Birgün’ün buna cevabı ise çok sert olmuş; gazete “Zorunlu bir açıklama” başlığı ile “Bu ahlaksızca ortaya atılan saçmalığa cevap vermek elbette abesle iştigal olur. Ama kendilerini köpeksiz köyde değneksiz dolaşmanın rehavetine kaptıran Mahçupyan ve benzeri Fethullah sermayesi destekli neoliberallere, Türkiye devrimci hareketinin tarihinin bugünün Ergenekoncularının ağababalarına karşı yürütülen bir ölüm-kalım mücadelesi olduğunu hatırlatmak gerekiyor.” demişti.
İkinci kez kapıştılar
Bu iki gazete geçtiğimiz günlerde bir kez daha karşı karşıya geldi:
Taraf gazetesinin 4 yıldan bu yana ABD’de yaşayan Başkomiser yazarı
Emre (Emrullah) Uslu ile ortak köşe yazan Polis Akademisi Öğretim
Üyesi Önder Aytaç nedeniyle... Aytaç, geçtiğimiz hafta Mehmet Ali
Birand’ın yönettiği 32. Gün programına çıktı ve burada “polis
kurşunuyla öldürülen” Baran Tursun’un ailesine “oğlunuz zaten
agresifti. Hem Diyarbakır’dan İzmir’e neden göç ettiniz” diye
sordu.
Ertesi gün Taraf gazetesi sürmanşetten kendi yazarı olduğunu
belirtmeden de olsa “Oğlu öldürülen acılı babaya tuhaf soru” diye
bir haber vermek zorunda kaldı. Ama bu haber belli ki Birgün
gazetesinden Melih Altınok’u tatmin etmedi ve köşesinden sordu:
“Polisin uygulamalarına dair, eleştirilerde yoğun olarak “teknik
kusur” vurgusu yapılırken, askerin en ufak teknik kusurunun altında
bile sistematik bir amacın bulunduğu iddiası dillendiriliyor.
Polisi yıpratmayalım kaygısıyla hareket ettiklerini görmemek mümkün
değil. Tıpkı ehveni şer mantığıyla AKP’yi sivil güçlerin öncüsü
olarak cilalamaları gibi...
www.milliyet.com.tr