile ilgileniyor.” diyor. Gittikçe gelişen televizyon dünyasında seyircilerin seçeneklerinin de hızla arttığını vurgulayan Şirinkan, “Bizim için önemli olan daha fazla seyirciye ulaşmak. Medya ise bizim seyirci ile aramızdaki köprülerden birisi. Bu açıdan medyada daha fazla yer alabilmek için kalitemizi sürekli artırma çabasındayız.” yorumunu yapıyor. CNN TÜRK İletişim Direktörü Neslihan Sadıkoğlu ise yaptığı işin her gün öğrenmeye ve yeniliklere açık olmayı gerektiğirdiğini belirtiyor. Sadıkoğlu’na göre medyada halkla ilişkiler yapmanın, başka bir şirkette yapmaktan farkı yok. “Biz de bir medyayız; ama bizim de belirlediğimiz bir iletişim stratejimiz var. Hedef kitlemize iletmek istediğimiz mesajlarımız var. Zaman zaman vizyon ve hedeflerimizi paylaşmamız gerekiyor” diyen Sadıkoğlu, iletişim dünyasında sürekli değişen ve gelişen şartların, kurumsal iletişimin de önemini artırdığı görüşünde. Zor olmasa da yaptığı işin en büyük sorumluluğunun, bir anda milyonlarca kişiye ulaşabilme özelliği olduğunun altını çizen Sadıkoğlu, “Yaptığımız işin doğası gereği toplumsal sorumluluk adına bir ses olabilme avantajımız var. Yayıncılık özellikle de haber yayıncılığı toplumsal sorumluluktan ayrı düşünülemez. CNNTÜRK her zaman bu anlayışla hareket ediyor.” diyor. Bir televizyonun tanıtımını yapmanın, çalıştığınız kanal kaliteli olduğu takdirde zor olmadığını da belirten Sadıkoğlu, “Mesleki kıskançlık gibi bir durumla karşılaşmadım. İyi ve doğru bir şey yapıyorsanız neden bunu yazmasınlar ya da sizinle konuşmasınlar ki?” ifadesini kullanıyor.



‘Herkesin bildiğini tanıtmak zor’



Son beş yıldır TV8’in Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevini yürüten Ayla Eyüboğlu, birçok farklı televizyon kanalında bu işi yapmış. Mesleğe muhabir olarak başlayan ve editörlük, haber müdürlüğü gibi görevlerde bulunan Eyüboğlu, TV PR’ına geçtiğinde ise fazla zorlanmadığını belirterek, “Çalıştığım kanalların çoğu ya yeni kurulmuştu ya da yeniden yapılanma aşamasında olduğundan çok şey öğrenme ve öğrendiklerimi uygulama imkanı buldum. TV8’i de kendi çocuğum gibi görüyorum.” diyor. Ayla Eyüboğlu televizyonların halkla ilişkiler birimlerinin medya desteğine ihtiyaç duyduğunun da altını çizerek, “Herkesin izlediği ve bildiği bir ürünün tekrar tanıtımını yapmak yeni bir yapımın tanıtımını yapmaktan daha zor.” diyor.
Zafer Özcan - ZAMAN